İZMİR HABERLERİ

Dublörlü 730 milyonluk dolandırıcılık: İzmir’de yeni Joker çetesi çökertildi

İzmir'de, 730 milyon liralık mal varlığını sahte vekaletle satmaya çalışan çete, "Yeni Joker" operasyonuyla çökertildi. Dublör kullanarak kimlik sahteciliği yapan 10 kişiden 7’si tutuklandı.

Abone Ol

İzmir'de yaşayan, herhangi bir mirasçısı bulunmayan Reşat Ö.'nün mal varlığının tamamını ele geçirmek için organize bir çalışma olduğunu belirlendi. Bu eylem için Reşat Ö.'nün sosyoekonomik ve kişisel bilgileri ele geçirilip sahte kimlik oluşturulduğu, GSM hattına yönelik operatör değişikliği yapılarak e-Devlet şifresinin değiştirildiği tespit edildi.

İlk hedef 50 milyonluk arsa

Antalya'da bir hastanede memur olarak görev yapan Abdullah O. (57) ile iş birliği yapılıp, Reşat Ö. gibi davranan Musa E. adına sağlık raporu alındığı, noter çalışanının, dublör Musa E.'nin evine gidip 3'üncü kişi adına vekalet vermesini sağladığı, ilk etapta Reşat Ö.'nün 50 milyon TL değerinde İstanbul'daki arsanın satışı için e-Devlet üzerinden tapu müdürlüğüne müracaat edildiği belirlendi. Reşat Ö.'nün tüm mal varlığının yaklaşık değerinin ise 730 milyon TL olduğu tespit edildi.

10 şüpheli 3 ilde yakalandı

Antalya merkezli 3 ilde yapılan operasyonda, 10 şüpheli yakalanıp gözaltına alındı. Şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda; 1 şarjör, 16 fişek, bir miktar narkotik madde, 18 cep telefonu, 14 sim kart, 1 dizüstü bilgisayar, 4 adet taşınabilir bellek, 1 hafıza kartı ele geçirildi. Adli makamlara sevk edilen 10 şüpheliden 3’ü hakkında adli kontrol kararı uygulanırken, 7'si tutuklandı.

Reşat Ö.'nün 730 milyon liralık mal varlığını sahte vekaletle satmak isteyen çete üyelerinin ifadeleri ortaya çıktı. Reşat Ö.'nün yerine dublör olarak kullanılan 2 çocuk babası emekli Musa E. ifadesinde, şunları söyledi:
"Gaziosmanpaşa'da inşaat şantiyesinde tanıştığım Veysel Ü. beni aradı. İzmir'de oturan yaşlı biri olduğunu, bana arsa satış yetkisi vereceğini anlattı. İşin içinde noter olduğu için Veysel'e güvendim. Antalya'ya geldik. Hastaneden sağlık raporu aldık. Daha sonra 'Notere gideceğiz' dediler ancak beni bir eve götürdüler. Kendisini noter olarak tanıtan Taner, bana biraz makyaj yaptı. Yüzüme bir şeyler sürdü. Sonrasında beni koltuğa yatırıp, üzerime battaniye verdiler. Taner, 'Bu işte ben varım. Sıkıntı olmaz, karışma' dedi. Evdeyken vekaletnameye imza atmamı söylediler. Hem kendi adıma hem de Reşat Ö. adına imza attım. Taner bana Reşat Ö.'nün imzasına benzer şekilde imza atmamı söylemişti."

“Hesap açacağız diye bankaya götürdüler”

İfadesinde, İstanbul'da 'Hesap açacağız' denilerek bankaya götürüldüğünü anlatan Musa E., "Ancak banka görevlisi işlem yapmadı. Banka görevlisi 'Hesap açılacak Reşat Ö.'yü arayalım' dedi. Bunun üzerine Veysel bana 'Hadi çıkalım' dedi. Reşat Ö. telefona cevap vermeyince İzmir'deki bankayı aradılar. Bu esnada Veysel ile bankadan çıktık" dedi.

“Cebime 5 bin lira koydu”

Kepez Devlet Hastanesi'nde hizmetli olarak görev yapan evli 4 çocuk babası Abdullah O. ise ifadesinde, "Ahmet K. uzaktan akrabam olur. Geçen nisan ayında beni arayarak bir yakınına vekaletname için akıl sağlığı raporu alacağını söyledi. Akrabam olduğu için karşılığında bir şey beklemeden yardımcı olmayı kabul ettim. Ahmet K. o gün Musa E. ile birlikte geldi. Sırası gelince nöroloji doktorunun odasına girdi. Raporu aldıktan sonra başhekime mührü bastırmaya götürdüm. Ahmet K. herhangi bir talebim olmamasına rağmen 'Yemek yersin' diyerek cebime 5 bin lira koydu" dedi.