CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Erdem Kara, ve ilçe başkanları bugün Çağlayan Adliyesi’nde hakim karşısına çıkıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de takip ettiği duruşmada, mahkeme kararıyla İstanbul İl Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Özgür Çelik’in savunması dinlenecek.
Özgür Özel de takip ediyor
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İBB Başkan Vekili Nuri Aslan ve çok sayıda CHP’li yönetici adliyeye geldi.
CHP lideri Özel’i, bugün hakim karşısına çıkacak olan Özgür Çelik karşıladı.
Salon değişti
18. Asliye Ceza Mahkemesi’nce görülecek duruşma, yoğun katılım nedeniyle 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonuna alındı.
CHP İstanbul İl Örgütü'nden çağrı
CHP İstanbul İl Örgütü, il yöneticileri, ilçe başkanları ve gençlik kolları yöneticileri davaya topluca katılım çağrısı yaptı. Parti örgütü, “31 Ocak Çağlayan Davası’nda orada olacağız” mesajıyla Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelecek.
Dava öncesi CHP’den yapılan açıklamada, “İl Başkanımız Özgür Çelik, Gençlik Kolları Başkanımız Erdem Kara, il yöneticilerimiz ve ilçe başkanlarımız için Çağlayan’dayız” ifadeleri kullanıldı.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Erdem Kara ve aralarında CHP ilçe başkanları ile yöneticilerinin de olduğu 26 kişi hakkında "görevi yaptırmamak için direnme", "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama", "kasten yaralama", "kamu malına zarar verme" suçlamalarıyla açılan davanın ilk duruşması, kimlik tespitleriyle başladı.
İlk savunma Özgür Çelik'ten
İlk savunmayı Özgür Çelik gerçekleştirdi.
“Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum” diyerek sözlerine başlayan Çelik şu ifadeleri kullandı:
“Üç başlık altında savunma gerçekleştirmek istiyorum. Ben ve 25 arkadaşım neden buradayız? Ben hayatımda ilk defa hakim karşısına çıkıyorum. CHP İl Başkanı seçildiğim gün, yolumun mahkeme salonuna düşeceğini biliyordum. Dikenli bir gül bahçesinde yürümediğimizi biliyorduk. İki yıllık görev süremiz içerisinde önemli başarılar elde ettik. Otokrat yönetimlerde muhalefetler cezalandırılır. Başarılı muhalefetler kat kat cezalandırılır."
"Sadece biz değil, CHP ve toplumsal muhalefet şu an yargı kıskacı altında"
"31 Mart 2024 tarihine kadar hakkımızda ne açılmış dava ne de duruşma var. Şu an il başkanlığı binası davalık. Etrafı abluka altına alınmış durumda. İl kongresi şu an davalık. Toplam 3 ayrı davadan 22.5 yılla yargılanıyorum. Tamamı 31 Mart’tan sonra çıkan davalar. Bunun sebebi ben ve buradaki 25 arkadaşımın kararlı bir şekilde iktidara yürüyen partimizin neferleri olmasıdır. Sadece biz değil, CHP ve toplumsal muhalefet şu an yargı kıskacı altında. Cumhurbaşkanı adayımız ve İBB Başkanımız şu an cezaevinde.
Bu dava bizim 300 gündür yaşadığımız olağanüstü antidemokratik dönemin sonucudur. Bir avuç zengin, halkı sefalete mahkum etmek istiyor. Anayasal haklarımızı kullanmamız bu iddianame ile suç sayılıyor. Ben ve arkadaşlarım 2 yıllık görev sürecimizde ilk defa o gün adliye önünde basın açıklaması yapmadık. Her bir belediye başkanımız için defalarca basın açıklaması yaptık."
"İktidara yakın olanlara bütün olanaklar açılıyor ama bize yasak"
"Mesaimizin büyük bir bölümü adliye koridorlarında, cezaevlerinde geçiyor. 31 Ocak günü burada basın açıklaması yapmamız engellenmeye çalışılmıştır. Tamamen bir anayasal hak ihlalidir bu mesele. İsrail’in Filistin vahşetini kınamak için yürüyüşümüz engellendi. Oysa iktidara yakın insanlar bir eylem yaptığında bütün olanaklar açılıyor ama ne yazık ki bize yasak.
