AFİFE NUR YILDIZ/İZ GAZETE - Daha önceleri, Türkiye’nin ilk yeryüzü pazarı olan Slow Food Foça Yeryüzü Pazarı’nda tezgahı olduğu söyleyen Kübra Yurt, yerel üretici ile organik ürünlerin bulunduğu bu pazarda bir buçuk yıl boyunca süt reçeli, ekmek, peynir, sirke sattığını belirtti. Sonra bu pazardan ayrıldığını ifade eden Yurt,“ Üretimden ve mutfaktan kopamadım. Aşçılık okuluna kayıt oldum ve profesyonel aşçılık sertifikası aldım. Mezun olduktan 2 ay sonra salgın tekrar yükseldi. Pandemi tedbirleri ile getirilen kısıtlamalar sonrası çalıştığım restoran kapandı ve işsiz kaldım” şeklinde konuştu.
‘KISA ÇALIŞMA ÖDENEKLERİNDEN FAYDALANAMADIM’
İşsiz kaldıktan sonra nasıl geçineceğini düşünmeye başladığını ve sosyal medyadan bir paylaşım yaptığını ifade eden Yurt, “Sosyal medya hesabım @kolaybeslenme üzerinden ev yemekleri siparişi alacağımı duyurdum. Yakın çevremden ilgiyle karşılandı ve siparişler almaya başladım. Yoğunluk olarak süt reçeli talebi geldi. Uzun bir aranın ardından süt reçeli ile tekrar buluştuk. O gün bugündür sipariş oldukça kaynatıyorum” dedi. Vergi numarası aldığını belirten Yurt, artık devlet tarafından da tanındığını ve yasal olarak süt reçeli satışı yaptığını söyledi. Salgın döneminde verilen kısa çalışma ödeneklerinden faydalanamadığını Vurgulayan Yurt, “Verilen kısa çalışma ödeneklerinden yararlanamadım. Çünkü yıl içindeki sigorta girişim yeterli olmadı. Belki de o yardımlardan faydalansaydım bu işi yapmıyor olacaktım” dedi.
‘SÜT REÇELİNDE KORUYUCU VE KATKI MADDESİ YOK’
Arkeoloji mezunu Kübra Yurt, markasına adını verdiği Pudahepaca’nın, Hitit kraliçesi Puduhepa’dan geldiğini söyleyerek, Hititlerin tarım alanlarının çok geniş olması ve yaptığı süt reçelinin organik olması sebebiyle bu ismi iyice içselleştirdiğini ifade etti. Süt reçeline insanların genelde ön yargıyla yaklaştığını kaydeden Yurt, “İnsanlar süt reçelini duyunca ön yargıyla karşılıyorlar ama tadım yaptıktan sonra düşünceleri değişiyor. Beni en çok mutlu eden bu ön yargıları kırmam oluyor. Reçelin içindekiler ise süt, vanilya çubuğu, karbonat ve çok az miktarda şeker. Süt reçeli yapmak sabır ve emek işidir. Oldukça uzun süren zahmetli bir süreç” dedi. Süt reçelini çeşitlendirdiğini belirten Kübra Yurt, süt reçelinin sade, kakaolu ve keçi boynuzlu çeşitleri olduğunu vurguladı. Karşıyaka’da Peynirci Züleyha Kara şarküterinde küçük bir tezgahının olduğunu ve insanlara tadım yaptırdığını belirten Yurt, kadın girişimcilerinin desteklenmesi ve kurduğu markanın tanınması adına kendisi verilen desteğin çok önemli ve değerli olduğunu da sözlerine ekledi. Süt reçelinde herhangi bir koruyucu ve katkı maddesi bulunmadığını gayet doğal ve sağlıklı olduğunu ifade eden Kübra Yurt, “Günümüzde anneler giderek bilinçleniyor. Çocuklarına gönül rahatlığı ile yedirebilirler. Süt reçeli doğal ve sağlıklı bir ürün” şeklinde konuştu. Süt reçelinin kullanım alanının oldukça geniş olduğunu belirten Yurt, reçelin kaşık kaşık yenilebileceği gibi pancake ve kreplerde kullanılabileceğini ayrıca kahve ve dondurmada da gönül rahatlığıyla tüketilebileceğini sözlerine ekledi.
‘EN BÜYÜK DESTEKÇİLERİMDEN BİRİ OĞLUM’
Üretim izinlerini tamamladığını ve yeni etiketler bastırdığını söyleyen Kübra Yurt, “Yeni hedefim satış noktaları bulmak. Bunlar olursa daha fazla üretim yaparak daha fazla kazanabilirim. Süt reçelimi daha fazla insanla buluşturabilirim” dedi. Süt reçeli yapmanın terapi olduğunu vurgulan Yurt, meditasyon yapma şeklim dedi. 6 yaşında bir oğlu olduğunu söyleyen Yurt, “En büyük çabam oğlumun sağlıklı beslenmesi adına. Her şeyi onun için yapıyorum. Bu süreçte en büyük destekçilerimden biri de oğlum oldu. Benimle birlikte tezgahta satış yapıyor. Oğlumla birlikte yeni şeyler yapmak çok hoşuma gidiyor. Her şeyin ilkini benimle deneyimlemesi beni mutlu ediyor” ifadelerini kullandı. Sipariş sonrası geri dönüşlerin kendisini çok mutlu ettiğini belirten Yurt, gelen mesajların daha çok üretmek için teşvik edici olduğunu vurguladı. Gelecekte bir yer açma hayalinin olduğunu söyleyen Yurt, “Bu işi bırakmayı düşünmüyorum. Yer açmayı çok istiyorum ama yeterli sermayem yok” dedi.
