Gizem TABAN/İZ GAZETE- Türkiye’de 14 Mayıs’ta gerçekleşen seçimlerde parlamento çoğunluğunu Cumhur İttifakı kazandı, 28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde ise Recep Tayyip Erdoğan yeniden Cumhurbaşkanı seçildi. Ülkede, seçim süreci boyunca yaşanan adaletsizlikler, hukuksuzluklar, kutuplaştırmalar tartışılırken toplumsal gündem, seçim gündeminin gerisinde kaldı. İz Gazete olarak 14 Mayıs seçimine kadar; eğitimden sağlığa, hukuktan sanata, esnaftan üreticiye, memurlardan kadınlara, emeklilerden iş insanlarına, işçilerden gazetecilere kadar her gün farklı bir toplumsal grubun temsilcisiyle görüşerek seçim sonrasına ilişkin talep ve beklentilerini içeren bir yazı dizisi kaleme almıştık. Geldiğimiz noktada seçim sona erdi ancak toplumun talep ve beklentilerini geçerliliğini koruyor. Türkiye’de 21 yıllık AKP hükümeti döneminde oluşan pek çok sorunu yine seçimi kazanan AKP hükümetinin çözmesi gerekiyor.
İşte toplumun çözülmesini beklediği acil sorunlar:
Eğitimciler
Eğitimin erişilebilir olma oranının git gide azaldığı, nitelikli eğitimin ve eğitimcinin yok olma noktasında geldiği, eğitim sisteminin öğrencileri ve eğitimcileri geriye ittiği, eğitimcilerin haklarını alamadığı 21 yıllık süreç boyunca gündeme gelen sorunlar çözülmeyi bekliyor. Eğitimciler, ücretli öğretmenliğe son verilmesini, tüm öğretmenlerin kadrolu olmasını, atama bekleyen 700 bin öğretmenden en az 150 bin tanesinin atamasının kısa süre içerisinde gerçekleştirilmesini, özel ve kamudaki tüm öğretmenlerin ihtiyaçlarına cevap verecek yeni bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun hazırlanmasını bekliyor.
Hukukçular
Toplum, 21 yıldır yaşanan haksızlıklardan, hukuksuzluklardan, yetersizliklerden, adaletsizliklerden, liyakatsizliklerden, kutuplaşmalardan, adaletsizliklerden yoruldu. Toplumun güvenini kaybeden hukuk düzeni en acil müdahale gerektiren alanlardan biri oldu. Hukukçular, hukukun üstünlüğünün sağlanmasını, laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkesinin tüm kurum ve kurullarıyla işletilmesini, Avukatlık Kanunu’nda belirtilen ve avukatlara yüklenen görevlerin yerine getirilebildiği bir hukuk düzeni, insanların adil yargılanma hakkının; her alanda ve her koşulda, kimliği, siyasi ve dini görüşü, ırkı ayırt edilmeksizin mutlak uygulanmasını talep ediyor.
Sağlıkçılar
Sağlık emekçilerinin haklarını alabildiği, sağlıkta şiddetin son bulduğu, topluma nitelikli ve ücretsiz sağlık hizmetinin verilebildiği, sağlık politikalarının halktan ve emekçiden yana belirlendiği bir ülke talebi 21 yıldır olduğu gibi şimdi de yerini koruyor. Sağlık emekçileri; hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini, sağlıkta şiddetin mutlaka önlenmesini ve cezalandırılmasını, bu konuda hukuki yaptırımların caydırıcı olarak yeniden düzenlenmesini, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının yurtdışı göçünün önlenmesi için gereken tedbirler alınarak uygun koşulların oluşturulmasını bekliyor.
Sanatçılar
AKP Hükümeti döneminde; baskılanan, intihara sürüklenen, emeklerinin karşılığını alamayan, engellenen sanatçılar da haklarını istiyor. Sanatçılar; düşünce, bilim, sanat, ifade özgürlüğünün sağlanmasını, siyasetin bu özgürlüklere müdahalesinin kısıtlanmasını, sanat üretiminin desteklenmesini, özendirilmesini, yaygın ve herkes için ulaşılabilir bir sanat eğitiminin sağlanmasını, sanat etkinliklerinin toplumun tüm kesimlerine ulaştırılmasını, sanatçıların özlük haklarının güvence altına alınmasını, sanatın ve sanatçının değersizleştirilmesine, itibarsızlaştırılmasına son verilmesini istiyor.
Esnaf
Türkiye 21 yılda, esnafın baş tacı olduğu bir ülkeden, toplumla karşı karşıya getirilen, kaderine terk edilen, borçlanmaya mecbur bırakılan, ayakta kalmak için adeta savaş veren bir esnaf camiasının oluştuğu bir ülkeye dönüştü. Özellikle son yıllarda kapatılan binlerce kepenk, ülkede esnaf kesiminin hangi şartlara mahkûm edildiğini gözler önüne serdi. Esnaflar yeni dönemde; esnafın üzerindeki vergiye dayalı mali yükümlülüklerin hafifletilmesini, elektrik, su, doğalgaz gibi genel giderler ile ilgili esnafa özel yasal düzenlemeler yapılmasını, pandemi dönemde borçlanmaya maruz bırakılan esnafın borç faizlerinin silinmesini ve borçların esnafın kolaylıkla ödeyebileceği şekilde yapılandırılmasını talep ediyor.
