29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında Kadıköy'de "Cumhuriyet Yürüyüşü" düzenlendi. İmamoğlu, yürüyüşe gönderdiği mesajında şu ifadeleri kullandı:
"Sevgili İstanbullular, benim iyi kalpli, cesur hemşerilerim; geleceğimizi aydınlatan sevgili gençler, güzel yüzlü çocuklar; hanımefendiler, beyefendiler; Cumhuriyetin sevgili evlatları; sizleri saygıyla, sevgiyle, hasretle selamlıyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Bugün bizim en büyük bayramımızdır, çünkü Cumhuriyet, bizim milletçe varlık sebebimizdir. Gururumuz, onurumuzdur. Egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu, özgür ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kolay kurulmadı. Cumhuriyetimizin temelleri Sakarya’da, Dumlupınar’da, nice savaş meydanlarında, nice cephelerde, milletin kanıyla, canıyla atıldı. Cumhuriyetimizin temelleri Samsun’da, Erzurum’da, Sivas’ta, Ankara’da milletin iradesiyle, milletin azim ve kararıyla atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en kıymetli emaneti olan cumhuriyet, egemenliği kayıtsız şartsız millete verdi ve vatandaşı bu ülkenin tek sahibi yaptı. Atatürk’ün dediği gibi, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin ruhu, millî egemenliktir.’ Hiç kimse, hiçbir kurum, millet iradesinin yerine kendi iradesini koyamaz.
"Milletin vermediği meşruiyeti ülke dışında arayanlar Cumhuriyetimiz için bir tehdittir"
Bu ülkenin bütün yöneticileri, bütün kurumları, millet iradesinin çok sesli, çok renkli, çoğulcu yapısına saygı duymakla yükümlüdür. Kendisini milletin iradesinin üzerinde gören her anlayış, Cumhuriyet ve demokrasiye yönelik bir tehdittir. Vatandaşın seçimle ortaya koyduğu iradeyi, sırf kendi aleyhine diye geçersiz ilan etmek gibi, milli egemenliği hiçe sayan her teşebbüs, Cumhuriyetimizin özüne yönelmiş bir saldırıdır. Cumhuriyet, bağımsızlık demektir. Yalnızca askeri ve idari bağımsızlığı değil, ekonomik, siyasi, finansal, kültürel bağımsızlığı gerektirir. Koltuklarını koruma uğruna, milletin vermediği meşruiyeti ülke dışında arayanlar, yabancı güç odaklarına boyun eğip ülke menfaatleri aleyhine tavizler verenler, bağımsızlığımız ve Cumhuriyetimiz için bir tehdittir. Kim, siyasi rakibinden kurtulmak, milletin iradesini baskı altına almak için, ‘casusluk’ gibi en ciddiye alınması gereken konuları bile alçakça istismar ediyorsa, bilin ki o bağımsızlığımız ve cumhuriyetimiz için bir tehdittir.
"Cumhuriyetimize yönelik tehdit ve saldırılar karşısında, tüm cumhuriyetçiler ve demokratlar, tek vücut olmak zorundadır"
Sevgili dostlarım, kardeşlerim; Cumhuriyet demokrasidir, laikliktir, hukuk devletidir. Cumhuriyet adalettir, hürriyettir. Cumhuriyet, kadının erkekle eşit haklara sahip olduğunun kabul edilmesi ve bunun güvence altına alınmasıdır. Cumhuriyet akıldır, bilimdir, üretimdir. Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir. Herkesin, başkasına avuç açmak zorunda kalmadan, kimliğine, inancına, siyasi tercihine bakılmadan desteklenmesi, insanca bir hayat için gerekli tüm koşullara sahip olmasıdır. Cumhuriyeti bütün bu yönleriyle içselleştirmemiş, Cumhuriyetin verdiği sorumlulukları yerine getirmeyen, Cumhuriyet ilke ve değerleriyle açıkça ya da sinsi bir biçimde savaşan zihniyet, Cumhuriyetimize yönelik bir tehdittir. Bugün, Cumhuriyetimizin 102’inci yaşını kutlamanın coşkusu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Ama bugün aynı zamanda, Atatürk’ün, ‘Cumhuriyet, yüksek karakterli muhafızlar ister’ sözünü kavramanın ve gereğini yapmanın günüdür. 'Cumhuriyet muhafızları', bugün her zamankinden çok daha aktif, kararlı ve cesur olmaya mecburdur. Cumhuriyetimize yönelik tehdit ve saldırılar karşısında, tüm cumhuriyetçiler ve demokratlar, tek vücut olmak zorundadır.
