Eski Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 9 Aralık 2025 tarihinde gözaltına alındı.

Soruşturma kapsamında; Mehmet Akif Ersoy, Mustafa Manaz, Ufuk Tetik ve Ebru Gülan hakkında hazırlanan sevk yazısında taraflara yöneltilen suçlamalar arasında 'Kendi konutlarında uyuşturucu madde kullanılmasına kendi konutlarında yer ve imkan sağladıkları', ve 'Eve gelen kadınlara uyuşturucu madde temin ettikleri', ayrıca 'İkiden fazla kişiyle birlikte cinsel ilişki yaşadıkları' ve 'Çevresindeki kadınları bu şekilde ilişkiye sokarak ilerleyen süreçte kendilerine ve çevrelerine sektörel ve maddi anlamda menfaat sağladıkları' yer aldı.

Mehmet Akif Ersoy

Ersoy ve 3 isim tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaşananların ardından Habertürk'te spikerlik görevi yapan ve istifa ederek Türkiye'den ayrılan Nur Köşker'den çarpıcı açıklamalar geldi.

Köşker, Tarkan Kaleli'ye yaptığı açıklamada Ersoy tarafından sistematik olarak tacize uğradığını iddia etti. Köşker şu ifadeleri kullandı:

“ÇOK UZUN SÜRELİ BİR TACİZ SÜRECİ VAR”

“İşte asansör kapısını tutup bilmem neler falan. Sonra attığı saçma sapan mesajlar var. İşte “Sabah bülteninde LED'in önüne geç. Bacaklarını göreyim. Masanın arkasına saklamışlar” bilmem neler. Böyle bir genel yayın yönetmeni olabilir mi ya? En son işte o asıl bomba kısmı. Beni “Oturur masada haber yazarsın” diyerek ekrandan almakla tehdit etmişti. Burayla ilgili bir delilim yok. Bunu söyleyeceğini bilsem kesinlikle o odaya ses kaydı alarak girerdim. Sonrasında ben de “Anladım ben seni. Şöyle çözelim. Ben istifa edeyim gideyim" dedim ve çıktım öyle.

Nur Köşker 1

“BİR SENE İŞSİZ KALDIM, HAYATIMIN EN ZOR DÖNEMİNİ YAŞADIM”

Ardından bir sene işsiz kaldım o geri zekalı yüzünden. Hayatımın en zor dönemini yaşadım. Yani bir de ben orada gece spikeri olarak başlamıştım. Sonra hafta sonu ana haberi verdiler. Yazın ağırlıklı olarak. Yani böyle kariyerimin kendimce zirvesinde olduğum bir dönemde istifa etmek zorunda kaldım. En son artık ‘olmayacak herhalde bu ülkede’ deyip ülkeyi terk ettim. Kıta değiştirdim o adam yüzünden.”

“KENDİMİ ASLA GÜVENDE HİSSETMİYORDUM”

Nur Köşker, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda yaşananlar hakkında bugüne kadar neden açıklama yapmadığını şu sözlerle anlattı:

Güllü'nün kızı adliyeye sevk edildi
Güllü'nün kızı adliyeye sevk edildi
İçeriği Görüntüle

"Herkes neden bu zamana kadar sustun diyor. Önce buna bir açıklık getirmek isterim.

Birincisi kendimi asla güvende hissetmiyordum. Ne yaparsa yapsın başına bir iş gelmediğini gördüğümüz karanlık, derin bir adamdı. İkincisi o dönemde evliydim. Korumam gereken bir ailem ve eşim vardı. Bu durumdan birine bahsetmem mümkün değildi. Gelelim ne olup bittiğine.

Uzun süredir devam eden bir taciz süreci vardı. Genel yayın yönetmeliğine getirilir getirilmez de ekrandan almakla tehdit etmeye başladı. En sonunda da ya bu iş böyle olur ya da oturur masada haber yazarsın dediği için istifa edip kanaldan ayrıldım. O gün bana bu cümleyi kuracağını bilseydim kesinlikle o odaya telefonum ses kaydını başlatarak girerdim.

Nur Kçşker 2

“BEN UTANARAK YAZIYORUM, KENDİSİ UTANMIYORDU”

Sonrasında herkese, "Editörlük yapmamı istedi ve kabul etmedim. O yüzden işten ayrıldım" dedim. Mevzu benim dışımda ayyuka çıkınca yavaş yavaş yakın çevreme bu durumdan bahsetmeye başladım.

Sabanın 5'inde 'Endamını masanın arkasına saklamışlar, yönetmene söyle LED'in önüne geç' diye mesaj atan Genel Yayın Yönetmeni olabilir mi?" Ben utanarak yazıyorum, kendisi zira utanmıyordu. Bu mesajı attığında üstümde etek vardı. LED'in önüne geçmemi isteme sebebi de buydu."

"YARATTIKLARI PİSLİKTEN ÜZERİMİZE SIÇRAYAN KISIM"

Gazeteci Bahadır Özgür, konuya dair şu paylaşımı yaptı:

"Mehmet Akif Ersoy vakasına dair haberler, maalesef toptan kadın gazetecilerin itibarını zedeleyici bir tarzda yağıyor. Ersoy umurumda değil. Siyasi güç ve çıkar ilişkilerinin yarattığı yozlaşmanın yeni bir simgesi daha, o kadar. İrin yıllardır her taraftan patlıyor zaten. Ama eskiden beri medyada, kadın gazetecilerin kariyerlerine dair şüpheli bir 'erkek bakışının' hakim olduğunu da meslekten olan herkes biliyor. Ve şimdi bir kez daha aynı bakış perçinleniyor. Yarattıkları pislikten üzerimize sıçrayan kısım da bu oluyor işte."

Kaynak: HABER MERKEZİ