İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Şişli Mecidiyeköy’deki arazisinde, “Halaskar Gençlik ve Yaşam Merkezi” projesini, Türkiye Cumhuriyeti’nin 102’nci kuruluş yıldönümünde hayata geçirdi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 16 Aralık 2022’de temelini attığı merkez bünyesinde yer alacak kız yurdunun isminin “Zübeyde Hanım Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu”, yine projede “Meydan Camii” olarak belirlenen ibadethanenin adının da ‘Halaskargazi Camii” olarak düzenlenmesi talimatını verdi. Arazi değeri 6.5 milyar TL olan taşınmazda, 800 milyon TL harcanarak tamamlanan projenin açılışı CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanvekili Nuri Aslan ve 19 Mart operasyonları sonrası cezaevinde bulunan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu’nun katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Açılışta, İmamoğlu’nun Silivri’den yolladığı mektup, okundu. İmamoğlu, 221 gündür tutulduğu hücresinden yazdığı satırlarda, öğrencilere programın sunucusu Tuğrul Tuna tarafından gençlere şu sözlerle seslendi:
“Açtığımız kreşler ve öğrenci yurtları, benim için çok büyük bir gurur ve mutluluk kaynağı"
“Silivri’den Şişli’ye kocaman bir merhaba. 2019’dan bu yana İstanbul’da çok sayıda hizmet ürettik, icraat ve yatırım yaptık. Altyapıdan üst yapıya, sosyal desteklerden kültürel faaliyetlere, ulaşım hizmetlerinden çevre yatırımlarına kadar vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak için canla başla çalıştık. Her güne yeni bir projeyi sığdırdığımız hizmet maratonları yaptık, kendimizle yarıştık. Bütün projelerimiz içerisinde bana en çok mutluluk veren, beni en çok heyecanlandıranlar, çocuklar ve gençlere yönelik olanlardır. Çünkü onlar, Atatürk’ün dediği gibi, ‘Geleceğin ışık saçan çiçekleridir.’ İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarihinde, ilk kez bizim açtığımız kreşler ve öğrenci yurtları, benim için çok büyük bir gurur ve mutluluk kaynağıdır. 2021’de 3 öğrenci yurdu ile başlamıştık, bugün tam 16 öğrenci yurduna ulaşmış durumdayız.
“Gençlerimize sahip çıkmak zorundayız”
Gençlerimize sahip çıkmak zorundayız. Onlara barınma, beslenme, eğitim imkanlarının sunulması, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanması milletçe hepimizin sorumluluğundadır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti, bizzat kurucusu tarafından gençlere emanet edilmiş bir ülkedir. Ama ne yazık ki, bugün ülkemizde gençlerin kıymeti bilinmiyor. Gençlerin en basit, en doğal ihtiyaçları bile yeterince karşılanmıyor. Gençlere kendini özgürce ifade edebilme ve gençliklerini doya doya yaşama fırsatı verilmiyor. Gençler; plansız, bilimsellikten uzak, sürekli değiştirilen, çağın gereklerini karşılamaktan uzak bir eğitim sistemi içerisinde geleceğe yeterince hazırlanamıyorlar. Ağır bir işsizliğe ya da sahip oldukları bilgi ve yeteneklerle uyumlu olmayan, düşük ücretli işlere mahkûm ediliyorlar. Gençler, türlü türlü ayrımcılıklara maruz kalıyorlar. Bütün bunların sonucunda yaşama sevinçlerini, geleceğe dair umutlarını yitiren gençler, yönlerini dışarıya çeviriyor ve çareyi ülkeyi terk etmekte buluyor.
“Bu gidişat ancak, gençlerden öğrenmeye açık ve hevesli bir yönetim anlayışıyla tersine çevrilebilir”
Yaşamakta olduğumuz çok acı, çok yürek sızlatan bir tablodur. Bu gidişat ancak, tüm gençlere sevgi ve özenle yaklaşan, gençleri dinlemeye, anlamaya, gençlerden öğrenmeye açık ve hevesli bir yönetim anlayışıyla tersine çevrilebilir. Elbette gençlerimize dünyanın en ileri eğitim imkanlarını sunmalıyız. Ama yetmez! Dünyanın en ileri adalet ve demokrasi, hak ve hürriyet standartlarını da sunmak zorundayız. Aksi takdirde Atatürk’ün önümüze koyduğu, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma hedefine asla ulaşamayız. Gençlerimiz, adaletin ve özgürlüğün hâkim olduğu bir ülkede yaşadıklarını, bu ülkenin sahibi olduklarını en güçlü şekilde hissedebilmelidir.
“Hayatınızı zorlaştıran sorunları, ancak sizlerle birlikte çözebiliriz”
Sevgili genç arkadaşlarım; özgür ve mutlu bir Türkiye, siz değerli gençlerin aklı ve enerjisi olmadan kurulamaz. Çünkü sizler; öğrenmenin, üretmenin, hayatı doya doya ve kardeşçe yaşamanın güzelliğini herkesten iyi biliyorsunuz. Sizlere siyasi fikir, inanç ya da hayat tarzı dayatmak ne düşüneceğinizi ne dinleyeceğinizi, nasıl eğleneceğinizi belirlemek yöneticilerin hakkı ve haddi değildir. Yöneticiler, sadece gençlere sahip oldukları potansiyelleri açığa çıkarmak için gerekli imkanları sağlamakla yükümlüdür. Sizlerin hayatını zorlaştıran sorunları ancak sizlerle birlikte çözebiliriz. Ben, sizlerin o koca yüreklerinize, o güzel enerjinize, o pırıl pırıl aklınıza, sağduyunuza, cesaretinize sonsuz güveniyorum. Bu ülke nice Zübeyde Hanımların, nice Mustafa Kemallerin ülkesidir. Bu inançla, Şişli Zübeyde Hanım Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdumuzun hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Yurdun yapımında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sizleri çok seviyorum. Kalın sağlıcakla. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı”




