Ekoloji aktivisti ve gazeteci Hakan Tosun, İstanbul’un Esenyurt ilçesinde uğradığı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Tosun, 10 Ekim’i 11 Ekim’e bağlayan gece Esenyurt’ta saldırıya uğramıştı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, olayla ilgili 18 ve 24 yaşlarında iki şüphelinin tutuklandığını açıkladı.

Basına ve sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, Tosun’un motosikletten inen iki kişi tarafından saldırıya uğradığı öne sürüldü.

“63 GÜNDÜR KARANLIKTA BIRAKILIYOR”

Toprağımızı Vermiyoruz Kampanyası bileşenleri olan Ekoloji Birliği, İklim Adaleti Koalisyonu, Türkiye Çevre Platformu ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Hakan Tosun’un öldürülmesine ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmesi talebiyle Adalet Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı.

Açıklamada, cinayetin üzerinden 63 gün geçmesine rağmen olayın aydınlatılamadığı vurgulanarak, “Bugün hâlâ aynı noktadayız: Devlet susuyor, adalet gecikiyor, Hakan Tosun’a ne olduğu 63 gündür karanlıkta bırakılıyor. Bu dosya kapatılmayacak. Adalet sağlanıncaya kadar takipçisi olacağız” denildi.

SORUŞTURMA SÜRECİNE İLİŞKİN SORULAR

Açıklamada, olay yeri kamera kayıtları ve görgü tanıklarının bulunmasına rağmen soruşturma sürecinin şeffaf yürütülmediği belirtildi:

"Yetkililerin, cinayetin üzerinden geçen 63 güne rağmen hala açıklığa kavuşmayan bu sorulara yanıt verme yükümlülüğünü hatırlatmak için bugün buradayız.

Soruyoruz: Kamuoyuna yansıyan olay yeri görüntüleri ile ilgili sorular henüz neden yanıtlanmamıştır? Kamuoyunun zihninde soru işaretleri yaratan bu görüntülerdeki kişiler hakkında yürütülen soruşturmanın niteliği belirsizliğini korurken, söz konusu kişilerden bazılarının serbest olmaları ve sosyal medyada silahlı şekilde ‘çete’ ile ‘infaz timi’ etiketleri altında paylaşım yapmaları hangi gerekçeyle açıklanabilir?

Tosun-1

Ahmet Çakar ifadesinin ardından serbest bırakıldı
Ahmet Çakar ifadesinin ardından serbest bırakıldı
İçeriği Görüntüle

"GÖRÜNTÜLER "KESİNTİSİZ" BİÇİMDE SAVCIYA VE AVUKATLARA VERİLDİ Mİ?"

Soruyoruz: Karakol soruşturma görevinin gereklerini eksiksiz, tarafsız ve şeffaf biçimde yerine getirdi mi? Basına yansıyan ve avukatlarının açıklamalarından, ailenin ve kamuoyunun kaygılarından takip ettiğimiz gerçeklerin aydınlatılması için sormaya devam ediyoruz. Savcı tarafından haklarında gözaltı emri çıkarılan cinayet faili iki kişi neden karakoldan telefonla aranarak karakola "davet" edildi? Karakol polisleri ile failler ve/veya yakınları arasında aynı semtte bulunan bir lokantada görüşme oldu mu? Polisin elinde bulunan görüntülerin tamamı "kesintisiz" biçimde savcıya teslim edildi mi ve Hakan Tosun’un avukatlarına verildi mi?

"KAMUOYUNA TEK BİR SOMUT BİLGİ VERİLMEDİ"

Soruyoruz: İçişleri Bakanlığı’nın "müfettiş görevlendirildi" açıklamasından sonra ne oldu? Hakan Tosun cinayeti sonrası bilinen şaibelerin üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından karakoldaki soruşturma sürecinin denetlenmesi için müfettiş görevlendirildiği açıklandı. Bu teftiş gerçekleştirildi mi? Eğer teftiş yapıldı ise hangi sonuçlar elde edildi? Kusurlu bulunan personel var mı? Varsa bir yaptırım uygulandı mı? Soruşturmadan el çektirildi mi ya da görevden alındı mı? Kamuoyuna tek bir somut bilgi verilmedi. Devletin bu denetime dair hiçbir açıklama yapmaması bu soruşturmanın şeffaf yürütüldüğüne dair kamuoyunun ve bizleri yürütüldüğüne dair kamuoyunun ve bizlerin kaygılarını artırmıştır.

Soruyoruz: Soruşturmayı yürüten savcı tarafından aile üyelerine "Bana kalsa bu dosyayı böyle kapatırdım" söylendiği iddia edilmektedir. Soruşturma süreçlerini yürüten yetkili makamların tarafsız ve bağımsız bir tutumla davranması beklenir. Tarafsızlık ilkesinin korunması adalete erişimin en temel yaklaşım ilkelerindendir. Kamuoyuna yansıyan bu açıklamalar yapılmış mıdır? Yapıldıysa nedenleri kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

"SÜREÇ ADALET BAKANLIĞI'NIN SORUMLULUĞUNDADIR"

Soruyoruz: Hakan Tosun cinayetinin aydınlatılması Adalet Bakanlığı sorumluluğunda değil midir? Hakan Tosun’un ölümünün tüm yönleriyle, eksiksiz, gecikmeksizin ortaya çıkarılması için şaibelere yer bırakmayan şeffaf, tarafsız, hızlı bir soruşturma sürecinin işletilmesi Adalet Bakanlığı’nın sorumluluğudur. Hakan Tosun cinayetinin aydınlatılması, faillerinin yargılanması ve kamu vicdanında açılan yaraların sarılması, ailesi ve sevenlerinin, biz insan hakları ve hak örgütlerinin sorduğu ve sormaya devam edeceği soruların yanıtlanması Adalet Bakanlığı’nın sorumluluğunda değil midir? Bu cinayet kapatılacak bir dosya değildir. Bu cinayet, yurttaşların yaşam ve güvenlik hakkına yönelmiş vahşi bir saldırıdır.

Hakan Tosun, bir gazeteci, belgeselci ve ekolojiden barınma hakkına pek çok alanda emek vermiş bir hak savunucusudur. Hakan aynı zamanda bir organ bağışçısıdır. Ölümünden sonra bile başka yaşamların kurtulmasına el veren, dayanışmayı sürdüren bir yaşam savunucusudur. Bir yaşam savunucusunun yaşam hakkı vahşice elinden alınmıştır. Üzerinden 63 gün geçti. Cinayet kamera kayıtlarındaki görüntüler ve deliller neden değerlendirilmiyor ve açıklanmıyor?

"BU DOSYA KAPATILMAYACAK"

Olaya müdahale eden tüm kamu görevlileri biliniyor. Bu dosyada karanlıkta kalanlar bir aksaklık mıdır, soruşturmanın önüne çekilmiş görünmez bir setin işareti midir? Bu sorular yanıt bekliyor. Hala aynı soruyu soruyoruz: Hakan Tosun neden ve nasıl öldürüldü? Failleri kim ya da kimler? Bugün hâlâ aynı noktadayız: Devlet susuyor, adalet gecikiyor, Hakan Tosun’a ne olduğu ise 63 gündür karanlıkta bırakılıyor. Biz hâlâ aynı soruyu soruyoruz: Hakan Tosun’a ne oldu? Bu sorunun cevabı verilene kadar, sorumlular yargı önüne çıkarılana kadar, soruşturma üzerindeki tüm gölgeler kalkana kadar susmayacağız. Bu dosya kapatılmayacak. Adalet sağlanıncaya kadar takipçisi olacağız."

Kaynak: ANKA