Kadınların pantolon giymesinin eleştirildiği Diyanet TV’de yayımlanan “Diyanet’e soralım” programında yine kadınlar hedef alındı. Daha önce aynı programda “tarikatların çok önemli hizmetler gördüğünü, tarikatın başındaki kişinin ilim, irfan sahibi olduğunu, İslamın genel ilkelerini müritlerine öğrettiğini” savunan Diyanet Başkanlık Müşaviri Zeki Sayar, Türkiye’nin farklı illerine gezi amacıyla yapılan turlara katılmak isteyen bir kadının, “kadınların yalnız yolculuk edip edemeyeceğine” yönelik sorusuna tepki çeken bir yanıt verdi.

Sayar, “Hanımefendilerin, eğer yanlarında oğlu, kocası gibi bir mahremi yoksa, İslami ölçülere göre 90 kilometre ve daha fazla bir sefer mesafesine yalnız gitmeleri caiz, uygun değil. Bu genel hükümdür” dedi. “İmam Şafi’nin, yanlarında en az 2-3 kadının yer aldığı bir grubun oluşması durumunda kadınların, hac veya umre gibi amaçlarla 90 kilometre üzerindeki bir mesafeyi gidip gelebilecekleri” yönündeki görüşünü Diyanet’in uyguladığını söyleyen Sayar, “Günümüz şartlarında yolculuklar, cemaatler halinde yapılıyor. Ziyaret etmek veya farklı amaçlarla bu turlar içinde kendisini güvenli hissettiğinde, bayan arkadaşlarıyla bu turlara katılabilir” ifadelerini kullandı. 

"LAİK YAPIYI AŞINDIRIYOR"

Sayar’ın açıklamalarına Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hasan Aydın, “Bu, tarikat ve cemaatlerdeki kafa yapısıyla aynı. Kadının nasıl yaşayacağı, toplumsal hak ve özgürlükleri Diyanet’in sandığının aksine modern toplumlarda dinin değil, seküler nitelikli hukukun konusudur” tepkisini gösterdi. “Din ve dünya ayrımının olmadığı feodal dönemlere ait, dine referansla oluşturulan toplumsal kuralların din sanıldığına, modern topluma din adı altında dayatılmaya çalışıldığına” işaret eden Aydın, “Diyanet, sık sık verdiği fetvalarla, laik toplumsal yapıyı aşındırmaya, şeri bir düzenin altyapısını oluşturmaya çalıyormuş gibi davranarak hem anayasanın hem de yasaların kendisine çizdiği sınırları aşıyor” dedi. 

TALİBAN HATIRLATMASI

Taliban’ın kız çocuklarına yönelik okul kararını anımsatan Aydın, “Öyle anlaşılıyor ki kadınların seyahatlerine ilişkin dinsel kısıtlamalardan söz edilmesi, adım adım kadınların eğitim, çalışma ve toplumsal yaşamın diğer alanlarına eşit yurttaşlar olarak katılmasına engel olmaya doğru atılan ilk adım. Bu tür tutumları masum olarak değerlendirmemek gerekir. Arkasında kadını eve hapsetmeye çalışan bir zihniyet saklı” diye konuştu. 

Editör: Duygu Kaya