Milyonlarca çalışan asgari ücrete gelecek zammı beklerken DEM Parti, EHP, SMF, TÖP asgari ücret görüşmeleri arifesinde “Ekmek, Barış, Adalet ve Özgürlük İçin Birlikte Mücadeleye” sloganıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Konak İskele önünde gerçekleştirilen açıklamada, partiler adına basın açıklamasını TÖP Merkez Komite Üyesi Didar Gül yaptı. Açıklamada, sermaye değil, halk yanlısı bütçe çağrısı yapıldı.

"HALK İRADESİ YOK SAYILMAKTADIR"

Toplum ve yerel yönetimler üzerinde yargı baskısı olduğunu belirten Gül, şunları söyledi:

"Ülkemiz bugün tarihinin en ağır siyasal, ekonomik ve toplumsal krizlerinden birini yaşamaktadır. Tek merkezli iktidar rejimi, sermaye çıkarlarını esas alan politikaları ve hukuku araçsallaştıran anlayışıyla Türkiye’yi çok yönlü bir çöküş sürecine sürüklemiştir. Yargı bağımsızlığı fiilen ortadan kaldırılmış, mahkemeler adaletin değil, siyasetin aracı haline getirilmiştir. Basın ve ifade özgürlüğü, en temel demokratik hak olmasına rağmen sistematik biçimde baskı altındadır. Yerel demokrasi de aynı baskı altındadır. Kayyum politikaları, halkın seçme ve yönetme hakkının gasbıdır. Seçimle gelenler görevden alınmakta, halk iradesi yok sayılmaktadır. Bu yalnızca bir yönetim biçimi sorunu değil, halkın kendi geleceği üzerindeki söz hakkının elinden alınmasıdır."

"GÜVENCESİZLİK KALICILAŞTIRILMIŞTIR"

Gül, yoksulluğun milyonlarca vatandaşı etkilediğini ifade ederek, "Ekonomik kriz artık yalnızca rakamlarda değil, hayatın her alanında hissedilen bir yıkıma dönüşmüştür. Asgari ücret açlık sınırının altındadır, güvencesizlik kalıcılaştırılmıştır. Kamu kaynakları halkın refahı için değil, sermaye gruplarının çıkarı için kullanılmaktadır" dedi.

"BÜTÇE KALEMLERİ, SERMAYE LEHİNE KULLANILMAYA AYRILMIŞTIR"

TBMM'de devam eden bütçe görüşmelerine de değinen Gül, şu ifadeleri kullandı:

"2026 yılının bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu çalışmaları, iktidarın bütün zenginliği yaratan emekçilere ve toplumun diğer bütün kesimlerine nasıl bir gözle baktığını açıkça ortaya koymaktadır. Bu bütçe halkın ihtiyaçlarını değil, sermayenin taleplerini esas alacak şekilde hazırlanmaktadır. Emekçilere, emeklilere, çocuklara ayrılması gereken milyarlarca liralık bütçe kalemleri, yalnızca bir avuç zenginin sonsuz açlığını doyurmak adına sermaye lehine kullanılmaya ayrılmıştır. Eğitim, sağlık, sosyal hizmetler gibi en temel kamusal alanlar için ayrılması gereken kaynaklar kısılırken savaş, güvenlik harcamaları, ihaleler ve vergi afları ile zenginler için sınırsız bir finansman yaratılmıştır. Bütün bir yıl boyunca ekmeğimizi belirleyecek bütçenin belirlenmesine seyirci kalmayacak, bütçeyi yaratan emekçiler ile sokaklarda sesimizi duyurmaya devam edeceğiz.

"GENÇLER İŞSİZLİK VE GELECEK KAYGISI İÇİNDE YAŞAMAKTADIR

Bütçe tartışmaları sürerken, gençler ise işsizlik, güvencesizlik ve gelecek kaygısı içinde yaşamaktadır. Bir ülke gençliğine umut değil göç, iş değil borç dayatıyorsa, o ülke kendi geleceğini kaybediyor demektir."

İzmir’de sahte içki operasyonu: 2 bin 850 litre etil alkol ele geçirildi
İzmir’de sahte içki operasyonu: 2 bin 850 litre etil alkol ele geçirildi
İçeriği Görüntüle

Doğal kaynaklar ve kamusal alanların rant için talan edildiğini söyleyen Gül, "Bizler biliyoruz ki bu düzen birkaç seçimle değil, örgütlü halk iradesiyle değişecektir. Bu nedenle işçileri, kadınları, gençleri, köylüleri, inanç topluluklarını, tüm ezilenleri dayanışmaya, mücadeleye ve umuda çağırıyoruz. Biz halkız. Biz bu ülkenin emeği, vicdanı ve umuduyuz. İktidarın değil, halkın çıkarlarını savunan gerçek bir demokrasiyi kuracağız" diye konuştu.

Kaynak: ANKA