Gizem TABAN/İZ GAZETE- İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) ve İZTO vakfının sahibi olduğu İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) adına tıp fakültesi hizmet binası ve hastane olarak Balçova’da inşa ettirdiği yapıların satışı tartışmalara neden oldu. Yapılan ihale sonucu 260 milyon TL bedelle Koç Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Mustafa Rahmi Koç’a satılan yapının inşaatına İZTO eski Başkanı Ekrem Demirtaş döneminde başlanmıştı.

İhale sonucuna dair duyuru metninde; “19 Ocak’ta açık teklif usulüyle gerçekleştirilen ihaleye Medicana Hastane İşletmeciliği A.Ş ve Mustafa Rahmi Koç katıldı. Medicana Hastane İşletmeciliği A.Ş, yazılı tekliflerin açılmasından sonra gerçekleşen ilk artırma turunda ihaleden çekildi ancak söz konusu yapıların satışı dördüncü artırma turuna kadar devam etti. Dördüncü tur sonucunda mevcut yapıların satışı 260 milyon TL bedel karşılığında Mustafa Rahmi Koç’a yapıldı. İEÜ mülkiyetindeki yapıların satışı, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası tarafından yapılan değer tespitinin yaklaşık 2 katına gerçekleştirildi” bilgisine yer verildi.

İZTO eski Başkanı Ekrem Demirtaş ve İEÜ eski Genel Sekreteri Levent Gökçeer, söz konusu satışa tepki gösterdi.

HAREKETE GEÇTİ

2018 yılında gerçekleşen İZTO seçim sürecinde; İZTO’da 25 yıl başkanlık görevinde bulunan Demirtaş’ın seçimlere 12 saat kala aday olmaktan vazgeçmesi dikkat çekmişti. Sonraki süreçte ise uzun bir süre sessiz kalan Demirtaş, Mahmut Özgener’in başkanlığındaki yeni yönetimin kendisine yönelik eleştirileri ve açılan davalar hakkında dahi suskunluğunu korumuştu. Demirtaş, geçtiğimiz aylarda Haber Ekspres Gazetesi’nden Fatih Özkılınç ile yaptığı röportajda; İEÜ Mütevelli Heyeti Başkanlığı yaptığı dönemle ilgili açılan davayla kendisinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını belirterek “Tekrar İzmir Ticaret Odası Başkanlığına aday olmamın korkusu var” ifadelerini kullanmıştı. Gelinen noktada Demirtaş’ın, tıp fakültesi hizmet binası ve hastane olarak inşa edilen yapıların satışına karşı harekete geçmesi ise ‘İZTO’da kavga büyüyecek’ yorumlarını beraberinde getirdi.

‘MİRASYEDİ’ ELEŞTİRİSİ

Söz konusu satışla ilgili ihale ilanının yayımlanmasının ardından satışın durdurulması için yargıya başvuran Demirtaş, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a da bir mektup yazdı. Mektupta satışın YÖK mevzuatına aykırı olduğunu belirten Demirtaş, YÖK Başkanı Özvar’dan satışı durdurmasını talep etti. Demirtaş, satışın gerçekleşmesinden sonra ise gazetelere konuya ilişkin uyarı ve bilgilendirmeyi içeren tam sayfa bir ilan verdi. Söz konusu metinde satışa tepki gösteren Demirtaş, “Bu konunun, öğrencilerimiz, iş alemi ve İzmir lehine olumlu sonuçlanması için her türlü yasal hakkımı kullanacağım. Şimdi mirasyedi gibi eldekileri satmak yerine, bizim, kazançlarımızla yaptığımız gibi, önce hastane, sonra Balçova kampüsü Hukuk Fakültesi binası, daha sonra da Güzelbahçe Bilim ve Teknoloji kampüsü yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘DUR DEME ZAMANI GELDİ’

