Tüm Bel-Sen İzmir 2 Nolu Şube, Karabağlar Belediyesi’nde toplu iş sözleşmesi (TİS) kapsamında yapılması gereken ödemelerin düzensiz şekilde yatırılmasına tepki gösterdi. Belediye önünde yapılan basın açıklamasında konuşan sendika temsilcileri, "Emekçiler artık yerine getirilmeyen sözler değil, düzenli ödeme istiyor" dedi.
Tüm Bel-Sen İzmir 2 Nolu Şube tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
TİS ödemeleri düzenli yapılmıyor
"Karabağlar Belediyesinde imza altına aldığımız TİS ödemeleri düzenli yapılmıyor. Sayın Helil başkan ve bürokratlarla yaptığımız görüşmelerde bir aksilik olmazsa Mayıs ayı sonuna kadar bütün ödemelerin yapılacağı sözü verildi. Biz emekçiler artık yerine getirilmeyen sözler değil, düzenli ödeme yapılmasını istiyoruz. Bizler, belediyelerde hizmet üreten kamu emekçileriyiz. Yıllardır belediyelerde hizmet üretiyoruz. Tek bir gayemiz var, o da onurlu bir yaşam sürmek ve daha yaşanabilir bir kent yaratmak. Bizler, kamuda, belediyelerde görev yapan işçi ve memurlar olarak maaşından başka geliri olmayan, maaşı ile hayata tutunmaya çalışan insanlarız. Bizler sermaye sahibi insanlar değiliz. Bir ay maaşımız aksarsa hayatımız kabusa çevrilir. Psikolojimiz bozulur. Ev kiramızı, faturalarımızı, çocuklarımızın eğitim masrafını, temel gıda maddelerini karşılayamayız. Kısaca ve özcesi evimize ekmek götüremeyiz. Yoksulluğun, sefaletin, hukuksuzluğun derinleştiği ülkemizde hayata tutunmak çok zor. Açlık sınırı 30 bin TL. Yoksulluk sınırı 80 TL. Ortalama bir kamu emekçisinin maaşı 45 bin TL. İşte böylesine ağır ekonomik koşulların yaşandığı ülkemizde belediyelerde TİS imzalıyoruz. İmzaladığımız TİS'lerle ekonomik olarak biraz nefes alıyoruz.
Belediyelerle halkı ve emekçileri karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar
Değerli mücadele arkadaşlarım;
Bir başka realite ise siyasal iktidarın iradesinde olan kamu kaynaklarını bir sopa olarak kullanmasıdır. Tüm Bel-Sen olarak siyasal iktidarın bütün muhalif kesimlere karşı uyguladığı baskıları biliyor ve yaşıyoruz. Aynı şekilde Belediyeler merkezi iktidar karşısında halkın demokratik nefes alma kanalları olmasın diye her geçen gün yeni bir oyuna girişiyorlar. Bir yandan halkın yüksek oylarla seçtiği belediyelere kayyımlar atanıyor, diğer taraftan belediyeleri işlemez hale getirmek için hizmetleri engelleniyor ve mali kıskaca alınıyor. Bu kapsamda, halkın seçtiği belediye yönetimleri halktan, emekten, kent hakkından yana politikalar üretmesinler diye tasarruf önlemleri adı altında belediyelerin bütçelerine kesintiler yapıyorlar. Bunlar yetmiyor, bizzat Cumhurbaşkanının “silkeleyin bu belediyeleri” talimatı ile kendi dönemlerinde yaratılan borçları bahane ederek belediyelerin maaş hesaplarına dahi hacizler koyarak; belediyelerle halkı ve emekçileri karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar.
Her gün daha kararlı, her gün daha güçlü mücadeleye devam ediyoruz
Tüm topluma giydirilmek istenen bu “sarayın tebaası olma” gömleğini kabul etmeyenleri ise türlü hukuksuzluklar, baskılar, cezalarla susturmaya çalışıyorlar. En ufak bir hak arama arayışımız dahi polis copları ve gazlarıyla engelleniyor, aralarında Sendikalarımızın da olduğu demokratik kurumlar baskılanmaya, üye ve yöneticilerimiz gözaltına alınıp faaliyetlerimiz yasaklanmaya çalışılıyor. Ancak tüm bunlara rağmen emek, barış, özgürlük ve adaletten yana çağdaş bir demokrasi; aydınlık bir gelecek düşüyle mücadele eden yüzbinleri teslim alamıyorlar. Hukuku ayaklar altına alarak sürdürülen her türlü baskı ve zor uygulamasına karşı yüzbinler direnmeye devam ediyor. Siyasi iktidarın, devletin tüm kurum ve kuruluşlarını denetimi altına alarak tek parti diktatörlüğü altında ülkeyi faşizan bir yönetim anlayışına doğru sürüklemesi karşısında; laik ve demokratik bir ülke, baskı ve sömürünün olmadığı gerçek bir adalet, barış ve özgürlük için her gün daha kararlı, her gün daha güçlü mücadeleye devam ediyoruz.
Her ay maaşımızın düzenli ödenmesi istiyoruz
Değerli arkadaşlar, ülke olarak karanlık, kaotik bir süreçten geçiyoruz. Hak, hukuk, adalet kavramının yerle yeksan olduğu, siyasal iktidara muhalif bütün insanların baskı altına alındığı, gazetecilerin tutuklandığı, gözaltına alındığı, belediye hizmetlerinin engellenmeye çalışıldığı, belediyelere halk iradesi hiçe sayılarak kayyımlar atandığı, adeta "Demoklesin kılıcı gibi" belediye başkanlarının kafasının üzerinde sallandırıldığı anti-demokratik bir süreç yaşıyoruz. Tekrar ifade ediyoruz. Bizler maaşı ile hayatını sürdüren emekçileriz. Her ay maaşımızın düzenli ödenmesi istiyoruz. Eğer maaşlarımız zamanında yatırılmaz ise Tüm Bel-Sen olarak demokratik meşru temelde mücadelemizi sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz."