Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) Üyesi ve İzmir Milletvekili Adayı Devrim Barış Çelik, İz Televizyonu’nda Pınar Teke’nin sunduğu Kritik programına konuk oldu. Çelik, 14 Mayıs seçimleri ve son siyasi gelişmelere dair açıklamalarda bulundu.
‘Şimdi zamanı değil'
CHP’nin İzmir milletvekili aday listesi hakkındaki eleştirilerin hatırlatılması ve sekizinci sıradan aday gösterilmesi ile ilgili gelen soruya yanıt veren CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Adayı Devrim Barış Çelik, şunları söyledi: “Bir ittifak dönemi yaşıyoruz. Yaklaşık 30 yıllık süreçte hiç bu düzeyde ittifak yapılmamıştı. Dolayısıyla birçok hafıza bunu yaşamadı. CHP logosu altında seçime giren 4 siyasi parti daha var. Dolayısıyla o siyasi partilerin de milletvekili sıralarına dair talepleri oldu. Bu talepler de listelerde yer alınca, ister istemez CHP’nin kendi talebi olduğunu söylediği milletvekili adaylarının bazıları listeye giremediler bazıları da beklenen sıralardan olmadı. Bunlardan biri de benim. Ama bizim derdimiz; ‘benim sıram, onun sırası’ değil. Bizim derdimiz en kısa sürede bu iktidarın gitmesi ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçebilmek için etkili bir parlamento çoğunluğunun sağlanması. Biz Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmasını istiyoruz, CHP ve Millet İttifakı’nın da parlamentoda çoğunluğu sağlamasını istiyoruz. Dolayısıyla bu konuları ne konuşacak zamanımız ne de harcayacak enerjimiz var. O yüzden ben bana bunu soran arkadaşlara şunu söylüyorum; seçim bitsin, seçim bittikten sonra konuşuruz. Önemli olan iktidarı almak, önemli olan İzmir’i daha çok milletvekili ile temsil edebilmek. Biz bunun için çabalıyoruz. Şimdi bu işlerin konuşulmasının zamanı değil, seçimden sonra bu işler parti içi kurullarda konuşulur. O yüzden seçimi kazanmaya bakıyoruz.”
İzmir hakkını alacak
CHP İzmir Milletvekili Adayı Çelik, seçimi Millet İttifakı’nın kazanması halinde iktidar milletvekili olarak İzmir’i nasıl temsil edeceğine yönelik, “Bu seçim kampanyasında biz CHP İzmir milletvekili adayları olarak ‘İzmir hakkını alacak’ sloganıyla yola çıktık. O haktan kastımız; kamu yatırımlarından tutun da İzmirlinin kendine hak gördüğü her konuyla ilgili bunun temsilcisi olmaya adayız. Sizin meseleniz kadın hakları ise bir İzmir kadını olarak bununla ilgili bir önceliğiniz varsa biz bunun savunucusu olacağız. Eğer sizin meseleniz, yerel yönetimlerin daha iyi hizmet verebilmesi için aldıkları payın yükseltilmesiyse bunun hakkını alabilmek için sizin temsilciniz olacağız. İzmirlinin hakkını alabilmesi adına çalışmalarımızı İzmirlinin talepleri üzerinden kurgulayacağız” ifadelerini kullandı.
Vatandaş rahatsız!
Son süreçte yaşanan provokasyonlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Adayı Çelik, “Sadece bu seçim değil, daha önceki seçimlerde de CHP aktörleri hep hangi proje ve çalışmaları yapabileceklerini anlatarak seçimi geçirdiler. Ama iktidarın ortağı olan siyasi partiler, politik karşıtlık üzerinden bir dil oluşturdular. Bunun ne siyasete ne kendi süreçlerine katkı sağlayabileceğini düşünmüyorum. Bu ülkeyi kimsenin germeye hakkı yok. Vatandaşlarımızın bundan rahatsız olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Esas bölücülük bu
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 14 Mayıs seçimlerine yönelik ‘siyasi darbe’ çıkışını değerlendiren CHP’li Çelik, “Milletin sandıktaki iradesini darbe diye tanımlıyorsanız demek ki millet iradesine inanmıyorsunuz. Millet iradesi sizi seçtiği zaman demokrasi, sizi seçmediği zaman siyasi darbe olarak nitelendirmek aslında o siyasetçinin ne kadar sığ bir siyasetçi olduğunu gösterir. Bu dili kullanmak; bir toplumsal karşıtlık yaratarak kendi kitlesini ayrıştırmak ve bölmek üzerine kuruludur ve esas bölücülük de budur. CHP olarak bizim en büyük vaadimiz, toplumsal huzuru tesis etmek. Bu yüzden birlikte yöneteceğiz, birleşe birleşe kazanacağız diyoruz. Çünkü artık birlikte yaşama kültürü dışında hayatımızdan birlikte yönetme kültürünü de uzaklaştırdılar. İstişareyi uzaklaştırdılar. Tek adamın verdiği kararlarla ortaya çıkan bir devlet yönetimi var ve bu devlet yönetiminin de bu şekilde gitmeyeceğini gördük. En önemli kriz dönemlerinde krizleri aşabilecek liderliği gösteremediler. Biz hep barış dilini kullandık. Halkımızda da ciddi bir teveccüh var. 14 Mayıs’ta o arkadaşlar üzülebilirler ama biz bir kutlama içerisine girmeyeceğiz. Çünkü biz kutlamaya değil, bu ülkeyi bu düzenden kurtarmaya geliyoruz” açıklamalarında bulundu.
Halk, 'sorular 21 yılda çözülmeliydi' diye düşünüyor
CHP Milletvekili Adayı Çelik, “Halkın isteği nedir?’ sorusuna da şu yanıtı verdi: “Esas mesele geçim sıkıntısı… Esas mesele; kıymanın 300 lira olması, soğanın 30 lira olması, peynirin 300 lira olması… Vatandaş tenceresini kaynatamıyor, ayın sonunu nasıl getireceğini düşünüyor. Tabi ki ülkenin temel meselelerine dair fikirleri var ama derdi bir an önce bu ekonomiyi düzeltmek, bu ülkeyi bu düzenden kurtarmak. Ben milletin, iktidarın bu savurgan tavrını cezalandıracağını düşünüyorum. Aynı zamanda bir işsizlik meselesi var. Bir tarafta saltanatını süren bir iktidar bloku, bir tarafta geçim derdine düşen o iktidarın oy verenleri… O iktidara oy verenler artık bu işin böyle gitmeyeceğini gördüler. Bu 21 yıl içerisinde bu sorunların çözülmüş olması gerektiği kanaatine ulaşmışlar ve bunu da sandıkta değerlendirecekler. Hep birlikte sandığa giderek gerekli değişimi yapacaklar. Biz de CHP olarak bu değişim olduğunda bu ülkeyi nasıl yöneteceğimizle ilgili bilgiler veriyoruz. Bunlarla ilgili soru soruyorlar, biz de açıklıkla cevap veriyoruz.”
Gizem TABAN
Muhabir/Politika haberleri/izgazete.net