Özellikle seçilmiş 26 CHP’li yönetici burada yargılanıyor. Bu ve diğer siyasi yargılamalarla bir mesaj verilmek isteniyor. Biz susmadığımız, boyun eğmediğimiz için buradayız. Partide hiçbir görevi olmayan abim Özkan Çelik de burada yargılanıyor. Bu davanın bir mesajı da şu; bu dava ile ailelerimize de bir mesaj vermek istiyorlar. Özkan Çelik, iddianamedeki fotoğrafta gülümsüyor. Bu dava siyasi bir davadır."
"Herkes için adalet istiyoruz"
"Birileri bir talimat verdi ve ‘bu basın açıklamasını yaptırmayın’ dediler. Meselenin temeli budur. Bu ülkenin hakimi, savcısı, polisi bizim gibi işçi, memur, emekçi çocuğu. Biz herkes için adalet istiyoruz. Anayasal haklarımızın engellenmesine karşı çıktığımız için yargılanıyoruz. Asla boyun eğmeyeceğiz. Sahte ve göstermelik muhalefet yapmamız bekleniyor. ‘İl binasında oturun’ diyorlar, ona da oturamıyoruz, demir bariyerlerle çevrili. Biz tam bağımsız bir Türkiye’yi savunduğumuz için yargılanıyoruz. Sayın mahkemenizden adalet istiyoruz.
Mesele adalet meselesidir. Halkımızın yüzde 80’inden fazlası adalete güvenmiyor. Bu kötü gösterge kimin sorunu? Bu, hepimizin sorunu. Hukuk ve siyaset işlerinin birbirinden ayrılması gerekiyor. Bugün ülkemizde yaşayan herkesin adalet talebi var. Sadece kendimiz için değil, haksız hukuksuz yargılanan herkes için adalet istiyoruz. Bugün adalet istediğimiz için yargılanıyoruz. İktidar yargıyı araçsallaştırma çabası içinde. Talimatların nereden geldiğini biliyoruz. Bizim polisle hiçbir sorunumuz yok. Gelecek nesillere borcumuz var. Hiçbir baskıya boyun eğmeden mücadele ediyoruz. Arkadaşlarım ve kendim için beraat istiyorum.”
“Bu salonda bulunması gereken bizler değil; katiller, tacizciler ve karanlık kişilerdir"
Daha sonra savunma yapan CHP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Erdem Kara ifadesinde şunları söyledi:
“Bu salonda bulunması gereken bizler değil; katiller, tacizciler ve karanlık kişilerdir. Bunların olması gereken zindanlarda; slogan attığı için, meydanda bulunduğu için genç arkadaşlarımız yargılanıyor.
Cumhuriyet değerlerine bağlı ve Atatürkçü bir genç olarak Çağlayan Adliyesine bilerek ve isteyerek gittim. Partimizim genel başkanı sayın Özgür Özel, 31 Ocak’ta Çağlayan’a gidilmesi gerektiği yönünde çağrıda bulunmuştu. Ben ve partili tüm arkadaşlarımız Çağlayan’a gittik. O gün orada olan on binlerce kişi sesini çıkarmak için oradaydı. Polisler ‘dağılın’ uyarısı yapmadı. Demokratik protesto hakkını kullanmak isteyen insanların engellendiğini gördük. Hakkımdaki dört iddianın dördü de asılsızdır. Polis hiçbir uyarı ve ihtar olmadan müdahale etti.
Hakkımdaki iddialar asılsızdır. Herhangi bir somut delille ispatlanamamıştır. CHP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı olarak sayın Ekrem İmamoğlu’na karşı hukuksuz açılmış her davaya karşı mücadele etmeye devam edeceğim. Mücadeleden ve demokrasi savunmasından geri durmamız söz konusu olamaz.
Adil yargılanma hakkımıza sahip çıkmak için Çağlayan’daydık, Saraçhane’deydik. Hiçbir güç buradan bize bir suç yaratamaz. Geleceğine sahip çıkmak isteyen gençleri kimse suçlu sayamaz. Tüm haksızlıklara karşı omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğim. Bu dosyadaki suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum ve beraatimi talep ediyorum.”
