Tugay Can’ın sunduğu Herkes Konuşacak programının konuğu olan Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, depremle ilgili çalışmaların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ederek yapılacak yasal düzenlemelerle ilgili konuştu.

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu söyleyen Murathan, “En büyük depremi Marmara Depremi’ni yaşadık. Ondan çok ders çıkarmamız gerekiyordu ama unuttuk. Halk olarak çabuk unutuyoruz ama yöneticiler olarak unutmamamız gerekiyor. Özellikle merkezi hükümet düzeyinde ulusal strateji belgelerinin uygulanmadığını gördük. Depremden önce ve depremden sonra yapılması gerekenler var. Deprem sonrası yapılacaklar afet çalışmasıdır. Bunlar benim uzmanlık alanım değil. AFAD’ın yetkilendirildiği bir durum. Uzmanlık alanımız deprem öncesi, afet öncesi riskleri azaltacak planlama ve çalışma yapmaktır. Bu kentin deprem riskini olanca açıklığıyla ortaya koymalıyız. Bu şehirde deprem üreten faylar var ama bu fayların ne sıklıkla deprem ürettiği, hangi tedbirleri almamız gerektiği, kırılması durumunda kenti nasıl etkileyeceği bilgisine yeterince sahip değiliz. Bulunla ilgili bilimsel çalışmalar yapılmalı. Öncelikli olarak deprem kaynaklı üzerine daha sağlıklı bilgiye sahip olmamız gerekiyor. Fay hatları üzerinde bir yapılaşma olmamasını gerektiğini de söylüyoruz” diye konuştu.

‘İZMİR’DE BİRÇOK AKTİF FAY KENTİN İÇİNDEN GEÇİYOR’

Depremle ilgili yasal düzenlemeleri hayata geçmesi gerektiğini ifade eden Murathan, “Avrupa Birliği ABD gibi birçok ülkede fay yasaları var. Fay yasaları, fay zonlarının olduğu bölgelerde bu tür yapılaşmaları yasaklıyor. İzmir’de birçok aktif fay kentin içinden geçiyor. Yasal düzenleme olması gerekiyor. Bunları 1/250.000 ve 1/25.000 ölçekli jeolojik haritalarda biliyoruz. Uluslar arası standartlarda 1/5000 ölçekli jeolojik haritaların ortaya çıkarılması ve üzerine fay hatlarının işlenmesi gerekiyor. Ülkemizde 497 tane aktif fay var. Yaklaşık 19 kent, 100 ilçe ve binin üzerinde de küçük yerleşim yerleri aktif fay zonları üzerinde kalıyor” dedi.

‘1999’DAKİ PLANIN YENİLENMESİ GEREKİYOR’

Oda olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi ile diyalog halinde olduklarını söyleyen Murathan, “Oda olarak bir süre önce Büyükşehir Belediye Başkanını ziyaret ettik. Deprem master revize planı yapılması gerektiğini söyledik. 1999 yılında yapılmış bir deprem senaryosu var. Bunun güncel gelişen bilgilerle yenilenmesi gerekiyor. Tunç Başkan buna çok olumlu baktı ve Valilik ile böyle bir çalışmanın yapılması konusunda görüş birliği oldu. Valiyi ziyaret ettik, çalışmayı kendileri yapmak istedi. Bir yıl oldu ancak somut, yeterli çalışmalar olmadı. İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası bu konularda daha etkin. Ayrıca kentin sanayi ve ticaret odaları ile STK’lardan görüş ve öneriler alınacak. Bir de Bilim Kurulu olarak bir icra kurulu olacak. Bu çalışma böyle bir çerçevede yürüyecek” şeklinde konuştu.

‘EN BÜYÜK SORUNLARDAN BİRİ YAPI DENETİM MEVZUATI’

denetim mevzuatının bir an önce değiştirilmesi gerektiğinin altını çizen Murathan, “Türkiye’de 2019 yılında çıkan bir deprem yönetmeliği var. Bu yönetmeliğin teknik standartları uluslararası düzeyde. Fakat sorun şu; yapılarda etkin bir denetim yok. En büyük sorunlarımızdan biri yapı denetim mevzuatımız. Ayrıca asıl yetkili olması gereken kurumların yerel yönetimlerin olması gerekiyor. Yerel yönetimlerin yapı denetim şirketleri üzerinde yaptırım gücü yok. Sadece ruhsat vermekle yetkililer. Fakat sorunumuz masa başı projeler değil. Mevzuatta çok ciddi değişiklik yapılması lazım. Yapı denetim mevzuatımız binayı denetleyemeye yönelik. Ancak depremde zemin zayıfsa yıkıcı bir etki yaratıyor. Zeminle ilgili bir denetim yapılmıyor. Yapı denetim mevzuatının sadece binayı değil zemini de denetleyen bir sisteme kavuşturulması lazım” diye konuştu.

‘ODALARIN YETKİLENDİRİLMESİ GEREKİYOR’

Meslek örgütlerinin uzmanlık örgütleri olduğunu ifade eden Murathan, odaların yetkilendirilmesi gerektiğini bildirerek, “Kamu kurumlarının yapması gereken işler odaların yapması doğru değil. Meslek odalarımızın asıl yapması gereken çalışma, kendisine bağlı mühendislik bürolarının mühendislik standartlarını belgelendirmesidir. Örneğin bir mühendislik şirketi proje yapacaksa İnşaat Mühendisler Odası’ndan belge alması gerekmeli. O belgeyi İnşaat Mühendisleri Odası vermeli. Sertifikalandırmayı, izlemeyi İnşaat Mühendisler Odası yapmalı. Eğer gereği yapılmıyorsa oda olarak gerekli yaptırımı uygulamalı. Çünkü meslek örgütleri uzmanlık örgütleridir” dedi.

Depremin şiddeti ile ilgili tartışmalara da değinen Murathan, “Çok bilinçli yapıldığını düşünmüyorum. AFAD 6.6 değerini değiştirmedi. Kandilli 6.9, yurtdışı 7 olarak açıkladı. Ölçüm sisteminden kaynaklandığını düşünüyorum. Bunun 7 büyüklüğünde olduğunu biliyoruz” dedi.

Editör: Haber Merkezi