İZ GAZETE- DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 8 Nolu Şube,  Karşıyaka Belediyesi iştiraki Kent A.Ş şirketindeki üyelerinin, geçmişe yönelik alacaklarını hala alamadığını ifade ederek Karşıyaka Belediyesi'ne tepki gösterdi. Yapılan basın açıklamasında, "Belediye yönetiminden; ödenmeyen ücretlerin işçilerin alın teri olduğunun unutulmadan ivedi bir şekilde ödenmesini, ödenmediği sürece çeşitli eylem ve etkinliklerimizi sürdüreceğimizi ve sizleri bu konuda bilgilendireceğimizi tüm kamuoyuna bildiririz" ifadeleri kullanıldı. 

Basın açıklamasını DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 8 Nolu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin okudu. 

Bizi bir çıkmaza sokmaktadır

Gümüştekin, “Karşıyaka Belediyesi’nde aylardır maaşlar eksik yatmakta, geriye dönük TİS alacakları ve ikramiyeler ise hiç konuşulmamaktadır. Karşıyaka Belediyesi işçileri olarak Aralık ayında yapmış olduğumuz basın açıklamasında dile getirdiğimiz konuların başında; hükümetin İller Bankası’ndan gelen payının kesintiye uğratılması SGK ve vergi borcu nedeni ile Karşıyaka Belediyesinin mal varlılarına ihtiyati tedbir kararı konulmasını ve bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiği işçilerinde bu ülkenin vatandaşı olduğunun ve kamu kurumda çalıştığının unutulmaması gerektiği konularına değinmiştik. Ayrıca işçiler dahil tüm kesimlerin bu enflasyon ve ekonomik kriz altında ezildiği aşikardır. Tüm ülke halkı AKP dönemi boyunca açlığa, yoksulluğa ve sefalete mahkûm edilmiştir, bu herkes tarafından bilinmektedir. Ülkedeki durum böyle iken, biz iktidara her alanda serzenişte bulunurken, belediyemizin işçilerinin alacaklarını ödeyememesi artık bizi bir çıkmaza sokmaktadır" ifadelerini kullandı. 

Yardım etmek istedik ancak...

Gümüştekin yaptığı açıklamada şu ifadelerini kullandı:

Kent AŞ. İşçisinin;

Aralık ayı maaşının %30’u

Ocak ayı maaşının tamamı

2021 yılından kalan 2 ikramiyesi

2022 yılından kalan 1 ikramiyesi ve

2022 yılı Toplu İş Sözleşmesine ait 1 aylık geriye dönük alacağı

Personel A.Ş. işçisinin;

Ocak ayı maşının %35’i

2022 yılı Toplu İş Sözleşmesine ait 1 aylık geriye dönük alacağı, halen ödenmemiştir.

Evet belediyenin bütçesinin gelirinin giderini karşılayamaması, iktidarın kendi belediyelerine yaptığı ayrıcalığın Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yapmayarak SGK ve vergi borçları nedeni ile mal varlıklarına ihtiyati tedbir kararı koyması ve İller Bankası payının kesilmesi hepimiz tarafından bilinmektedir. Ancak bu ülkede yaşamak kadar zor bir şey yok. İşçilerin artık dayanacak gücü kalmadı. Kimisi bakkala borç yazdırıyor, kimisi arkadaşından borç alıyor, bankalardan aldıkları birçok kredi kartı borçlarını ödeyemiyor. Birçok bankadan kredi kartını almasının nedeni soruyoruz; birisinden çekip diğerinin borcunu ödüyorum diyor. Ev sahibi beklemiyor senin maaşın yüzde 70 yatmış ya da hiç yatmamış evimi artık boşalt diyor, sen bu ay maaşının yüzde 50'sini almışsın  kirayı da yüzde 50 öde demiyor işçi evindeki eşine maaşını eksik yattığına inandıramıyor, bizi işçinin eşi arıyor eksik maaş mı yatırıyor belediye diye soruyor , bunlar işin bir yüzü diğer yüzüne gelince bankadan aldığı krediyi ödeyemeyenler icralık olmuş, dahası banka artık kredi vermediği için işçilerin bir kısmı tefecilerden para almakta ve maaşı tam yatmadığı için onu da ödeyememekte, ve bu kısır döngü içerisinde kendisini kurtaramayan işçi artık intiharın eşiğine gelmiş durumda. Evet belediyede para yok; biz anlıyoruz ancak evdeki eş, bankadaki kredi, evin sahibi, borç aldıkları tefeci biz işçileri anlamıyor, biz de kendimizi, derdimizi kimseye anlatamıyoruz, şimdi sizlere soruyoruz. Biz işçiler ne yapalım? Her şeyi bıraktık bu ülkede acı bir olay yaşadık birçok ilimizde deprem oldu. Sendikamız Disk Genel-İş olarak biz de bir kampanya başlattık. Tüm İzmir şubeleri olarak üyelerimize mesaj attık. Yardım kampanyası başlattık. Bizim Karşıyaka Belediyesi'ndeki üyelerimiz “paramız yatarsa biz de yardım etmek isteriz” dediler. Ancak yardım edecek kadar para yatmadı. Yatan parada elektrik, su, ev kirası, kredi derken bitti, bizde kimseye soramadık yardım gönderecek üyelerimiz var mıdır diye, çünkü maaş tam olarak yatmadı."

İzmir'in en iyi maaşları arasındaydı, şimdi ise...