Üreticiler
Tarımın ve hayvancılığın kaderini terk edildiği, mazot, gübre, yem gibi girdi maliyetlerinin fahiş derecede arttığı, çiftçilerin sürekli borçlanmaya maruz bırakıldığı, devletin desteksiz bıraktığı üreticiler zarar etmeye devam ederken tüm olumsuzluklara rağmen topraklarını, hayvanlarını ve üretimi bırakmadı. Türkiye’de 21 yıldır her şeye rağmen ayakta kalmaya çalışan üreticiler; özelleştirmeye dayalı, dışa bağımlı, destekleri azaltıcı neoliberal tarım politikalarının terk edilerek yerli üretimi ve üreticiyi koruyan kamucu tarım politikalarının uygulanmasını, küçük üreticilerin kooperatif ve birliklerini, tüketim kooperatiflerini, köy pazarlarını desteklemenin kamu önceliği olmasını, tarım, orman ve mera alanlarının olduğu gibi korunmasını bekliyor.
Gazeteciler
AKP’nin iktidarda olduğu 21 yıl boyunca baskılarla, cezalarla sindirilmeye çalışılan, mahkûm edilen, sansüre maruz bırakılan, insanca yaşam ve çalışma koşulları sağlanmayan, güvencesizliğe terk edilen, ayrıştırılan gazeteciler, haklarını ve mesleğini özgürce yapabilmeyi istiyor. Gazeteciler, 5953 Sayılı Basın Kanunu’nun değişmesini, devleti yönetenlerin yandaş medya yerine ‘Bağımsız Gazetecilik’ ten yana tavır alacaklarını beyan ve kabul etmesini ve Dezenformasyon Yasası’nındeğişmesini, basın özgürlüğün sağlanmasını talep ediyor.
İşçiler
Türkiye’de 21 yıldır maddi ve manevi ayrımcılığa maruz bırakılan, sendikal mücadelesi engellenmeye çalışılan, insanca yaşam ve çalışma koşulları sağlanmayan, emeğinin karşılığı verilmeyen, güvencesiz iş hayatına mahkûm edilen işçi sınıfı hak ettiklerini almayı bekliyor. İşçiler, güvenceli ve kadrolu istihdam yaratılmasını, sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasını ve insan onuruna yakışır yaşam ve çalışma koşullarının sağlanmasını bekliyor.
Memurlar
Haklarını alamayan, enflasyon ezdirilen, mobbinge uğrayan, ballı mülakatlarla hakkı yenen, hukuksuzca işlerinden ihraç edilen, vergide ve gelirde adaletsizliğe mahkûm edilen memurlar, insanca geçim ve çalışma koşullarının sağlanmasını 21 yıldır olduğu gibi bugün de bekliyor. Memurlar; kamu emekçilerinin, Anayasa’da belirtilen çalışma hakkının korunmasını, insana yakışır iş yaklaşımının gelişmesini ve güvenceli istihdamın yaygınlaşmasını, sendikal hakların uluslararası standartlarına kavuşturulmasını, ayrımcılık ve mobbingin son bulmasını talep ediyor.
Kadınlar
Kadınlar, 21 yıllık AKP iktidarı döneminde; şiddete, ötekileştirmeye, güvencesiz istihdama ve negatif ayrımcılığa maruz bırakıldı. Kadın cinayetlerinin her geçen gün artış gösterdiği bu süreçte kadınlar, bulunamayan ve gerekli cezaların verilmediği faillerle karşı karşıya bırakıldı. Kadınlar, en başta yaşam hakları olmak üzere tüm haklarını almak istiyor. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesini, 6284 Sayılı Kanun’un etkin bir şekilde uygulanmasını ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını istiyor.
Emekliler
AKP iktidarında açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilen, sendikal özgürlüğü engellenen, emeğinin karşılığı verilmeyen emekliler, insan onuruna yakışır ve hak ettikleri koşullarda yaşamayı talep ediyor. Emekliler, sendikalarının yasal olmasını ve toplu sözleşme yapabilme hakları olmasını, emekli maaşlarının Hazine katkı payları ve reel enflasyon oranına göre düzenlemesini ve Emeklilik Yasası’nın 1999’daki sisteme dönüştürülmesini bekliyor.
Ekonomik istikrarın sağlanamadığı, döviz kurunun sürekli dalgalandığı, belirsizlikle dolu, hayatın her alanındaki sorunların kangren haline geldiği 21 yılı geride bırakan iş insanlarının talepleri de yerini koruyor. İş insanları, ekonomik istikrarın sağlanması başta olmak üzere çalışılabilecek bir döviz kuru ve krediye ulaşma imkânının sağlanmasını talep ediyor.
