İzmir Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Orhan Gökalp, hastanenin açıldığı günden bu yana verdiği hizmetleri değerlendirdi. Hastanenin büyüklüğü ve kapasitesinin Türkiye’deki sayılı merkezlerden biri olduğuna dikkat çeken Gökalp, 6 bin kamu personeli ve 2 bin 500 özel sektör çalışanıyla toplam 8 bin 500 kişinin hizmet verdiğini aktardı.
“8 BİN 500 ÇALIŞANLA HİZMET VERİYORUZ”
Gökalp, ameliyathanelerde bugüne kadar 250 binden fazla ameliyat yapıldığını belirterek şunları söyledi:
“Biz 2023’te açıldık. Yaklaşık 2 seneyi geçtik. Bu dönemde 6,5 milyona yakın insana poliklinikten ve ayakta hizmet verdik. Yaklaşık 1 milyon insanımıza da acil servisler üzerinden hizmet verdik. Yani yaklaşık 7,5 milyon insanımıza ayakta hizmet vermiş durumdayız. Bunun dışında burası çok büyük bir merkez. Yekpare bir şekilde bütün hizmetlerin aynı anda verilebildiği bir hastane durumundayız. Tabi bu da bir insan kaynağı ile gerçekleştiriliyor. 6 bin kamu personeli, 2 bin 500 tanesi de beraber hastaneyi işlettiğimiz özel şirket personeli olmak üzere 8 bin 500 kişiyle bu hizmeti veriyoruz.
“250 BİN İNSANI AMELİYAT ETTİK”
Bu 7,5 milyon insana bakarken, ayaktan bakarken tabii ki beraberinde ilişki olarak yataklı tedavi hizmetlerini ya da görüntü hizmetlerinin verildiği çok fazla hizmetimiz var. 58 tane ameliyathanemizde yaklaşık 250 bin tane insanı ameliyat ettik biz bu hastanede. Bu tabi günlük yaklaşık 250 kişiye denk geliyor. Yaptığımız girişimsel işlemlerle birlikte bu hastanede kabaca yaklaşık 500 kişiye her gün anestezi veriliyor. Bu gerçekten çok büyük bir kapasite.
Bu ameliyatların içerisinde de hastanenin kimliğinden kaynaklanan hep zor ameliyatlardan bahsediyorum. Yani açık kalp ameliyatlarından tutun çok ağır kanser ameliyatlarına kadar… Türkiye'de çok az merkezde yapılan pek çok ameliyat bu hastanede yapılıyor. Yaklaşık örneğin kalp merkezimizde iki senede bin 500 kişiye açık kalp ameliyatı yapmışız. Yaklaşık 10 bin kişiden fazla insana anjiyografi yapmışız. Bu da tabii hastanenin kapasitesini gösteren bir şey.
Bunun dışında çok rahat da söyleyebiliriz ki bizim yaptığımız özellikle işlemlerde İzmir'de bazı işlemlerde tek merkeziz biz. Örneğin onkoloji ile ilgili bir hasta geldiği zaman bütün tetkikleri, tedavileri her şeyleri bu hastanede yapılabilir; başka bir hastaneye gitmesine gerek kalmıyor. Hastanenin de bu kimliğinden kaynaklanan doğal olarak çok fazla sevk alıyoruz. Yaklaşık açıldığımız günden beri 8 binden fazla insanı biz başka hastanelerden, özelden, kamudan fark etmeden sevk olarak kabul etmişiz. Bunun tam aksi şekilde de neredeyse hiçbir hastayı, yani hastanın kendi sosyal durumu eğer bunu gerektirmiyor ise, sevk etmedik. Bu hastaneye giren herkesin bu hastanede işi çözüldü ve diğer hastanelere de elimizden geldiği kadar destek verdik.”
