İran, Altın Palmiye ödüllü yönetmen Cafer Penahi’yi ‘devlete karşı propaganda faaliyetleri’ yürüttüğü iddiasıyla bir yıl hapis cezasına ve yurt dışı yasağına çarptırdı. Gıyaben verilen karar ünlü yönetmenin avukatı Mustafa Nili tarafından da doğrulandı. Birgün’ün haberine göre, Penahi’nin avukatı Mustafa Nili, cezanın iki yıllık yurt dışı çıkış yasağı ile yönetmenin her türlü siyasi ya da sosyal gruba üyeliğinin yasaklanmasını da içerdiğini ve karara itiraz edeceklerini söyledi.

Doğum günü partisi kana bulandı: 4 ölü, 10 yaralı
Doğum günü partisi kana bulandı: 4 ölü, 10 yaralı
İçeriği Görüntüle

AÇLIK GREVİ YAPTI

Bu yıl Cannes’da ‘It Was Just An Accident’filmiyle Altın Palmiye kazanarak büyük bir başarıya imza atan 65 yaşındaki muhalif yönetmen, son filmini çekmeden hemen önce tutuklanmış, ardından açlık grevine başladıktan sonra serbest bırakılmıştı. 2003’ten bu yana baskıcı İran makamlarıyla birçok kez karşı karşıya gelen yönetmen, iki kez hapse girdi, “devlete karşı propaganda” suçlamasıyla film yapması yasaklandı.

YEDİ AY CEZAEVİNDE KALDI

Panahi, 2022–2023 döneminde, arkadaşı ve yönetmen Muhammed Resulof’un tutuklanmasını protesto ettiği için yedi ay cezaevinde kalmış ancak tüm baskılara rağmen film çekmeye devam etmişti. Tüm baskılara rağmen film üretmeye devam eden Penahi; This Is Not a Film, No Bears ve 2015 Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı kazanan Taxi Tehran gibi filmleriyle tanınıyor.

CEYLAN TEPKİ ÇEKMİŞTİ

İran Bağımsız Film Yapımcıları Derneği, ünlü yönetmen Nuri Bilgi Ceylan’ın totaliter İran rejiminin düzenlediği film festivaline katılma kararını eleştirmişti. Dernek, İran rejimi tarafından 26 Kasım-3 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek Fajr Film Festivali’nin jüri başkanlığını üstlenen Ceylan’a “İran İslam Cumhuriyeti yönetimindeki Fajr Film Festivali ile işbirliği yapacağınız haberi, yıllardır insancıl ve entelektüel dünya görüşünüzü yakından takip edenler arasında şaşkınlık ve üzüntü yarattı” ifadeleriyle seslenmişti. Ceylan ise eleştirilere verdiği yanıtta, “Festivale katılmam, rejime destek olarak yorumlanmamalı. Bir festivali boykot etmek elbette bir direniş biçimi olarak anlaşılabilir; ancak orada yaşayan insanları gösterilecek filmlerden ya da bu tür karşılaşmalardan mahrum bırakmak, hangi gerekçeyle olursa olsun, bana onları cezalandırmak gibi geliyor ve bu doğru değil” ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak: HABER MERKEZİ