DERLEYEN: BİLGE CAN ÜNBAL YILMAZ/ İZ GAZETE- Uzun yıllardır yoksulluk üzerine çalışmalar yürüten, Derin Yoksulluk Ağı kurucusu, CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü, CHP İzmir Milletvekili Adayı Hacer Foggo, İzTV’de yayınlanan Pınar Teke ile Kritik programına konuk oldu. Foggo, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kriz, derinleşen yoksulluk ve seçim gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Dert aynı
Yoksulluğun artık açlığa dönüştüğünü söyleyen Foggo, “İzmir yoksulluğun en yoğun olarak yaşandığı illerden. Özellikle çocuklar açısından bakıldığında okul devamsızlığının fazla olduğu, narkotik raporlarına göre uyuşturucu kullanımında 1. Sırada olan bir il ve bunun neden tabi ki yoksullaşmak. Daha önce İzmir’de Çiğli, Buca, Örnekköy’de yoksulluk üzerine çalıştım. Zaten benim amacım Türkiye’nin neresinde olursa olsun; yoksulluğun önüne geçmek, özellikle kadın ve çocuk yoksulluğunun önüne geçmek. TÜİK’in en son yaptığı araştırmaya göre, çocukların yüzde 64.2 çocukların sadece makarna ve ekmek tükettiğini gösteriyor. Bu açlık demek, bu çocuklarda öğrenme güçlüğünün olması demek, bu sağlıksız bir neslin geldiğinin göstergesi demek. Bu İzmir için de geçerli, gezdiğimiz mahallelerde görüyoruz, herkesin derdi aynı kira ve gıda. Bir ev ziyaretinde yaşlı bir teyze bana ‘artık Pazar arabasını alıp pazara gitmeye utanıyorum’ diyor. Artık bizim bunları konuşmayacağımız bir sisteme geçmemiz lazım. İnsanların yoksulluğun altında ezilmediği, yaşlı insanların evde huzur içinde yaşayabileceği, çocukların beslenmesini değil geleceğini konuştuğumuz bir sistem kurmalıyız” dedi.
Güçlü kadın
Vekil seçilirse yapacağı çalışmalara dair de bilgi veren Foggo, “Aslında yapılacak şeyleri insanlar anlatıyor. En önemli şey kadınların, çocukların ve yaşlıların güçlenmesi. Bir mahalleye gittiğiniz zaman anneler anlatıyor, ‘çocuğun okuldan geldiğinde sosyalleşeceği bir yer yok’ yani yapacak proje belli. Bizim yapmadığımız şey sorunu yaşayanlardan dinlememiz. Mahallelere toplum merkezleri olması, anneleri terlikleriyle gidebilecekleri kreşler olabilmesi çok önemli çünkü kreşe giden çocuk okula devam edecektir. Genel Başkan’ımızın da söylediği aile destekleri sigortası, tüm sosyal yardımları tek bir çatı altında toplayacak bir proje. Diyorlar ki; ‘CHP iktidar olursa sosyal yardımlar kesilecek’ aksine yardımlar en z iki üç kat artacak. Öte yandan kadınların üretime katılması için toplum merkezlerinde eğitimler verilecek. Çocuğunu kreşe bırakan, evdeki gençler istidam edildiği üretimin içine katılmasını sağlandığı, güçlü kadınlar güçlü aileler oluşacak” ifadelerini kullandı.
Çocuk yoksulluğu kavramının önemine değinen Foggo, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bu kavramı reddettiğini hatta yoksulluğun varlığını bile kabullenemediğini söyleyerek, “Çocuk yoksulluğunu önlerseniz gelecek nesillerin yoksulluğunu önlersiniz. Buna ilişkin çalışmalar yapmak gerekir, bakın biz her aileye bir sosyal hizmetler uzmanı atanması gerektiğini savunuyoruz. Ailelerin sosyo-ekonomik koşullarını takip edebilmek için bu çok çok önemlidir. Bu uzmanlar yılda bir kez aile ile görüşmeyecek, toplum sağlığı merkezleri ile birlikte çalışarak ihtiyaç olduğunda doğrudan destek olabilecektir” dedi.
