ROJİN SUBAŞI/ İZ GAZETE - Alsancak semti Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde 15 Aralık 2019 günü, yüzlerce kadının katılımıyla ‘Las Tesis’ isimli danslı protesto gerçekleştirildi. Protestoya katıldıkları belirlenen 24 kadın, bir gün sonra 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanun'una muhalefet' ile 'Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama' suçlarından gözaltına alındı. Şüpheliler, ifadelerinin ardından savcının talimatıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Dava öncesi Las Tesis Davasında yargılanan kadınlar ve Kadın Meclisleri Üyeleri adliye önünde basın açıklaması yaptı. 4 buçuk saat süren duruşmanın ardından ise İzmir Kadın Platformu ile yargılanan kadınlar tekrar basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamayı okuyan sanık Hilal Susuz şunları söyledi: "Biz adalet istiyoruz, biz öldürülmek istemiyoruz. Bir günde üç kadının öldürüldüğü bir ülkede yaşıyoruz.
Daha dün bir kadın %99 engelli kaldı. Daha dün bir kadının tecavüzcüsü davul ve zurna ile karşılandı. Hakimler, Savcılar, Bakanlar eğer sizi parmak ile göstermemizi istemiyorsanız adaleti sağlayın. Kadınlar öldükten sonra samimiyetsiz Twitler atmayın. İstanbul sözleşmesini istiyoruz." diyerek sözlerini noktaladı.

Duruşma başlamadan önce içeride bulunan 3 kolluk görevlisi dışarıya çıkartıldı. 24'ünden 15 sanığın katıldığı duruşmada, sanıklar sırayla ifade verdi.

Sanık Evrim Kubilay'ın ifadesi: "Evet o gün oradaydım fakat gösteriye katılmadım, slogan atmadım, gösteride gözlemciydim. 700 kişinin katıldığı gösteride bu kadar kişinin arasından 24 kişi sanık gösteriliyorsa bunun bir nedeni vardır. Ayrıca belirtililen metin aslında Türkçe'ye çevrilmiş şarkı sözleridir slogan değildir. Polislere de gözlemci olduğumu söyledim onlarda müdahale etmeyeceklerini usulen uyarı yapacaklarını söylediler. Fakat biz şuan burdayız. Kasıtlı olarak kadın temsilcilerini seçtiklerini düşünüyorum.

Sanık Fatma Pınar Usta: "Gösteriye katıldım, fakat polis metnin sadece kendine hakaret olarak gördüğünü aldı. Ayrıca ben şöyle bir durumla da karşılaştım. 2 gün sonra metroyla okula giderken kendini polis memuru olarak tanıtan bir şahıs kendi şahsi telefonundan beni arayarak kaba bir tabirle: 'nerdesin, söyle gelip seni alıcam' dedi, ben de 'Güvenlik şubenin yerini biliyorum, kendim gelirim' dedim fakat şahıs ısrarla nerde olduğumu sormaya devam etti. Güvenlik şubeye gittiğim de ise eğer avukatım yanımda olmasaydı telefonuma izinsiz el konulacaktı.''

Sanık Gönül Aygün:" Ben gösteriye katıldım. Ama provalara katılmadığım için en arka sıralara geçtim. Zaten arka sıralarda olduğum için gösteride fotoğrafımı bile bulamadılar. 2 gün sonra avukatım beni aradı. 24 kişilik bir liste yayınlanmış fakat 22. kişi (Deniz Uslu) gösteriye katılamadı, geç kaldı. Burdan da anlaşılıyor ki Emniyet bu listeyi daha önceden hazırlamış. 

Sanık Hilal Susuz:" Öncelikle şunu söylemek istiyorum, gösteri günü Emniyet müdür yardımcısı da oradaydı. Müdire hanım:" Lastesis şarkı sözlerini biliyoruz. Gerekli izin alındı, müdahale edilmeyecek. O sözler dışında yasa dışı bir slogan atmadan gösteriyi gerçekleştirin. Hatta gerekirse bende sizinle birlikte dans etmek isterim' dedi.

Sanık Şenay Akyol: "Olay günü orada bulundum. Emniyete gidip ifade verdim. İki yanımda iki polis sanki suçluymuş gibi bir imaj yaratıldı. Fotoğrafım çekildi, ertesi gün sadece ben değil arkadaşlarımın da fotoğrafı  Sabah gazetesinde terör örgütü üyeleri diye çıktı. Bu yüzden şikayette de bulunduk.

LASTESİS BİRİNCİ DURUŞMA KARARI:
Gelmeyen ve mazeret bildirmeyenlerin zorla getirilmesine kararına varılırken, Sanıklar hakkında yürütülen soruşturma akıbetinin sorulması, bu nedenle duruşmanın bir kısım sanıkları Avukat Eylem Zenginin belirttiği CD'lerin araştırılmasına karar verildi. Bir sonraki duruşma ise 29 Nisan saat 14:00'e ertelendi.

Editör: Haber Merkezi