İZ GAZETE- Konuşmasında tarım öğreniminde yaşanan sorun ve aksaklıklara değinen Suiçmez, "Bugün mesleki eğitim alanımızda ciddi sorunlar yaşamaktayız. Yükseköğrenimdeki sorunların çözümü için öncelikle, 12 Eylül Askeri Darbesi ürünü antidemokratik YÖK sistemi kaldırılmalıdır. Üniversitelerin mutlak merkeziyetçi bir sistemle yönetilmesi yerine, üniversiteler idari, mali ve bilimsel açıdan özerk olmalı, rektörler ve dekanlar atama yerine seçimle göreve gelmeli, akademisyenler ve öğrenciler üniversitelerde söz yetki ve karar sahibi olmalı, eğitimde nicelik ve nitelik sorunları çözülerek özgürce bilim ve teknoloji üretilmelidir" diyerek YÖK'ün kaldırılması çağrısında bulundu. 

'FAKÜLTELERİN YARISI BOŞ KALDI'

Geçen yıl üniversitelerde tarımsal öğrenime yönelik bölümlerin kontenjanlarının dolmadığını kaydeden Suiçmez, "Ülkemizde farklı adlarla gereğinden fazla ziraat fakültesi ve gereğinden fazla bölüm bulunmaktadır. Ziraat Fakültesi, Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi adları altında yılda yaklaşık 5.000 mezun verilmektedir. Pandemide tarımın öneminin artmasına karşın 2021/22 yılı Üniversite Yerleştirme Sonuçlarına bakıldığında tarımsal öğrenime yönelik açılan kontenjanların yarısının boş kalması düşündürücüdür. Eğitim-istihdam planlaması yapılarak; fiziki mekanı dahil altyapısız, yeterli laboratuvarı olmayan, nitelikli öğretim elemanı bulunmayan, sonrasında işsiz kalmaya mahkum olan çok sayıda meslektaşımızı mezun eden yeni fakülte ve bölüm açılmamalı, mevcutlarda da yetersiz koşulları içerenler bir an önce kapatılmalıdır" ifadelerini kullandı.

Bu gibi sorunları çözmek için yapılaması gerekenleri de sıralayan Suiçmez, "Ziraat Fakültelerinde; giriş puanlarındaki dengesizliklerden eğitim müfredatındaki sürekli değişen karmaşıklığa kadar, uygulama ve staj yetersizliğinden yüksek lisansa ve doktoraya kabul edilmeye kadar ki liyakatsız tercihlere kadar, yüzdelik dilimler ve boş kalan kontenjanlar dahil, tarımsal yüksek öğrenimde nitelik ve nicelik sorunu çözülmelidir. Tarımsal ar-ge bütçesi artırılmalı, tekrarlanan sonuçsuz projeler ve israflar yerine, kamu-üniversite-özel sektör işbirliğinde bilim ve teknolojinin bizzat uygulamaya geçmesini sağlayan somut ortak projeler yaşama geçirilmelidir. Bu süreçte, eğitimde ölçülebilir kalite ve uluslararası tanınırlık adına Ziraat Fakültesi programlarında ODA’mızın da içinde yer aldığı ZİDEK’in başlattığı akreditasyon çalışmalarının yaşama geçmesini önemsiyor ve destekliyoruz. Akreditasyon çalışmalarına öncü olan AÜZF Zootekni Bölüm Başkanlığını da özellikle kutluyoruz" dedi.

'BAKANLIK YANLIŞTAN DÖNMELİ'

Konuşmasının sın bölümünde mesleki istihdam konusunda da sorunlar yaşandığının altını çizen Suiçmez, "Tarımsal potansiyeli çok yüksek olan ülkemizde mezuniyet sonrası kamuya başvurup anlamsız gerekçelerle yıllardır atanamayan meslektaşlarımızın atanma sorunu ivedilikle çözülmeli, kamuda yeterli sayıda gerekli kadrolar sürekli açılmalı, atanan meslektaşlarımız güvenceli koşullarda çalışmalıdır. Tarımsal girdi bayilerimizin, tarım danışmanlarımızın halen süren mevcut sorunları Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bir an önce çözülmelidir. BKÜ, tarım ilacı konusunda, yanlış kullanımın zehir olduğu ortamda, alanın Orman Mühendislerine açılmasını doğru bulmuyoruz, yargıya başvurduk, Bakanlığın süreci yeniden değerlendirerek bu yanlıştan dönmesini bekliyoruz. Mezun olan meslektaşlarımız, özel sektörde mühendise yakışır ücretle, güvenceli çalışma ortamında, meslek alanlarında istihdam edilmelidir. TMMOB-SGK Asgari Ücret Protokolünün yeniden hayata geçmesi, ZMO-KMO-GıdaMO’nun belirlediği İZP asgari ücretlerine uyularak meslektaşlarımızın mühendise yakışır ücret almalarını istiyoruz. Tarım sektörü bir bütün. Bir parçası eksik kalırsa köklü sorunlar kalıcı olarak çözülemez. Ülkemizde üretirken kâr eden, yaşlanan değil gençleşen çiftçilerin, mühendislerin bilimsel üretimde bulunduğu bir tarımsal istihdam politikasına geçilmelidir" diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: Haber Merkezi