"Hedefimiz; Türkiye'yi onurlu ve erdemli insanların, huzurlu ve mutlu ülkesi haline getirmektir"
Aksi halde, eşitlik, adalet ve özgürlük adına elde ettiğimiz tüm tarihsel kazanımları kaybederiz. Çekilen onca acılar, ödenmiş onca bedeller boşa gider. Buna izin veremeyiz, vermeyeceğiz. Cumhuriyetçi bir ruhla, tüm demokratik mücadele yöntemlerini kullanarak, hep birlikte, canla başla, umutla, cesaretle, yılmadan hedefe yürüyeceğiz. Hedefimiz; Cumhuriyetin önümüze koyduğu ideallere ulaşmak, Cumhuriyet ilke ve değerlerini tam olarak hayata geçirmektir. Hedefimiz; Türkiye’yi, herkes için, her yerde adaletin ve hürriyetin hakim olduğu… Bolluk ve bereketin kardeşçe pay edildiği… Onurlu ve erdemli insanların, huzurlu ve mutlu ülkesi haline getirmektir. Bunun için sabırla, gayretle, cesaretle mücadele edeceğiz ve mutlaka başaracağız. Her şey çok güzel olacak. Yaşasın cumhuriyet… Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk… Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı."
"Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar büyük zorluklarla kurulduğunu hepimiz biliyoruz"
Cumhuriyet yürüyüşünde konuşan Dilek Kaya İmamoğlu da özetle şunları söyledi:
"Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına, istiklal kahramanlarımıza selam olsun. Bu vatan için canını ortaya koyan aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. Bize özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı, eşit, özgür bireyler olarak geleceğimizi tayin etme hakkımızı armağan ettikleri için onlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar büyük zorluklarla kurulduğunu hepimiz biliyoruz. Bir avuç inanmış insan; yüreklerindeki bağımsızlık ateşiyle, vatan topraklarının gördüğü en karanlık günleri aydınlık bir geleceğe dönüştürdüler. Özveriyle, dayanışmayla; paylaşarak, yardımlaşarak; umudu, cesareti örgütleyerek; destansı bir mücadeleyle bu millet bağımsızlığına kavuştu.
"Ne yazık ki ülkemizde demokrasinin temelleri, her geçen gün biraz daha zayıflatılıyor"
Bugün geldiğimiz noktada, ne yazık ki ülkemizde demokrasinin temelleri, her geçen gün biraz daha zayıflatılıyor. Adalet duygusu, toplumun vicdanında derin yaralar açmış durumda. Yargı; bağımsızlığını koruması gerekirken, siyasetin gölgesine çekilmeye zorlanıyor. Hukukun üstünlüğü yerine, gücün hukuku yerleştirilmeye çalışılıyor. Yargı eliyle muhalefete, medyaya, sanatçılara, iş dünyasına, kısacası tüm topluma baskı kurulmak isteniyor. Her yeni güne, yeni bir adaletsizlik, yeni bir eşitsizlik haberiyle uyanıyoruz. Ama biz umudumuzu kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz. Çünkü bu milletin vicdanına, adalet duygusuna, hakkaniyetine güveniyoruz. Karanlığa teslim olmayan, umudunu direnişle büyüten bir halkız biz. Bu ülke en zor zamanlarında bile, yeniden doğmayı başarmış bir ülkedir.
"Biliyoruz ki adaletten uzaklaşan hiçbir toplum; barışa, huzura, berekete ulaşamaz"
Biliyoruz ki adaletten uzaklaşan hiçbir toplum; barışa, huzura, berekete ulaşamaz. İşte bu bilinçle, Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkıyoruz. Hak, hukuk, adalet için; eşitlik, özgürlük, demokrasi için kararlılıkla yürüyoruz. Cumhuriyet bizim vicdanımızdır, yolumuzu aydınlatan ışıktır. Ve biz, o ışığı sonsuza dek koruyacağız. Bu güzel vatanın her köşesini Cumhuriyetin ışığıyla aydınlatmaya devam edeceğiz. Atalarımızdan devraldığımız bu emaneti çocuklarımıza onurla, gururla aktaracağız. Millet iradesinin üzerinde hiçbir güç tanımadık, tanımayacağız. Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Cumhuriyetin aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür nesilleri. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Doğum günün kutlu olsun Türkiye."





