İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ, İZELMAN ve İZFAŞ işçileri, üç aydır ödenmeyen sosyal hakları için eyleme başladı. DİSK/Genel-İş İzmir şubelerinde örgütlü işçiler, belediye yönetimine seslerini duyurmak için Kültürpark’ta bulunan belediye hizmet binası önünde oturma eylemine başladı. Oturma eylemi cuma gününe kadar devam edecek.
3 AYLIK MESAİ ÜCRETLERİ ÖDENMEDİ
Basın açıklamasını DİSK / Genel-İş Sendikası 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeler adına 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül okudu. Açıklamada, “İşveren, iş barışını sağlaması gereken bir yerde; bazı şirketlerde ya da belirli iş alanlarında çalışan arkadaşlarımızın fazla mesai ücretlerini ödeyerek, diğer emekçilerin haklarını görmezden gelmekte, böylece iş barışını zedelemekte ve birlik beraberliğe zarar vermektedir. Bu tutum, çalışanlar arasında ayrım yaratarak, kamuoyuna yanlış bir algı oluşturma ve emekçilerin ortak mücadelesini zayıflatma amacı taşımaktadır. Haziran ayında sona eren toplu iş sözleşmesi sürecinde, belediye bürokratları belediyenin mali durumunun Eylül ayından itibaren düzeleceğini ifade etmişlerdi. Ancak bugün gelinen noktada; İZENERJİ, İZELMAN ve İZFAŞ şirketlerinde çalışan arkadaşlarımızın Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına ait 3 aylık fazla mesai ücretleri ödenmemiştir. İZENERJİ ve İZFAŞ çalışanı arkadaşlarımızın Eylül ayı ikramiyeleri, İZELMAN çalışanı arkadaşlarımızın Ekim ayı ikramiyeleri, İZENERJİ çalışanı arkadaşlarımızın üç aylık geriye dönük gıda kartı ödemeleri, İZENERJİ ve İZELMAN çalışanı arkadaşlarımızın öğrenim yardımları hâlâ yatırılmamıştır” ifadeleri yer aldı.
HAVUZ UYGULAMASINI HATIRLATTI
Tüm olumsuzluklara rağmen emekçilerin görevinin başında olduğunu kaydeden Gül, “Tüm bu olumsuzluklara rağmen bizler görevimizin başındayız. Kentimizi ayakta tutmak için gece gündüz çalışıyor, alın teri döküyoruz. Ancak emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Daha da vahimi, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yıllardır çalışan arkadaşlarımız, farklı birimlerden şirketlere aktarılıp “havuz” adı altında yaklaşık 300 kişi ücretsiz izne çıkarılmış, maaşsız ve sigortasız bir şekilde açlığa mahkûm edilmiştir. Ayrıca, merkezi iktidarın zorunlu emeklilik politikalarını eleştirirken; İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarının da benzer bir şekilde çalışan işçileri emekliliğe zorlaması, iş vermemesi ve bu yolla işten uzaklaştırması kabul edilemez bir tutumdur. Biz emekçiler bunu hak etmiyoruz, asla ve asla kabul etmiyoruz Artık sabrımız kalmadı! Bizler bu açıklamayı yapmamak için aylardır sabırlı bir şekilde çözüm bulunmasını bekledik, diyalog kapısını her zaman açık tuttuk. Belediye bürokratları her defasında, belediyenin içinde bulunduğu maddi krizi aşacaklarını söylediler. Bizde aylarca bu sorunun çözüme kavuşmasını sabırla bekledik. Ancak artık bilinmelidir ki; biz emekçiler sabırla beklerken borçlarımız büyüdü, geçimimiz zorlaştı, kriz bizde derinleşti. Kredi kartlarımız, kredilerimiz, faturalarımız ödenemez hâle geldi. Okulların açılmasıyla masraflarımız arttı, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyoruz. Biz emekçiler olarak taleplerimizi yineliyoruz: Şirkete iade edilen arkadaşlarımız bir an önce işbaşı yaptırılsın! Biz sadaka değil, hak ettiğimiz ücretleri istiyoruz. Fazla mesai ücretlerimiz, ikramiyelerimiz, gıda kartı alacaklarımız ve öğrenim yardımlarımız için derhâl bir ödeme takvimi belirlensin. Aksi hâlde bu cuma günü mesai bitimine kadar oturma eylemimize devam edeceğiz” diye konuştu.
“BÜYÜKŞEHİR BÜROKRATLARI İŞÇİYİ SİLKELİYOR!”
3 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz, ödemelerle ilgili belediyeden bir takvim istediklerini ancak alamadıklarını ifade ederek şunları söyledi: “Grevin ardından önce iadelerle başlayıp sonra ödemelerdeki aksaklıklara devam eden bu süreçte neredeyse her gün bu kapıya gelip gidiyoruz. Sürekli burada bir görüşme halindeyiz. Bugün geldiğimiz noktada işçi ayrımı yaparak, iş barışını bozmak için mücadele ediyorlar. İş barışını sağlamaya çalıştıkça maalesef İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları işçi arasında nifak tohumları sermeye devam ediyor. Burada hiçbir emekçinin birbirinden farkı yok. Herkes emeğinin karşılığını almak için mücadele ediyor. 2 hafta önce Foça’daki sel felaketinde 3 gün boyunca İZELMAN’a bağlı itfaiye emekçileri çalıştı. 4 ay boyunca İzmir’in dört bir yanı yandı, maalesef yangını söndüren arkadaşlarımız mesailerini alamadı. Aylardır İzmir’in çöp sorunuyla uğraşan arkadaşlarımız maalesef mesailerini alamadı. İZFAŞ’ta çalışan İzmir fuarını düzenleyen emekçiler de mesailerini alamadı. Maaşımızın ne olduğunu artık herkes biliyor. Yüz binler, iki yüz binler değil. Bizim işverene söylediğimiz tek şey bize bir takvim vermeleri. Ancak dün de aldığımız cevap ‘Biz size takvim veremiyoruz’ oldu. Evet, hükümetin bir silkeleme politikası var. Bu politika geçen yıl aralık itibarıyla bizim hayatımıza girdi. Ancak bugün hükümetin silkelemesinden çok İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları işçiyi silkeliyor. Buna bir an önce çözüm bulunması gerekiyor.”
“İKTİDAR GİBİ İŞÇİLERİN BOĞAZINA ÇÖKMEKTEN VAZGEÇİN”
1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal ise, geçim sıkıntısı yüzünden tüm işçilerin ‘ekonomist’ olduğunu söyledi. Cuma gününe kadar oturma eylemine devam edeceklerini hatırlatan Topal, “İzmir henüz çok kısa bir zaman önce 7 gün grev yaşadı. Yeniden sokağa inmek istemiyoruz, ayaklarımızı hep bir adım geri tutuyoruz ama bu ayaklar direnmesini de bildi. Onun için gelin biz de sadece oturma eylemiyle kalalım diyorum. Bu iktidarın sizin boğazınıza çöktüğünü biliyorum. AKP’nin ekmeğine yağ sürmek istemiyorum. Ama onların sizin boğazınıza çöktüğü gibi siz de emekçilerin boğazınıza çökmekten vazgeçin” ifadelerini kullandı.