“ÇALIŞANLARIMIZIN ÜSTÜN GAYRETİ SAYESİNDE ÇOK CİDDİ BİR HİZMET ÜRETİYORUZ”
Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) kapasitesinin yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Gökalp, “8 bin tane sevkin hepsi İzmir içinden değil; Ege Bölgesi'nden, Marmara Bölgesi'nden dahi hastalar bizim hastanemize sevk edilir. Biz bu hastaların bakımını gerçekleştiririz. Bu da tabi hastanenin günlük kalabalığının çok üst seviyede olmasına neden oluyor. Dediğim gibi biz yaklaşık olarak her gün 17 bin–18 bin insana ayaktan tedavi hizmeti veriyoruz. Bunun 13 bin tanesi yaklaşık olarak poliklinikten geliyor. Zaten MHRS biriminden çok yüksek kapasitelerimiz var. Hastalarımızı hiç bekletmeden biz MHRS’den alıp muayene edebiliyoruz. Bu da tabii refakatçisiyle, hastanede kalanıyla, çalışanlar ile birlikte bu hastanede her gün 50 bin kişinin sirkülasyon olduğunu tahmin ediyoruz. 50 bin kişinin sürekli bu hastaneye girip çıktığı bir yer burası. Bu yüzden de dediğim gibi çok büyük bir kompleks ve çalışanlarımızın üstün gayreti sayesinde de çok ciddi bir hizmet ürettiğimizi söyleyebiliriz” dedi.
SOSYAL MARKET SAYESİNDE HASTALARA DESTEK SAĞLANIYOR
İzmir Şehir Hastanesi’nde tıbbi hizmetlerin yanı sıra pek çok sosyal faaliyet ve sosyal sorumluluk projelerinin de yürütüldüğünü belirten Prof. Dr. Gökalp, şunları dile getirdi:
“Bizim hastanemizde çalışanlarımıza yönelik, aynı zamanda çevredeki mahallelerimize yönelik bir kreşimiz var. 300 kişilik bir kreş,Millî Eğitim ile birlikte işlettiğimiz. Bunun dışında bizim bir sosyal marketimiz var, çok önemsiyoruz. Bu sosyal marketimizde hastanemizde yatan, maddi durumu iyi olmayan hastalarımızın hastanede yatarken kullanılabileceği her türlü… işte bir hastanede ihtiyacı olabilecek diş fırçası, pijama, iç çamaşırı, tıraş bıçağı gibi aklınıza gelecek çok fazla malzeme; yüz farklı çeşit kalem malzeme diyebilirim. Hasta hastanemize geldiği zaman bunu bizden talep eder. Bunların her birinden birer tane talep edebilir. Her birini listeleyebilir. Bunların hepsi tüm yatan hastalarımıza, maddi durumu yetersiz olan tüm hastalarımıza sorgusuz sualsiz bir şekilde temin ediliyor. Yaklaşık açıldığımız günden beri, iki yıldan beri bu hizmetimiz devam ettiriyoruz. Bunu da yaparken hem hastane çalışanlarımızın bağışları hem çevremizdeki bizden tedavi hizmeti alan ya da almayan vatandaşlarımızın desteği sayesinde biz iki yıldan beri bu hizmeti üretebiliyoruz.
Bu hastane teknoloji açısından da gerçekten iyi. İki tane yüzme havuzumuz var bizim fizik tedavi binamızda, tedavi amacıyla kullanılan. Bunların bir tanesini fizik tedavi hastanemizin tedavi için kullanıyoruz. Bir tanesini ise hem okulumuzdaki öğrencilerimizin kreşte kullanmasına hem çalışanlarımızın istedikleri saatte kullanmasına hem de çalışanlarımızın çocuklarına kurslar vererek Gençlik ve Spor Müdürlüğü ile organize edip böyle bir sosyal proje üretiyoruz.
Onun dışında 3 farklı binada çalışıyoruz. Bizim binalarımızdan bir tanesi yüksek güvenlikli adli psikiyatri. Burada da İzmir'de tekiz; hatta Ege Bölgesi’ndeki çok nadir hastanelerden bir tanesiyiz. Bu da bizim yürüttüğümüz çok spesifik sağlık hizmetlerinden bir tanesi. Bunun dışında çok çok spesifik yaptığımız bazı işler de var. Örneğin bizim bir çocuk kapalı psikiyatrik servisimiz var. Türkiye'de iki üç tane var bu merkezlerden, bir tanesi de bizde. Bunun dışında özellikle onkolojik tedavi anlamında Türkiye'de beş altı tane merkez olabilir. Sadece büyük merkezlere koyulabiliyor bu cihazlar. Bizde mevcut. Yani şunu demek istiyorum: Bize gelen bir onkoloji hastası hem tanısında hem tedavisinde aklınıza gelebilecek Avrupa standartlarındaki tüm hizmeti bizden alabilmekte şu aşamada.”