İZTO eski Başkanı Ekrem Demirtaş’ın gazetelerde yayımlanan metninde, “Kurucusu olduğum İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin yönetiminden ayrıldığım 2018 yılından itibaren bir çivi çakılmadan çürümeye terk edilen, inşaat halindeki hastane binasının satış ilanını görünce bazı şeylere dur deme zamanının geldiğini düşündüm. Ben ve yönetimde bulunduğum dönemdeki çalışma arkadaşlarım bir başarı hikâyesine imza attık. Hayallerimizden doğan yabancı dilde eğitim veren, İlk Vakıf Üniversitesi olan İzmir Ekonomi Üniversitesini kurarak İzmir’e çok ciddi katkı koyduğumuzu biliyoruz. Üniversite ve Odamızın zarar görmemesi için kamuoyu önünde yeni yönetimi hiç eleştirmedim. Artık İzmir Ticaret Odası’nda misyonumu tamamladığım düşüncesi ile işime dönmeyi, kendime daha çok zaman ayırmayı planladım. Uzun bir zamandır suskunluğumu korudum. Ama inşaatı tamamlanmak üzere olan Tıp Fakültesi hastanesinin satış ilanını görünce suskunluğumu bozarak İzmir kamuoyu ve İzmir Ticaret Odası üyelerini, bu sürecin; durdurulmasının neden gerektiği konusunda bilgilendirmek istedim” ifadeleri yer aldı.

‘ÖĞRENCİLERİ KANDIRMAYIN’

YÖK Kanunu’ndaki; hastanesi olmayan vakıf tıp fakültelerine açılış izni vermeme ve bu tarihten önce izin alan üniversitelere ise üç sene geçiş süreci vererek, en az 200 yataklı kendi hastaneleri olma zorunluluğu getirilen ilgili maddeye dikkat çeken Demirtaş, “Bu süreci yapmayan vakıf üniversiteleri, artık kontenjan alamayacak ve sonucunda tıp fakültesi kapanacaktır. Kanunda, tıp fakültesine öğrenci alan vakıf üniversitelerinin hastanelerinin olmaması durumunda, 2 yıl içinde hastane ön izni alarak YÖK’e sunmamaları durumunda üniversitesinin uyarılacağı ve akabinde öğrenci kontenjanının kaldırılacağı belirtilmektedir. Son tarih Ekim 2023’tür.Bu tarihe kadar yeni bir hastaneyi ben bile yapamam. Yeni yönetimin yapmayı planladığı satış, ardından tıp fakültesinin kapatılması sonucunu getirecektir. 2013-2018-2020-2021 yıllarında, bize güvenen ve üniversitemiz Tıp Fakültesi ve sağlıkla ilgili fakülte meslek yüksekokulunu tercih eden öğrenci ve ailelerine ne diyecekler? Hepsi travma yaşayacaktır. Neden satıyorlar? Öğrencilerimizin ve İzmir iş dünyasının bunu bilme hakkı vardır. ‘Afiliye yasasını çıkartacağız, yine bugün olduğu gibi eğitim göreceksiniz’ söylemiyle öğrencileri çocuk gibi kandırmayın. Onlar yarının doktorları… Vaat ettiğimiz özenli eğitimi alma hakları var. Başkalarının hastanesinde sığıntı gibi eğitim görmesinler. Bu konunun, öğrencilerimiz, iş alemi ve İzmir lehine olumlu sonuçlanması için her türlü yasal hakkımı kullanacağım. Şimdi mirasyedi gibi eldekileri satmak yerine, bizim, kazançlarımızla yaptığımız gibi, önce hastane, sonra Balçova kampüsü Hukuk Fakültesi binası, daha sonra da Güzelbahçe Bilim ve Teknoloji kampüsü yapılmalıdır” açıklamalarında bulundu.

‘ÜNİVERSİTEYE GÜVENEN ÖĞRENCİLERE YAZIK OLACAK’

Satışa tepki gösteren İEÜ eski Genel Sekreteri Levent Gökçeer de sosyal medya paylaşımında, “Köprüyü geçtik anlayışı yeni yönetimde olabilir ama 2020 yılında çıkan yasa ile belli süreler verilmiş; ‘hastanesi olmayan tıp fakültesini kapatırım’ hükmü var. Bunu bilmediklerini düşünmek bile istemiyorum. Bu dava sürecinin sonu belli, utanacaksınız! Söz verilen, idealleri olan, Cumhuriyetimizin geleceği tıp fakültesini tercih eden gençler ve ailelerine bir açıklama bir güvence verilmemesi bile üzücü. Yaşayıp göreceğiz umarım ben haksız çıkarım tıp fakültesi kapanmaz. İleride ‘hata yaptık, kandırıldık’ söylemi hiçbir şey ifade etmez” ifadelerine yer verdi

Editör: Haber Merkezi