Gizem TABAN/İZ GAZETE- Türkiye’de uzun süredir gündemde olan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yasalaştı. EYT Yasası bir yandan sevindirirken bir yandan da hayal kırıklığına uğrattı. Prim gün sayısı, aylık bağlama oranları, staj başlangıcının sigorta başlangıcı sayılması, doğum borçlanması gibi kabul görmeyen talepler büyük mağduriyet yarattı. SGK Uzmanı Dilek Ete ile EYT ve Tüm Emekli Hakları Derneği Başkanı Doğan Türker, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yaş koşulu kaldırıldı

TBMM’de kabul edilen EYT Yasası ile 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı çalışmaya başlayanların emekliliğinde yaş koşulu kaldırıldı. Söz konusu tarihten önce çalışmaya başlayanlardan, yaş dışındaki koşulları sağlayanlar hemen emekli olabilecek. EYT’li SSK’lılarda 5000-5975 prim günü ve kadınlarda 20, erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresi aranacak. BAĞ-KUR’lu ve Emekli Sandığı’na tabi erkekler 9000, kadınlar 7200 prim gününü tamamlayarak emekliliğe hak kazanacaklar.

dileksos

Prim gün sayısı sorunu

EYT Yasası’nda oluşan prim gün sayısı mağduriyeti hakkında açıklamalarda bulunan SGK Uzmanı Dilek Ete, “EYT’nin anlamı 8 Eylül 1999 öncesi hakların verilmesi… O haklar da kadın-erkek ayrımı olmadan 5 bin prim günü, kadında 20 yıl sigortalılık, erkekte 25 yıl sigortalılık süresiydi. 8 Eylül 1999’da buna yaş şartını eklediler. SSK’lı EYT’lilerin talebi; “Emekli olmam için 5 bin prim günü bana yetsin” şeklindeydi. Ancak kademeli prim gün sayısının 5 bin gün olarak düzenlenmesine yönelik CHP, İYİ Parti ve HDP’nin Meclis’te verdiği önergeler, AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. AKP ve MHP, “Sadece yaşı kaldırıyoruz, 5 bin ile 5 bin 975 gün arasında değişen prim günü kalacak” dedi. SSK dışında Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’un şartlarını değiştirmediler. Bağ-Kur’lu kadın 7 bin 200 gün, erkek 9 bin günle zaten emekli oluyordu, bu 8 Eylül 1999 öncesi de böyleydi. Bugün de böyle… Emekli sandığında da aynı şekilde, onu da değiştirmediler. Ama SSK’da gün sayısını kademelendirdiler. Kısmi emeklilik olarak geçen; Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı’nda yaşta düzenleme yapmadılar. SSK’nın istediği 5 bin gün nedeniye EYT’lilerin istediği ve olması gereken olmadı. Prim gün sayısı ile oluşan mağduriyet bundan kaynaklı…” diye konuştu.

Maaş mağduriyeti sürüyor

Aylık bağlama oranlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan SGK Uzmanı Ete, “Eskiden aylık bağlama sisteminde; prim ödenen son 10 yılın ortalaması alınıyordu ve aylık bağlama oranı yüzde 70 olarak veriliyordu. Aylık bağlama oranını 8 Eylül 1999’da yüzde 60’a çevirdiler ve hesaplama sistemini, gösterge sisteminden çıkardılar. EYT’liler şu an, “8 Eylül 1999 öncesi ben emekli olsaydım, şu an alacağım maaştan yüzde 50 daha fazla maaş alacaktım” diyor. Aylık bağlama oranlarındaki bu değişikliğin yarattığı mağduriyet EYT’liler için devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Doğuma yok askerliğe var

Staj başlangıcının sigorta başlangıcı sayılması ile ilgilin kabul edilmemesiyle ilgili konuşan Ete, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Vedat Bilgin, bunu en baştan reddetti. Ancak ilginç bir şey var; yurtdışında yaşayanların yaptığı staj, Türkiye’de başlangıç kabul ediliyor. Türkiye’de staj yaptıysan başlangıç değil.” dedi. Doğum borçlanması hakkının verilmemesini değerlendiren Ete, “Kadınların ilk sigortalı olmadan önceki doğumlarıyla ilgili doğum borçlanması hakkı verilmesi talebi vardı. Kadınlara bu hak verilmedi. Ama ilginç olan şu ki; erkeklere askerlik borçlanması hakkı veriliyor, askere ne zaman gittiğinin bir önemi yok, borçlanma hakkı var ama kadınlara bu hak verilmiyor” açıklamalarında bulundu.

Keşke tamamı verilseydi

EYT Yasası’nın kabul edilmesiyle ilgili görüşlerini açıklayan EYT ve Tüm Emekli Hakları Derneği Başkanı Doğan Türker, “Bu bir başarı, 23 yıldır süren bir mağduriyetin en büyük kısmı olan yaş problemi çözüldü ama tabi ki haklarımızı tamamen almadık. Büyük bir kazanım ama keşke talep ettiğimiz hakların tamamı verilseydi. Bütün mağduriyetlerin giderilmesi lazım. Buruk bir sevinç içindeyiz. Aylık bağlama oranları, prim gün sayısı, staj başlangıcının sigorta başlangıcı sayılması, Bağ-Kur tescili gibi pek çok mağduriyet var” diye konuştu.

Mücadele devam edecek

Aylık bağlama oranları, prim gün sayısı, doğum borçlanması gibi konularda yaşanan mağduriyeti değerlendiren Türker, şunları söyledi: “En büyük problem aylık bağlama oranları… Bugün asgari ücret 8 bin 500 lira iken emekli maaşı 5 bin 500 lira… Asgari ücret ‘en az ücret’ demek ama bunun altında maaş alan arkadaşlarımız var.  Prim gün sayısı 1999’dan önce 5 bin idi ama yaş şartı getirirken bununla beraber her yıla da 75 gün bir prim gün sayısı koydular. Bu da 5 bin 975 prim gün sayısı oldu. Burada mağduriyetler var. Prim gün sayısını doldurmak için borçlanan arkadaşlarımız var. Biz isterdik ki bu böyle olmasın, 5 bin olarak çıksın ve herkes hakkını alsın. Ama olmadı. Bir kadın sigortalı olmadan önce doğum yaptıysa borçlanma hakkı olmuyor, ancak sigortadan sonra doğum yaptıysa borçlanabiliyor. Bu da bir adaletsizlik. Gönül isterdi ki bunların hepsi çözülsün. Ancak mücadelemize devam edeceğiz, inşallah diğer mağduriyetleri de sırasıyla çözeceğiz.”

Editör: Duygu Kaya