CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Silivri Cezaevi'nde bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret etti. Günaydın, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı'nın ikinci gününde buruk bir bayram yaşandığını kaydederek, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın Silivri'den Buca'ya sevk edildiğini belirtti. Günaydın, "Bayramdan, arefeden bir gün evvel, açık görüşün olduğu gün bir insanı buradan alıp da 600 kilometre öteye sevk etmenin hukukla ve hatta vicdan ve ahlakla bağdaşır bir tarafı var mıdır, yok mudur?" ifadelerini kullandı.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in elektrik çarpması sonucu hastaneye kaldırılmasına ilişkin konuşan Günaydın, "Bugün itibarıyla hastaneden gelen haberler ve arkadaşlarımızın bize aktardıkları, umutlanmamıza yol açacak nitelikte. Güçlü bir tansiyon alındığı yönünde haberler alıyoruz" dedi.
"Kendisine 'gazete' denilen bir paçavrayı ayrı tutmak lazım"
Günaydın, sözlerine şöyle devam etti:
"Umuyor ve diliyoruz ki, 45 yaşında, iki tane yedişer yaşında ikiz kız çocuğu sahibi, gencecik ve başarılı bir siyasetçi, Manisa’nın ve Türkiye’nin çok sevdiği belediye başkanımız bir an evvel sağlığına kavuşur. Ben inanıyorum ki, hangi siyasal partiyi desteklerse desteklesin, genç ve düzgün bir siyasetçi için Türkiye’nin 85 milyon kalbi bir anda atıyor.
Tabii kendisine 'gazete' denilen bir paçavrayı ayrı tutmak lazım. Çünkü o, böylesine bir günde bile nefret kusmaya devam ediyor. Günlük olarak basılan bu paçavranın 1-2 yöneticisinin bu mantıkta olması bizim açımızdan sürpriz değil. Ancak çok daha önemli başka bir şey var: Eğer onu hâlâ birkaç bin insan bu başlığa rağmen beğenerek okuyor ise, bunu Türkiye’nin geleceği adına büyük bir sorun olarak görür."
"Ekrem Başkan, memleketin demokrasisine kurulan kumpasa içerliyor"
Günaydın, Ekrem İmamoğlu ile ziyaretinin 1 saat 15 dakikaya yakın sürdüğünü aktararak, şunları söyledi:
"Ekrem Başkan’ın kendisi ile ilgili bir derdi yok. Ekrem Başkan, kendisi üzerinden memleketin demokrasisine kurulan kumpasa içerliyor. Kendisine geçmiş 20 yıl boyunca değen herkesin soruşturma ve kovuşturma süreçleriyle muhatap alınmasını, ülkenin geleceği adına kaygıyla izliyor. Tabii İBB’de çalışan kadın arkadaşlarımızın gözaltına alınması, tutuklanması, sonrasında Düzce’ye, Bolu’ya, başka yerlere sevk edilmesini de büyük bir endişe ve üzüntüyle takip ediyor.
Onların aslında yargılanmasını gerektirir bir durum yok. Yargılıyorsunuz, tutuksuz yargılanmalarını gerektirir çok sayıda durum varken, onları tutuklu yargılamak — daha doğrusu tutuklamak, iddianameyi yazmamak, üstelik de cezaevi cezaevi dolaştırarak — bir zulmü daha onlara ve çocuklarına uygulamak, hepimiz adına gerçekten büyük bir vicdan muhasebesi yapmamız gereken bir durumdur. Birçok insanı 'rüşvet aldım, rüşvet verdim' diyerek bayram öncesi etkin pişmanlık adı altında yaptıkları iftiralar ile serbest bıraktınız. Hiç olmazsa kadın arkadaşlarımızı bir an evvel serbest bırakın. Onlar çocuklarına kavuşsunlar. Yargılayacaksanız, onları tutuksuz yargılamaya devam edersiniz.
Elbette Ekrem Başkan, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve memleketin gidişatı, iktisadi, sosyal, siyasi tablosu üzerine değerlendirmelerde bulunuyor. Bunları da biz elbette yetkili organlarımızla paylaşacağız. Ama şunu biliyoruz ki, bu ülke adaletini, demokrasisini ve ekonomisini kaybetmemeli. Bunların hepsi birbiriyle ilintili konulardır. Bugün eğer 30 milyon yurttaşımız açlık sınırının altında yaşıyor ise, burada Türkiye’nin mahvolan adaletinin ve demokrasisinin büyük payı vardır. Bunları bilerek, bir denge içerisinde hem yurttaşın sorunlarına eğilmek hem de memleketin adalet ve demokrasi sorunlarını ayrıca değerlendirmek hepimizin ortak sorumluluğu."