İZ GAZETE- Enerji üreticilerinin ve dağıtımcılarının Kovid- 19 salgını öncesinde kamu, özel ve yabancı bankalara olan toplam kredi borcunun 70 milyar dolar olduğunu ve geri ödemediklerini belirten İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, "Daha ekonomi bozulmamışken Enerji Bakanı olarak Berat Albayrak tüm üreticileri ve bankaları bir araya getirdi, dinledi ama hiçbir şey yapmadı veya yapamadı. Ancak umursamazca aynı siyaseti sürdürdüler. Sonuç elektrik politikalarında iflâs oldu" dedi.

İKTİDARIN YANLIŞ İHALE POLİTİKALARI

İktidarın yandaş ihale politikalarının yanı sıra tüketim projeksiyonlarıyla yapılan yanlış üretim planlaması ve gereksiz şekilde verilen lisanslar olduğunu aktaran Çıray, “Tüketimin çok üstünde lisans verdiler. Doğalgaz, hidro-kömür,yenilenebilir enerjiler arasındaki kaynak planlaması dengesini hiçe saydılar. Tamamen menfaat ve yandaş kaygısıyla hareket ettiler. Lisans alanlar, bankalara gittiler. Bankalar da bu suçun ortağı oldular. Dağıtımcıların hiçbirinin para kazanmasının mümkün olmadığı açıkça ortada iken, geri dönemeyeceğini bile bile bu elektrik şirketlerine krediler verildi. Şimdi onlar da elektrik fiyatlarının üstüne zararlarını yazıp dağıtıyorlar ve vatandaşa yüklüyorlar. Devlet de seyrediyor" eleştirisinde bulundu.

BARAJLAR KRALI DEMİREL’İN İLİNDE ELEKTRİK YOK 

Enerji üretim ve dağıtım politikalarındaki yanlış ve kötü yönetim sonucu Isparta'da ve birçok ilde yaşamı felç ettiğini kaydeden Çıray, iktidara çağrıda bulunarak, “Türkiye’yi sanayileşmeyle, elektrikle buluşturan Barajlar Kralı Süleyman Demirel’in memleketi Isparta’da insanların soğuktan donması bu döneme nasip olmuş bir insanlık ayıbıdır. Isparta dört gün boyunca adeta taş devrini yaşadı.  Ispartalıların mağduriyeti başta elektrik dağıtım şirketi olmak üzere tüm sorumlular tarafından telafi ve tazmin edilmelidir” diye seslendi.         

ZAMLARIN SORUMLUSU ERDOĞAN’DIR

Doğalgaz, elektrik ve gıdaya yapılan bütün zamların tek sorumlusunun Erdoğan olduğunu vurgulayan İYİ Partili Çıray, "Ne yazık ki bugüne kadar zamların tek siyasi sorumlusu olan Erdoğan, elektrik ve doğal gaza zam yapmaya devam edecek. Bu dönemde gördük ki doğalgaz depolama depoları yetersiz. Uzmanlar, 60 milyar metreküp doğal gaz tüketimimize karşın 4 milyar metreküp depolama kapasitemizin son derece yetersiz olduğunu söylediler, söylüyorlar. Dinleyen yok. Karadeniz’de iki kere gaz bulduk dediler, daha gerçek rezervler belirlenmeden, işletilmeye değip değmeyeceği belli olmadan üretim için yabancı şirketlerle anlaşmalar yaptılar. Halk yanlış politikaların bedelini ödüyor. AKP zam oldu yağıyor. Tepkiler büyüyünce ilk kademe olan 150 kilovat saat, 210 kilovat saate yükseltildi. Böylece hane halkları seviyesinde çok nispi de olsa bir rahatlama sağlamak istediler ama nafile” sözleriyle tepki gösterdi.

KULLANDIKLARI KREDİLERİ GERİ  ÖDEDİLER Mİ?

Konuyu Meclis gündemine taşıyan Çıray, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e, "Elektrik dağıtım şirketleri kullandıkları kredileri geri ödediler mi? Ne kadarını ödediler?" sorusunu yöneltti.

Çıray şu sorularına da yanıt istedi:

Hangi üretim ve tüketim projeksiyonları, hangi makro-ekonomik varsayımlar, hangi finansman modeli ve hangi kaynak planlamasıyla elektrik dağıtım lisansları verdiniz de bu facia ortaya çıktı? 

İki kademeli zam tarifesi Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’nun zam gerekçesinde açıkladığı gibi sadece küresel enerji piyasasındaki fiyat artışları ve döviz kurundaki yükselişler midir? 

Yoksa zamların nedeni 2011’de uygulamaya konan enerji dağıtımının özelleştirilmesi politikaları sonucunda, bir dönem çok ciddi miktarda kazançlar elde eden dağıtım şirketlerinin kârlılık ve kazançlarını korumak mıdır? 

2011-2021 arasında elektrik dağıtımını üstlenmiş kaç özel dağıtım şirketi vardır? Bu şirketlere transfer edilen dağıtım kârları ve kazançlarının Türk Lirası ve Dolar cinsinden toplamı nedir? 

2018 yılında Rahip Brunson olayında dönemin ABD Başkanı Trump’ın uygulamaya koyduğu ikinci aşama yaptırımlarla patlayan döviz kurları esnasında bu özel dağıtım şirketlerine 50 milyar dolar üzerinde kredi verildiği ve bu şirketlere verilen 15-20 milyar dolar kredinin ilgili bankalara ödenmeyerek ‘batık kredi’ statüsüne geçtiği doğru mudur? Eğer doğruysa, bu vahşi zamların ve elektrik faturalarında kaldırılan TRT payı gibi abuklukları kat kat aşan oranda ÖTV ve KDV artışları getirilmiş olmasının asıl sebebi bu şirketlerin bilançolarını düzeltmek ve onlara kârlılık ve kazanç jesti yapmak mıdır? Onlara yapılan bir kaynak aktarımı mıdır?

İkinci kademeyi her halükarda aşmaları mukadder olan başta küçük esnaf ve küçük-orta ölçekli işletmelerin ödedikleri kira bedellerinin çok üstüne çıkan muazzam ağırlıktaki elektrik faturalarının altında kalarak kendilerini feshetmelerini veya iflaslarını ilan ederek kapanmalarını önleyecek tedbirler almayı düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız, bu tedbirler nelerdir ve ne zaman uygulamaya koymayı planlıyorsunuz?  

Isparta ilimizin tamamını neredeyse dört tam gün, 96 saat boyunca etkileyen ve bu ilimizdeki vatandaşlarımızı ağır soğuk ve kar koşulları altında genç-yaşlı, çoluk çocuk, hasta-sağlıklı demeden Taş devrine mahkum eden elektrik kesintisi konusunda Cengiz Holding’e ait elektrik dağıtım şirketi AEDAŞ’ın Ispartalıların uğradıkları ağır mağduriyeti telafi ve tazmin etmesine yönelik bir girişimde bulunmayı ve sözleşmeden kaynaklanan hukuki yaptırımlar konusunda harekete geçmeyi düşünüyor musunuz?  

Editör: Haber Merkezi