"Geçen sene Haziran ayında Kent A.Ş. ile Ağustos ayında Personel A.Ş. ile Toplu İş Sözleşmeleri imzaladık" diyen Gümüştekin, "O zamanın şartları ile iyi ücretlere imza attık.  Enflasyonun her ay katlanarak arttığı bu ülkede tabii ki maaşlarımız eridi. Ocak ayında asgari ücrete zam gelmesi ile birlikte de bizleri günlük ücreti asgari ücretin altında kaldı yan haklarımızla birlikte 1500-2000 civarında bir fark oluştu. Yani bizi Toplu İş Sözleşmesi imzaladığımızda 10 bin, 10500 gibi rakamlar alırken asgari ücret 5.500 Tl idi, o zaman bizim maaşlarımız İzmir’ in en iyi maaşları arasındaydı, şimdi ise günlük ücretler asgari ücret düzeyine çekildi. Şu an biz bir ek protokol imzalama aşamasındayız ve ücretlerimizin hem sürdürülebilir, hem de geçimimizi sağlayabilecek bir ücret almasını, tüm Karşıyaka Belediyesinde çalışan üyelerimiz adına talep etmekteyiz" ifadelerini kullandı. 

Belediye bürokratlarını adil olmaya davet ediyoruz

Gümüştekin, "Bugün bu basın açıklamasını yapma gereğini duyduk. Çünkü; Karşıyaka Belediyesi'nde çalışan üyelerimiz artık bir yıkım içerisinde yardım bekliyor. Karşıyaka Belediyesi'nde Memur, Sözleşmeli Memur, Kadrolu İşçi, Şirket İşçileri olarak birçok statüde insan çalışmaktadır ve tüm çalışanlar olarak hayatlarını idame ettirmek zorundadır. Karşıyaka Belediyesi'nde bütçeyi dağıtan bürokrat ve başkan yardımcıları, çalışanlara ücretleri pay ederken adil ve eşit davranmak zorundadırlar. Bir çalışana fazla bir çalışana eksik ücret yatırmak ayrımcılıktır. Bu anayasaya da vicdana da, adalete de sığmayan bir davranıştır, çünkü burada tüm çalışanlar eşittir. Belediye bürokratlarını adil olmaya davet ediyoruz" ifadeleriyle basın açıklamasına devam etti.

Güç meselesine dönüşmüştür

Gümüştekin son olarak şu ifadeleri kullandı:

Karşıyaka Belediyesi Personel A.Ş’ ye KHK ile geçen şirket çalışanlarından oluşmaktadır. KHK çıktığında kadro yalanı ile tüm çalışanlar, kandıran AKP iktidarı, bugün bu yasa da bulunan zorunlu emekliliği kaldıracağını, EYT ile birlikte yasalaştıracağını dile getirmiş, komisyondan da bu yasa geçmiştir. Depremin olduğu tarihlerde meclise getirileceği ve yasalaşacağını bildiğimiz bu yasa çıkacakken depremin yaşanması ile birlikte ertelenen bu yasanın arifesinde bir kadın temsilcimizle birlikte 7 kişinin tam da depremin yaşandığı bir zamanda, bu enflasyon ve işsizlik koşullarında, iktidar olmayı hedefleyen bir partili belediyede bu işçilerin zorunlu emekli edilmesi, bizi düşündürmektedir. Ayrıca  sendikamızın temsilcisinin kendisine dahi haber verilmeden cep telefonuna gelen SMS ile bu durumu öğrenmesi Şirket yöneticilerinin sendikamızı tanımaması anlamına gelmektedir. SMS ile durumu öğrenen temsilcimiz bilgi verdikten sonra, belediye başkanına bununla ilgili mesaj atılmış (ki bu durum önceden konuşulmuştu ve yasa çıkacağı için çıkarma işlemi yapılmayacaktı), ve geri dönüş alınamamıştır. Daha sonra belediye başkan yardımcısı ve şirket yönetim kurulu başkanı telefonla arandığı halde telefonu açmamıştır. Buna istinaden başkan yardımcısı ile görüşmeye gidilmiş ve bu durumun hukuksuz olduğu tarafımızca söylenmiştir. Ancak bundan bir hafta önce  belediye başkanı Cemil TUGAY’ın çıkarmayacağını söylediği kadın temsilci ile ilgili şirket yöneticisi bunu belediye başkanı ile konuşacağını ve   konuştuktan sonra bu durumla  ilgili işlem yapacağını bize iletmiştir. Bu durum bir güç meselesine dönüşmüştür.

Biz sendikamızın temsilcisinin zorunlu emekli edilmesini (işten çıkarılmasını) kabul etmiyoruz. AKP hükümetinin bile iptal ettiği bir yasanın sadece biz kendisiyle değil de belediye başkanı ile görüştüğümüz için hırs yapmış bir bürokratın bu davranışını doğru bulmadığımızı bu yanlıştan bir an önce dönülmesini sayın belediye başkanından talep ediyoruz.

Ayrıca belediye yönetiminden; ödenmeyen ücretlerin işçilerin alın teri olduğunun unutulmadan ivedi bir şekilde ödenmesini, ödenmediği sürece çeşitli eylem ve etkinliklerimizi sürdüreceğimizi ve sizleri bu konuda bilgilendireceğimizi tüm kamuoyuna bildiririz. 

  

Editör: Duygu Kaya