İZ GAZETE - Tüm Bel Sen 1 Nolu Şube Yürütme Kurulu yaptığı araştırmada memurlara yapılan zamların yeterli düzeyde olmadığının altı çizilirken, "Krizin faturasını emekçilere çıkarmaya çalışanlara, tüm emekçileri yoksullaştıranlara, ayakkabı kutularında dolar istifleyip emekçilerden fedakârlık isteyenlere, ölü taklidi yapan sessizliğe gömülen sarı sendikalara karşı örgütlenmekten başka çare bulunmamaktadır." ifadelerine yer verildi.

İşte o rapor;

2008 yılında  ortaya çıkan kapitalist krizin etkileri gün geçtikçe artıyor.  Krizin ortaya çıktığı dönemde, Türkiye’de yetkili merciler tarafından “Hamdolsun teğet geçti, bakın şu kadar konut, şu kadar km otoyol, köprü, okul, hastane yapıyoruz.” gibi açıklamaları ile pembe bir tablo çizilmeye çalışıldı. Söylenenin aksine Türkiye’de ekonomi her geçen gün geri dönülemez kayıplarla yoluna devam etmektedir.  DİSK-AR tarafından belirli periyotlarla yapılan çalışmalar dikkate alındığında özellikle 2008 yılı sonrası ekonomik göstergelerin hiç de iyi olmadığı görülmektedir. [1]

Türkiye’de yaşanan bu tablonun en büyük sorumlusunun başında AKP ve sermaye düzenin ta kendisidir. 2008 sonrası, özellikle de 2010 referandumu sonrasında AKP yönetimi otoriterleşmeye başladı; 16 Nisan referandumu ve 24 Haziran seçimleri ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildi. Tüm bunlar yaşanırken iktidar cephesi tarafından her defasında ekonominin şaha kalkacağı hamasetinden bir an dahi geri durmadılar.

KRAL ÇIPLAK!

TL’nin son günlerdeki değer kaybının en büyük faturası emekçilere kesilmektedir. Durumun nasıl olduğunu anlamak için devletin resmi kurumları tarafından yayımlanmış verilere bakmak yeterlidir. Örneğin krizin patlak verdiği 2008 Ocak verilerine göre TÜFE(Yıllık% Değişim) Oranı 8.17, TÜFE (Aylık%Değişim) oranı 0.8 olduğu belirtiliyor.[2] 2018 Temmuz ayı verilerine göre TÜFE(Yıllık% Değişim) Oranı 15.85, TÜFE (Aylık%Değişim) oranı 0.55 olduğu belirtiliyor. Değerlerden de anlaşıldığı üzere durum pek de parlak görünmemektedir.

Ekonominin şaha kalkıp kalmadığını Sosyal Denge Tazminatı hariç, 2018 yılı Nisan ve Temmuz ayları bordrosu temel alınarak, 2 çocuk sahibi 3. dereceden bir memur maaşı üzerinden yaptığımız bir hesap ile açıklamaya çalışalım. Karşılaştırma için 16.04.2018 ve 08.08.2018 tarihlerindeki kurlar veri alınmıştır.

Yukarıda yer alan tabloda son dört ayda 2 çocuk sahibi 3. dereceden bir memur maaşının Temmuz ayı içerisinde 221 TL zam aldığı anlaşılmaktadır. Ancak yukarıdaki veriler dikkate alındığında an itibariyle(08.08.2018 14:16)  Nisan ile Temmuz ayı arasında memur maaşının dolar bazında 656.14(123.8 Dolar) TL eridiği görülmektedir. [3]

Son bir yılda TL, Dolar karşısında yaklaşık olarak %50’ye yakın değer kaybetmiştir. Şöyle ki 9 Ağustos 2017 tarihinde 3.538 TL iken günümüzde an itibariyle (08.08.2018 14:26) dolar 5.3027 ile işlem görmektedir.7 Ağustos 2018 tarihinde ise doların 5.24255 TL olduğu görülmektedir.[4]

Sonuç olarak krizin faturasını emekçilere çıkarmaya çalışanlara, tüm emekçileri yoksullaştıranlara, ayakkabı kutularında dolar istifleyip emekçilerden fedakârlık isteyenlere, ölü taklidi yapan sessizliğe gömülen sarı sendikalara karşı örgütlenmekten başka çare bulunmamaktadır.

Editör: Haber Merkezi