Koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan olağanüstü sürecin, tarımsal üretimin önemini bir kez daha ortaya çıkardığını belirten İzmir Tarım Grubu, salgının gıda krizi çıkarma potansiyelinin çok yüksek olduğuna işaret etti. İzmir Tarım Grubu Dönem Sözcüsü Dr.Pınar Nacak virüsle mücadele sürecinde her bir vatandaşın yeterli gıdaya erişim hakkı olduğunu dile getirerek yaklaşan tehlikeye dikkat çekti. Nacak, gıda tedarik zincirinde, özellikle gıda lojistiğinde yaşanan sıkıntıların sektörün uzman ve paydaşları arasında ‘Gıda Kıtlığı’ ve hatta ‘Açlık” endişesi yarattığını dile getirdi.

BEŞ KONUDA ÇAĞRI

Sağlık sektörü ve sağlık çalışanları nasıl hayati bir öneme sahip ise tarım ve tarımda çalışanların da stratejik öneminin büyük olduğunu vurgulayan Nacak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öncelikli beş konuda hükümetimize çağrı yapmak istiyoruz:

1- Tarımsal üretimin devamlılığı açısından, temel ürünlerde arz ve tedarik planlaması yapılması için İl Pandemi Kurulları’na bağlı çalışacak İl Tarım Kurulları oluşturulmalı.

Bu kurullar aracılığı ile “Tarladan-Sofraya” süreçleri iyileştirmek için acil eylem planları uygulamaya geçmeli.

2- Nisan-Mayıs dönemi ekim-dikim dönemidir. Çiftçilerimizin yaş ortalaması yüksek. Çiftçilerin ve tarımda çalışanların sağlıkları korunarak üretime devam etmeleri sağlanmalı. Gübre, mazot ve elektrik fiyatlarında bu süreçte yüzde 50 veya daha fazla indirim sağlanmalı. Sıfır faizli kredi uygulamasına geçilmeli.

Hayvansal üretim; öncelikli sektör ilan edilmeli ve acil destek planı hazırlanmalı. Hayvan bakımı, yem üretim/tedariki ve sütte tedarik zincirinde olası sıkıntıların önüne geçilmeli.

3- Buğday ve ürünleri, bakliyatlar, bitkisel yağlar, süt, süt için yem bitkileri, meyve sebzeler stratejik ürünlerdir. Kritik öneme sahip ürünler için bu üretim sezonunda üretimi teşvik edecek destek primleri verilmeli.

Çiftçilerin kredi anapara ve faiz ödemeleri faizsiz olarak ertelenmeli.

4-Tarım ürünlerinde yaşanan suni fiyat artışları, tüketici mağduriyeti yaratırken diğer taraftan ihracatın önemli ölçüde yavaşlaması, restaurant vb işletmelerin taleplerinin azalması, lojistik gibi sorunlar nedeniyle çiftçiler kazanç değil kayıp yaşamaktadır. En büyük tehlike pazara hazır ürünün tarlada kalmasıdır. Bu nedenle, yerel yönetimlerin desteği, ziraat odalarının ve kooperatiflerin koordinasyonu ile çiftçiden tüketiciye doğrudan satış organizasyonları planlanmalı. Kontrollü üretici pazarları koordine edilerek üreticiye lojistik desteği verilmeli.

5-Yerli ve Milli üretimi sağlamak için Gıda Egemenliği politikası oluşturulmalı, toplum sağlığı gözetilerek bölgesel bazlı üretim planları acil olarak yapılmalı.

Editör: Haber Merkezi