Kafkas Cihat Kaya/ İZ GAZETE- Kahramanmaraş merkezli 10 ilde yaşanan büyük deprem felaketinin ardından hükümetin aldığı uzaktan eğitim kararının olumsuz sonuçları her geçen gün artıyor.
Son olarak Yüksek Öğretim Kurumu’ndan (YÖK) gelen açıklamayla birlikte nisan ayında yapılacak değerlendirme toplantısının sonucuna göre uzaktan eğitimin ‘hibrit eğitim’ olarak devam edebileceği belirtildi. Bu açıklama öğrenciler için tabloyu daha da bulanıklaştırdı.
Okulu devam ederken çalışmakta olan öğrencilerin işlerinden olduğu bilinirken, Ege Üniversitesi öğrencileri ev, sosyal ortam ve iş hayatında yaşadıkları mağduriyetleri İz Gazete’ye anlattı.
‘Taviz’ kararın açıklanmasının ardından İzmir’den apar topar ayrıldığını söyleyen Ege Üniversitesi öğrencisi Berke Özen, “Çalıştığım yer işime son verdi. Sözleşmemi feshetti çünkü ekonomik olarak İzmir’de kalmak istemedim.” derken, evinden de olduğunu açıkladı. Ev arkadaşının memleketine dönmesiyle tek başına kirayı karşılamakta güçlük çekeceğini belirten Özen, “Ege Üniversitesi’nde okuyan ev arkadaşımın uygulama dersleri çok fazla, yüz yüze olması taraftarıydı ama elinden bir şey gelmiyor. YÖK dışında başka bir açıklama gelmiyor. Ege Üniversitesi bugün yaptığı açıklamayla karara uyacağını söylüyor. Bu konu beni derinden etkiledi.” ifadelerini kullandı.
Ümitsiz bekleyiş…
Uzaktan eğitim kararına tepki gösteren öğrencilerin, seslerini toplu halde daha net duyurabileceklerini ifade eden Özen, “Kimsenin tek düşüncesi bireysellik olmamalı. Birleşmemiz lazım. Kararı veren cumhurbaşkanı olduğundan geri adım atacağı beklenmediğinden herkes ümitsiz bekleyişini sürdürüyor.” dedi.
Bir öğrenci olarak 2 buçuk seneye yakın korona dönemi geçirildiğine dikkati çeken Özen, “Öğrencilere bıkkınlık gelmişti. Liseyi uzaktan okuyanlar, bir de üniversiteyi uzaktan okuyorlar. Üniversite hayatını yaşamak isteyenler var ama yaşayamıyorlar.” sözleriyle sosyal ortamın da iyice kısıtlandığını aktardı.
Uzaktan eğitim çare değil!
Uzaktan eğitim şartlarının eşit olmadığına değinen Ege Üniversitesi öğrencisi Berke Özen, “Oradaki öğrencilerin internete erişimi kısıtlıyken derslere girebilmeleri nasıl mümkün olacak bilemiyoruz. Uzaktan eğitim çare değil.” şeklinde görüş bildirdi.
Saray dururken KYK…
Depremzedelerin Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK)’nun yurtlarında konaklatılmasıyla ilgili, “25 bin kişi kapasiteli ‘Saray’ dururken, bu yurtların kullanılmasını anlamak gerçekten zor. Orada yaşayan öğrencileri çıkartıp depremzedeleri yerleştirirsen tabi ki bahar dönemi boyunca eğitim veremezsin.” derken, kararın daha en baştan yanlış verildiğini ifade etti.
Özen ayrıca, “Bir defa depremzedeleri oraya yerleştirdiler, tekrar çıkmalarını istemek gibi bir durum söz konusu değil.” şeklinde konuşurken, deprem mağdurlarının oradan çıkartılmak istenmesinin hem depremzedeleri hem de öğrencileri mağdur edebileceğini sözlerine ekledi.
“Öğrenciler ateşe atıldı.” diyen Özen, “Bundan sonraki yıl ne olacak. Hemen toparlayabilecekler mi? Bundan sonraki süreç için de biz öğrencileri zor şartlar bekliyor.” ifadelerini kullandı.