Duruşmaya ara verildi.
Özel'den açıklama geldi
CHP lideri Özgür Özel, duruşma arasında gazetecilerin sorularına cevap verdi.
Özel, davaya dair "Özgür Çelik ve arkadaşlarımıza ceza vermeye kalkarlarsa büyük bir hukuksuzluk daha kendi tarihlerine kara bir leke olarak nakşedilmiş olur. Biz il başkanımızın, seçilmiş il başkanımızın yanındayız. Görev yaptığı bina, seçildiği kurultay davalıktır. Bu mesele şunu göstermektedir; görevlerini o kadar iyi yapıyorlar ki siyaseten baş eğdiremediklerine bunu yapıyorlar. Bu işten ne bu mahkemenin hakimi, ne savcısı ne bir başkası, bir buranın 7. katındaki bir de Ankara Saray'daki mesul. Saraydakinin talimatıyla Özgür Çelik’e baş eğdiremedikleri için, baş edemedikleri için bu şekilde kendisini siyasetten men etmeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
Mahkeme, yaklaşık 10 dakikalık aradan sonra tekrar başladı.
Şikayetçi polis memuruna Özgür Çelik'ten yanıt
Çevik Kuvvet şube müdürlüğünde görevli polis bir kadın memuru, şikayetçi sıfatıyla beyanda bulunarak şu ifadeleri kullandı:
“C kapısında tedbirde bekliyorduk. Talimat doğrultusunda A kapısından karşıya geçtik. Durmalarını söyledik. İkaz ettik, uymadılar, üzerimize gelmeye başladı oradaki topluluk. İsim isim kim olduğunu söyleyemem.
Arka tarafa geçmeye çalıştılar. Kalkanla hat sırası oluşturuyorduk. Arbede çıktı. Elimde kalkan vardı. Kalkana baskı yaptılar arkaya geçebilmek için. Dengemi sağlarken yere düştüm. Durmadılar, üzerimden geçmeye devam ettiler. Meslektaşlarımın yardımıyla karşı tarafa geçtim.
Daha sonra olaylar bitince kolumda ağrı hissetmeye devam ettim. Hastaneye gittim. Sağ kolumda kırık olduğu tespit edildi. Alçıya alındı. Kim olduklarını bilmediğim topluluk içinde milletvekillerinin de olduğu söylendi. İzin istediler, biz izin vermeyince yüklendiler.”
Daha sonra söz alan Özgür Çelik, polis memuruna geçmiş olsun dileyerek, “Kendisinin görev yeri olarak tarif ettiği yer, benim ve buradaki arkadaşlarımızın hiç uğramadığı, girmediği bir yer” dedi.
Daha sonra açıklama yapan polis memuru, “İlk görev yerim C kapısı. Talimatla Boğaziçi Elektrik’in oraya geçtik. (Özgür Çelik’e) Sizi orada görmedim başkanım. CK Elektrik’in orada düştüm” diyerek karşılık verdi.
Ne olmuştu?
CHP'nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 31 Ocak’ta ifade vermek için gittiği İstanbul Adliyesi önünde gerginlik yaşanmıştı. CHP seçim otobüsünün adliye önüne yaklaşması engellenmiş, otobüse doğru yürüyen yurttaşlara polis müdahale etmişti. TOMA’lar topluluğu dağıtılmaya çalışmış, kısa süreli arbede yaşanmıştı.
Yaşananların ardından CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in de aralarında bulunduğu bazı isimler adliyede ifade vermişti.
Çelik, savcıya verdiği ifadede, “CHP’li olmanın da suç olduğu günlerden geçiyoruz” sözlerini kullanarak bu soruşturmanın siyasi nitelikte olduğunu savunmuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili yürüttüğü soruşturmaya dair hazırladığı iddianamede aralarında Özgür Çelik’in de bulunduğu 26 kişi için “görevi yaptırmamak için direnme”, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılma”, “kasten yaralama” ve “kamu malına zarar verme” suçlamaları yöneltmiş, sanıklar için 3 yıl 11 aydan 17 yıla kadar hapis cezası istemişti.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Erdem Kara, ve ilçe başkanları bugün Çağlayan Adliyesi’nde hakim karşısına çıkacak.