Bakanlığın gönderdiği Covid-19 meslek hastalığı değildir genelgesini hatırlatan Beko, “Özel sektörlerde çalışan işçilerle ilgili bakanlık bir genelge gönderdi. Bu şok edici bir genelge. Diyor ki ‘Korona virisün iş kazası, meslek hastalığı sayılmadığı vurgulanmıştır’ Ülkemizde bir dönem domuz gribi vardı, o zaman ölen bir vatandaşın yakınları iş kazası olması için başvurdu ama reddedildi. Daha sonra açılan dava örnek teşkil etti ve kayıtlara iş kazası olarak geçti. Böyle bir karar varsa bakanlığın bu genelgeyi geri çekmesi gerekir. Türkiye’deki çalışma bakanlığının Kovid-19’a ne kadar uzak olduğunu ve ölen arkadaşlarımızla ilgilenmediği ortaya çıkar. Bize şu an dolar ya da euro lazım değil. Şu an acil olan insanlarımızın sağlığıdır. Sağlıktan tasarruf olmaz. Şimdi yatırımı sağlığa yapma zamanı” dedi.

MASKE DAĞITAMADILAR HALA!

“Aslında başından beri devletin politikası yanlış” diyen Beko, “40 yıldan beri işçisi, çiftçisi vergi veriyor. 40 yıldır vatandaş devlete bakarken, devlet vatandaşa bakamadı. Maske dağıtamadılar daha. Böyle bir sosyal devlet olur mu? Milli birlik dediğimiz şey cumhurbaşkanından başlar muhtara kadar iner. Son dönemlerde Kovid-19 zirve yaparken her an yeni tedbirler alınabilir. O dönemde çekilen krediler nasıl ödenecek. Ödenmezse, evlere icralar gelecek. Dolayısıyla çok yanlış bir politika. Bir an önce toparlanmakta fayda var” diyerek sistem eleştirisinde bulundu.

ÜNİVERSİTELER MEDRESELERDEN FARKSIZ!

“Saray gölge etmezse CHP’liler çok güzel şeyler yapacak” ifadelerini kullanan Beko, “Üiversiteler medreselerden farksızlar. Dünyanın en iyi üniversiteleri arasında Türk üniversitesi olmaması çok büyük bir handikaptır. Şeriatçı rektörleri bir an önce uzakaştırmak gerekir, bilime inanan arkadaşlarımızı buralara yönelendirmek gerekir. On binlerce evde bilgisayar yok. Böyle bir eğitim bana göre gelecekte çağdaş bir eğitim olamayacağının işaretidir. Milli Eğitim Bakanlığının bu konuyla ilgili bütçesini buna göre hazırlamalı. Diyanet İşlerinin bütçesi çok fazla yarısı Milli Eğitim Bakanlığına aktrılmalı, yoksa biz Avrupadaki çocuklarla rekabet edemeyiz” dedi.

ARKADAŞLARIMIZIN HAKLARI GASP EDİLDİ!

EYT ile ilgili toplantıya katıldığını belirten Beko, “Arkadaşlarımızın hakları gasp edildi. Devlet ‘Sen gençsin çalış’ diyor Emekliler gidiyor çalışmak istiyorlar ‘Sen yaşlısın’ diyorlar. 2019 yılında maaş bağlanmış olsaydı sadece 5-10 milyar verilecekti. Suriyeden gelen arkadaşlarımız var sen bunlara 40 milyar para verşyorsun 300 milyar yapar. Bu topraklarda emek vermis insanlara 8-10 milyar vermelisin. Bu insanlar haklarını istiyorlar. Erdoğan’ın battı dediği ülkelerde insanlar bizim vatandaşlarımızın 10 katını alıyorlar” diye konuştu. Emeklilerin açlık sınırının altında maaş aldığını söyleyen Beko, emeklinin hakkını versinler vurgusu yaptı.

Geçen hafta Çeşme’de çıkan yangını hatırlatan Beko, “Yangın çok büyük bir yangındı. 250 hektar alan aldı. Bölge tarihi bir bölge. Biz elimizden geleni yaptık ama cayır cayır Ildır yandı. Ildır’ı imara açacaklar. Ben bunu hiç beklemiyordum. Yangından bir gün sonra köylüler aradı beni. Bir de baktım ki Güral Personel iş makinalarını getirmiş tepeye doğru çıkıyor. Biz bir dilekçe verdik, şu çıktı 4 yıl önce tepelere rüzgar gülleri koymak için talepte bulunmuşlar ÇED raporu olumsuz bulunduğu için izin alınamamış. Güral Personelin ekonomik anlamda kurtarabilmek için bunu yaptılar diye bir mektup aldım. Yani küçük dilimi yutacaktım neredeyse” dedi. Kani Beko, Menderes Nehri’nin kirlendiğini ve bunun sonuçlarını da anlattı. Beko, çıkan yangınlarda da kasıt olduğunu ve bu yangınları kedileri yakıp ormana salarak çıkarttıklarını iddia etti. İşçilere, emekçilere seslenen Beko, “Bu böyle gitmez artık yeter deme zamanı” şeklinde konuştu ve sendikaların önemini anlattı.

Editör: Haber Merkezi