Maddi sıkıntılar da var
Çeşitli şehirlerden ve hatta ülkelerden gelen öğrencilerin, geri dönüş bileti konusunda çok ciddi sıkıntılar çektiğini belirten Özen, “Kazakistan’dan gelen arkadaşım maalesef boşuna gelmiş gibi oldu. Zaten internetin sıkıntılı olduğunu her fırsatta söylüyor. Bir uçak bileti fiyatının 6 bin beş yüz lira olduğunu da söylüyor. Açılma ihtimaliyle bekliyor. Ben de beş yüz lira bilete para veriyorum. Ailesiyle gelenler var. 2 bin, 3 bin liralık masraf yaparak buraya gelen arkadaşlarımın hepsi geri dönme telaşındalar.” diyerek maddi mağduriyetleri dile getirdi.
İnternet sağlayıcılarına güven olmaz
İnternet sağlayıcılarına hiçbir koşulda güvenilmemesi gerektiğine gönderme yaparak uzaktan eğitimin ‘eğitim’ olmadığına değinen Ege Üniversitesi öğrencisi Berke Özen, “Bağlantı sorunlarını sık sık yaşadım. Derslere bağlanamıyordum, birçok arkadaşım giremiyordu. Bu doğru bir eğitim değil. İnternet erişim sorunlarını hepimiz deneyimledik. Bunların üzerine bir de tekrar aynılarını yaşamak, biz öğrenciler üzerinde iyi etki bırakmayacaktır.” dedi.
Aşure yaptılar
YÖK’ün üniversitelerde uzaktan eğitimin nisan ayında gözden geçirilerek hibrit eğitime geçiş yapılabileceğini açıklamasının ardından öğrencilerden gelen tepkiler çığ gibi büyüdü. Üniversitelerin uzaktan eğitim sürecini kötü yönettiğini dile getiren Ege Üniversitesi öğrencisi Eray Pamuk, “Aşure gibi yaptılar. Neden bu işi bu kadar uzattılar anlayamıyoruz. Karmakarışık bir düzen. Ben Manisa’da oturuyorum, İzmir’e gelmeli miyim gelmemeli miyim inanın kestiremiyorum. Uzaktan eğitimde altyapı maalesef yetersiz ve maalesef üniversiteler bu konuda sınıfta kalıyor.” ifadelerini kullandı.
Verimsiz anılarım var
“Bu tip kararlar öğrencilerin sosyal hayatlarını kısıtlıyor. Korona yaşadık, evlerden çıkamadık, okulumuzdan uzak kaldık, arkadaşlarımızla görüşemedik. Bunların hepsi bizi travmaya sürüklüyor. Arkadaşlarımı çok özlüyorum ama uzakta olduklarından ve çoğu şehir dışından geldiğinden buluşamıyoruz.” diyerek uzaktan eğitimin sosyal hayatı kısıtlayıcı etkisine değinen Ege Üniversitesi öğrencisi Nisan Güçlü, “Derslerin bazıları uygulamalı olmalı. Bilgisayar üzerinden çalışmalıyız ki iyice öğrenelim. Görünen o ki bu dönem çok zorlanacağız. Evinde internet sıkıntısı çekenleri söylemiyorum bile. Nasıl derslere katılacaklar ve ekipmanları yetersiz olanlar ne yapacaklar hiç bilmiyorum. 2 yıldır uzaktan eğitimin doğru bir metot olmadığını deneyimlemiş birisi olarak çok verimsiz anılarım var diyebilirim.” şeklinde konuştu.
Hevesim kalmadı
Ege Üniversitesi öğrencisi Ebru Akgün, istikrarsız kararların açıklanmasının ardından, “Hevesim kalmadı. Ne tepki vereceğimi bilmiyorum. Karara alışmaya çalışıyorum. Uzaktan yapmayacaklarını söyleseler muhtemelen sevinmem. Hevesimi sömürdüler. Her çıkan karar olumsuz sonuçlar doğuruyor.” sözleriyle durumun öğrencilerin aleyhine gerçekleştiğini vurgularken, “Umurumda değil artık.” dedi.
Yüz yüze eğitim için forum
Üniversitelerin uzaktan eğitim kararına karşı çıkan bazı Ege Üniversitesi öğrencileriyse yüz yüze eğitim talebi için forum gerçekleştirme kararı aldı. Forumda öğrencilerin neler yapabileceği tartışılırken, nitelikli eğitim ve barınma taleplerinden vazgeçmeyeceklerini, bunun için mücadele edeceklerini ifade eden üniversiteli gençler, ilerleyen süreçte sosyal medya eylemleri, rektörlüğe toplu dilekçe gibi yolları deneyeceklerini belirtti.