Bölgesel eşitsizlik
Aynı zamanda CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü olan Foggo, yoksulluğun boyutlarını anlatarak, “Türkiye’de bölgesel bir eşitsizlik var. Dünya Gıda Örgütü bir araştırma yapmıştı açlık haritası çıkartmıştı. Orada Türkiye’de 14. 8 milyon kişinin gıdaya erişemediğini açlıkla mücadele ettiğini gösteriyordu. Bu haritada açlığın en yoğun olduğu il Şırnak olarak görülüyordu. Sonra ben sosyal medya hesaplarımdan paylaştım, kendi yorumlarımı yazdım. İki gün sonra haritayı kaldırdılar ama rapor duruyor. Yani bizim önce bu korku iklimini yıkmamız gerekir. Biz daha bir raporu yayınlamaktan böyle çekineceksek. Yoksulluğu önlememiz mümkün değil. Bu CHP iktidarında da böyle olacak, her şey açık ve şeffaf olacak ki insanlar bize güvensin. Şimdi Türkiye’de çocuk işçiliği çok yüksek, İzmir’de de keza görüyoruz çocuklar çalışmak zorunda kalıyor. Çünkü aileler dar boğazda çocuk her gün o psikolojik baskıya maruz kalıyor. ‘Gideyim ben de çalışayım aileye destek olayım’ diyor, ailelerde izin veriyor. Ancak çocuğun sahibi aile değil kamudur. Yani devlet o ailenin yanında olursa çocuk çalışmak zorunda kalmaz. Bunları değiştirmek mümkün o yüzden milletvekili adayı oldum” şeklinde konuştu.
Temsiliyet devam edecek
CHP Milletvekili Özcan Purçu’nun partiden istifa etmesine ilişkin konuşan Foggo, “Özcan Purçu benim 15 yıllık arkadaşım. Öncelikle CHP Türkiye’de bir ilke imza attı. Bir Roman arkadaşımız milletvekili oldu. O dönemde çok mutlu oldum ve hatta genel merkeze gittiğimizde ağladım. Çünkü bu o mahalledeki çocuklara rol model olması açısından çok önemliydi. Romanlara karşı ön yargıların değişmesi için çok çok önemliydi bir adımdı. Nitekim arkadaşım üç dönem Meclis’te romanları temsil etti ve bu temsiliyetin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tabii, üzüldüm çok üzücü bir durum ama bundan sonrada temsiliyet bakanlıklar nezdinde sürecektir. İzmir’de de birçok muhtar arkadaşımız, dernek başkanı arkadaşlarımız var onlar nezdinde sürecektir diye düşünüyorum” dedi.
Her şey güzel olacak
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun iktidar olunca ilk iş İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden imzalayacaklarını söylemesine karşın, ittifakta oldukları Saadet Partisi’nin sözleşmeyi istemesi sorununun nasıl çözüleceği sorusunu yanıtlayan Foggo, “Biz bunu Saadet Partili kadınlarla çözeceğiz. Ben kadınlara çok güveniyorum. Biz bu kadınlarla yoksulluğu ortadan kaldıracağız. Birçok işi birlikte yapacağız” diye konuştu.
Seçim sonrası Türkiye’de çok şey değişeceğini söyleyen Foggo, “15 Mayıs sabahı her şeyden bu korku iklim değişecek. Gazetecilerin tutuklanmadığı, bir twit attı diye yargılanmadığı özgür bir Türkiye olacak. Gençlerin kaçmadığı, yıllarca ailelerin emek verdiği okuttuğu çocukların işsiz kalmadığı bir ülke olacak. Kadınların Özgürleştiği bir ülke olacak” dedi. İktidarın değişmemesi gibi bir durumun mümkün olmadığını söyleyen Foggo, “İktidar geçişecek böyle bir ihtimal yok. Biz bunu hep birlikte değiştireceğiz. Birlikte değiştireceğiz dönüştüreceğiz. Buradan İzmirlilere sesleniyorum; kendilerine olan güvenlerini yitirmesinler bizim birlikte olup başaramayacağımız hiçbir şey olamaz. 15 Mayıs sabahı her şey çok daha güzel olacak” diye konuştu.