Türkiye’ye 2024 yılında 12 milyon 254 bin 779 ton çöp ithal edildi. Çevreciler bu ithalatın getirdiği sonuçları değerlendirdi. Kimya Mühendisi ekolojist Ertuğrul Barka, bu rakamların girdi ve çıktılarda kaçakçılığı perdelemek için gösterilen bir yöntem olduğunu anlattı. İngiltere’den naylon ve plastik atık ithalatı yapıldığını söyleyen Barka, "Bu yöntemle para kazananlar var. Onların içinde Türkiye’ye ayrıca tehlikeli atık olarak ne tıkıştırdılar, orası önemli” diyerek çöp ithalinin yanı sıra gizliden gizliye ülkeye sokulan zararlı maddelerin girişlerine dikkati çekti.
Ülke kanserden yıkılıyor
İtalyan firması SÜREKO’nun İzmir ve Antalya limanlarını kendilerine bağladığını kaydeden Barka, “İtalyan firmaları, bu bölgelerde tehlikeli atıklarını, elde ettikleri çimento fabrikalarında yakıyor. O atıkların ise bin 600 santigrat derecede yakılması lazım. Bu da mümkün olmadığından kimyasal tehlikeli atıklarla baca gazlarından sızan o dumanların ölçümleri de yapılmadığından canlı sağlığına zararlı salınımla ülke kanserden yıkılıyor” dedi.
Harmandalı’daki atık toplama tesisi hakkında da konuşan Barka, “Ömrünü dolduralı 30 yıl oldu. Bir felaket yaşanıyor” diye konuştu. Tüketim toplumundan vazgeçilmesi gerektiğine değinen Barka, “Mesele geri dönüşüm filan değil. Tüketim toplumu olmaktan vazgeçip, bu tür atıkların üretimini azaltacak teknolojilere geçmeliyiz. İnsan başına günlük 1,5 kilogram evsel atık çıkıyor. Bunu kimse kendi ilçesi için istemiyor. Bergama, Ödemiş’te evsel atıkların depolandığı alanlar var ama bu çözüm değil. Atık varsa, bunu da yakıp sıvı atık haline getiriyorlar. Bu atıklar yakılınca da geriye çamur atık kalıyor. Sıvı atıktaki tehlikeleri çamur haline getirdiklerinde, bu çamur ne olacak? Çamuru da yakıyor bu defa da başka bir tehlike doğuyor. Anti-kapitalist politikalar izlemeden çevre ve ekolojik sorunlardan kurtulmak mümkün değil” şeklinde konuştu.
Ülkemiz çöplük haline getiriliyor
Ege Çevre ve Kültür Derneği (EGEÇEP) Hukuk Kurulu Üyesi Av. Arif Ali Cangı da Aliağa’daki gemi sökümü tesisine değinerek ülkenin çöplük haline getirildiğinin altını çizdi. Av. Cangı, “Çevresel denetimlerin sıkı olduğu ülkeler, atıklarını bizim gibi denetimsiz ülkelere sevk ediyorlar. Bizde de geri dönüşüm adı altında bu işin ticareti yapılıyor. Örneğin gemi söküm tesisleri, demir çelik fabrikaları. Zaman zaman savaş bölgelerinden atıkların Aliağa'ya geldiği haberleri çıkar. Gemi söküm tesislerine getirilen her geminin pek çok tehlikeli atık riski var. Gaziemir'deki nükleer atıkların nasıl, hangi yoldan, kimin tarafından getirildiği halen bilinmiyor. Yani yasal yollardan ve yasa dışı yollardan gelen atıklarla ülkemiz çöplük haline getiriliyor” dedi.