İzmir Büyükşehir belediyesi bünyesindeki İZELMAN’da örgütlü DİSK-/Genel-İş 1 ve 3 No’lu şube üyesi emekçiler ile İzBB’nin adına TİS masasına oturan SODEM-SEN arasındaki görüşmede ‘vali ve kaymakam maaşları’ krizi yaşandı. Şube temsilcileri, “Biz işçiyiz, vali ve kaymakam maaşını konuşacaksak mamur ve bürokratı da katalım” diyerek sert tepki gösterirken taslak dışındaki yüzde 100’lük teklif, yüzde 60’a çekildi.
İZELMAN bünyesinde çalışan emekçilerin üyesi olduğu DİSK Genel İş İzmir 1 ve 3 No’lu Şube ile Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEM-SEN) arasındaki Toplu İş Sözleşmesi’nde (TİS) bugün de devam etti. Yapılan görüşmede oturumun kısa sürdüğüne değinen 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal, masadan 3 maddenin geçtiğini aktardı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ‘işçilerinin yüzde 100 oranında ısrarcı oldukları’ söylemine açıklama getiren Topal, “Bugünkü görüşme çok kısa sürdü. Bugün 3 madde geçti. Başkan Cemil Tugay, yaptığı açıklamada ‘DİSK yüzde 100’de ısrar ediyor’ diyor ve üyelerine tehdit vari mesajlar atıldığına dair açıklamayı da basından okuduk. Zannedersem başkana, basın yayın organlarının aldığı yanlış bilgi iletiliyor. Grevde, bir iş yerinde veya kurumda, eğer greve çıkılıyorsa burada sendika üyesi tehdit edilmez, greve çıkılması konusunda bilgi verir. Bu konuda tehdit diye bir şey yok. İşçinin grev hakkı yasal zeminde ilerler. Bizler de doğal olarak işçiye baskı yaparak greve zorlamıyoruz. Zaten Toplu İş Sözleşmesi (TİS) ile bir grev hakkı var. Üyelerimize tehdit mesajımız yok. Sadece bilgilendirme mesajlarımızda ‘grev aşamasında yapmamız gereken yasal şeylere uymamız gereken bilgilendirmelerdir. İzBB başkanımıza zannedersem bilgi aktaranlar nasıl bilgi veriyorsa bilmiyorum yanlış bilgi aktarımı olmuş” dedi.
Teklif yüzde 60’a çekildi
Başkan Topal, “DİSK’in yüzde 100 gibi bir teklif ısrarı var demişler. Bizim yaptığımız açıklamada şunu demiştim, ‘bir teklif var iki buçuk ay önce 26,19 teklifi vardır. Onun üzerinde herhangi bir teklif ve yaklaşım olmamıştır. Demiştik ki sadece hep bizden bir adım atılmasını bekleniyordu. Bugün ise o adımı attık. Teklifimize de yaklaşık yüzde 60 aşağı çektik. Yapmış olduğumuz DİSK’teki toplu sözleşmede istediğimiz rakamı revize edip yüzde 60 geriye çektik. Mademki bu kadar katı açıklama yapılıyor, biz teklifimizi güncelledik. İşverenden de yeni bir adım bekliyoruz. Pazar günü tekrar gün boyu olacak şekline bir oturum var. Umarım onlar da teklifini revize edip masaya getirirler” ifadelerini ekledi.
Bugün onlara yarın bize
Başkan Engin Topla, ısrarcı olduklarını belirterek “Bizler, bundan ısrarcıyız. Diyorsun ki belediyenin tüm çalışanlarının arasında var olan ücret tartışmasının eşitlenmesinden yanayız. Dün dedik de belediyenin daha çok zora sokmadan ve olmayan bütçesi üzerinde bir ayrı bütçe istemiyoruz. Bu masada pazarlıkla sonuçlanacak bir toplu sözleşme yapıyoruz. Şirketler ardındaki ücret uçurumlarını gidermek zorundayız. Masada bunları tartışıyoruz, basından farklı haberler çıkıyor. Şuna da üzülüyorum. Ücretler aşağı çekilemezse bu kadar personelin çıkacak zorunda kalacağı söylemlerinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Başka şirkette de olsa, hiçbir çalışan arkadaşımızın TİS’ten kaynaklı işlerine son verilmesini asla kabul edemeyiz. Bugün onlara yarın bizedir” dedi.
Ortak yol çabası
Ortak yolu bulmanın çabasına girdiklerini belirten Topal, “Mutlaka ortak yolunu bulacağız. Bize tümüyle giydirilmiş ücret politikası üzerinden gidiliyor. Evet verdiğiniz kıyafet bir maliyettir, SSK primi maliyettir. Asgari ücret 22 bin lira. Buna topyekün hem CHP hem de DİSK olarak karşıyız. Sanki asgari ücret alan kişilerin SSK’sını başkası ödüyormuş gibi. Orada da prim ödeniyor orada da asgari ücretin maliyeti var. Benim mali yapıma bakılırsa, ben 61 bin lira alayım. Vali gibi başkasını örnek alınmasını istemiyoruz. Belediyenin sokağına, mezarlığına, otobüsünü ve İzmir’in her alanında çalışan işçiler var. Bizi valiyle kıstas tutmasını kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. Valinin 70 bin veya 100 bin lira alması beni ilgilendirmiyor. Ona bakarsanız herkesin maaşını açıklayalım burada. Müdürlerin maaşlarını da açıklayalım o halde. Validen çok daha yüksek maaş alan müdürler, bürokratlarımız var. Neden valiyle bir işçi aynı kefeye koyuluyor? O halde bunun içine koyup müdürü de aynı kefeye koymuyoruz. Bu hoş değil. Burada TİS yapıyoruz. Valinin bindiği araba da mazot yakıyor ve maliyeti var. Vali konutta da oturuyor, bunu da katalım tartışmanın içine. İşçi ve çalışan arkadaşlarımıza konut tavsiyesi yok. Bugün en ucuz kira 25 bin lira. Bunun faturaları, okul masraflarını ekleyince buyurun çıkan sonucu görelim. Asgari ücrette emeklinin aldığı maaşlar bizleri ezdirmeye çalışmanın bir mantığı yok. Burada 25 yıldır süren bir toplu sözleşme var. Ve ücretle bunun üzerinden tartışılıp sonuca varılır. Bunu da başka yere çekmenin faydası yok” şeklinde konuştu.
Pazar günü devam edilecek
“Pazar günü TİS kaldığı yerden devam edecek. Rakamımızı güncelledik, umarım İzBB yönetimi de bu rakamları görüp bizlere bir teklif getirirler” diyen 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal, şunları söyledi:
“Ben hala diyorum ki TİS’i 28’inin akşamına kadar uzlaşmayla bitirelim. Ama hayır biz burada uzlaşı sağlayamıyorsak zevkle değil kanuni bir zorunlulukla greve çıkmaktan kaçınmayacağız. Günü ve saati geldiğinde anlaşma olamasa grev yazısı İzBB kapısına asılacaktır. Biz bu yasal hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz.”
Yalan haberleri okumaktan yorulduk
3 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz, yaptığı açıklamada sert konuşarak “yalan haberlerin okumaktan yorulduk” dedi. Üç maddenin geçtiğine değindi. Yılmaz, taslağın dışında yüzde 100’lük teklifin ise yüzde 60’a çekildiğine değinerek şunları söyledi:
“Üç madde geçti. Geçici görev yardımı, 982 liradan bin 500 net oldu. Yeni maddemiz 61. ulusal dini bayram tatili olarak Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle geçen dönem ‘bir dönem’ olarak koymuştuk. Talebimiz ise bir yeni yevmiye olarak güncellendi. Yeni maddemiz 77. madde ise, bireysel istem ve yakınma maddesidir. Yasadan kaynaklı bazılarının sıkıntı yaşayıp mahkemelik olduğu durumlarda bu arkadaşlarımızın disiplin süreci değil tamamıyla sürecin beklemesiyle ilgili bir maddeydi. Bu da sadece çalışanları ilgilendiriyor. Biz basını artık takip edip yalan haberleri okumaktan sizler gibi bizler de yorulduk. Büyük ihtimalle TİS bittikten sonra söylememiz gerekenleri tek tek söyleyeceğiz. Sadece valiye takıldık. Valiyle, kurmay başkanıyla, belediye başkanıyla, Cumhurbaşkanı ile işimiz yok. Bizler işçiyiz. SSK’da işçi yazıyor. Belediye başkanı, valinin maaşını bizlere hatırlatmak istiyorsa, en düşük vali 70 bin ve en yüksek vali maaşı ise 103 bin lira olmuş. Bizler de yeni öğrenmiş olduk. Bizim zaten başından beri talebimiz belli, ne istediğimiz net. Kaymakamın ve valinin maaşlarıyla üzerinden bizleri kamuoyuyla karşı karşıya getirip halkın kafasında soru işareti belirlenmesinde gerek yok. O zaman bizler de şirket müdürlerinin maaşlarından istiyoruz. Memurların oturduğu lojmanlardan istiyoruz. İşçi olabiliriz ama belediyenin içerisinde hangi lojmanları sıfır yaptıran daire başkanlarını biliyoruz. Bizim derdimiz burada ekmek paramızın mücadelesi. Basın danışmanı demek yalan haberleri alıp belediye başkanın eline vermek değil. Masada olmayan herkesin söz hakkı var. Masa oturanlar konuşmuyor, masada oturmayan herkes konuşuyor. Ben buradan söylüyorum, ilk defa toplu sözleşme yapmıyoruz. İşçiyi bu kadar ezmenin anlamı yok.”