CHP İçişleri Politika Kurulu Başkanı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, hendek ve barikat operasyonlarının 10. yılı dolayısıyla sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Bakan, şu ifadeleri kullandı:

"739 OCAĞA ATEŞ DÜŞTÜ, BU SAYI SADECE BİR İSTATİSTİK DEĞİL"

"Ülkemizin yakın tarihine ağır bir acı olarak kazınan hendek, barikat sürecinin üzerinden 10 yıl geçti. O dönemde şehirlerimizin içinde yürütülen operasyonlarda, bu vatanın birliği ve bütünlüğü için görev yapan askerimizi, polisimizi kaybettik. 793 ocağa ateş düştü. Bu sayı bir istatistik değil; her biri bir evin, bir annenin, bir babanın evladı, bir eşin, bir çocuğun, bir ulusun acısıdır. O günleri yaşayanların hafızasında tek tek yüzler vardır: Selçuk Paker gibi tabuta, mezara sığmayan yağız delikanlılar… Yeni doğmuş bebeğini göremeden toprağa girenler… Düğününe, nişanına gidemeden hayata gözlerini yumanlar… Arkadaşının naaşını teröriste kaptırmamak için canını ortaya koyanlar… Bazen bir akşam, kum sandığının başında harita üzerinde operasyonun son planlaması yapan; ertesi gün öğlene varmadan, aynı timin yarısının şehit olduğu haberini alan silah arkadaşları...

"BU ACILARI UNUTMAK MÜMKÜN DEĞİL; UNUTMAK, ŞEHİTLERİMİZE HAKSIZLIK OLUR"

Bu acıları unutmak mümkün değil; unutmak, şehitlerimize haksızlık olur. Biz bu yaşananları 'kader' diyerek de geçiştiremeyiz. Devletin en temel görevi, vatandaşının can güvenliğini sağlamak kadar; terörle mücadelede görev alan evlatlarını da en doğru planlama, en güçlü koordinasyon, en sağlam teçhizat ve en yüksek öngörü ile korumaktır. Hendek, barikat operasyonları, kamu vicdanında kapanmamış sorular bırakmıştır. O dönem yürütülen çözüm sürecinde hataları görmek buradan bir polemik değil; ders çıkarma ve bir daha aynı acıları yaşamama sorumluluğudur. Bugün şunu açıkça söylüyoruz: Şehitlerimizi unutmadık, unutturmayacağız. Ve aynı açıklıkla şunu da söylüyoruz: Bu ülke, bir daha benzer acıları yaşamasın diye; meseleler meşru zeminde, doğru muhataplarla, şeffaf, hesap verebilir ve denetlenebilir biçimde ele alınmalıdır.

"TAM DA BU NEDENLE KOMİSYONDAYIZ"

Tam da bu nedenle, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Millî Dayanışma, Demokrasi ve Kardeşlik Komisyonu çalışmalarındayız. Çünkü biz, toplumsal barışın; kapalı kapılar ardında, belirsiz pazarlıklarla değil, demokrasinin kalbinde, yani parlamentoda, milletin gözü önünde ve millet adına denetlenerek yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Barış, elbette hepimizin ortak arzusu olmalıdır; kardeşlik, elbette bu ülkenin en büyük gücüdür. Ama barış; hafızasız, hesapsız, denetimsiz kurulamaz. Kalıcı barış, güçlü bir demokrasi ile hukuk devleti ilkeleriyle; şeffaflıkla, demokratik denetimle, toplumsal meşruiyetle ve doğru yöntemlerle mümkündür.

Eski AKP İzmir Milletvekili tutuklanmıştı: Mahkemeden flaş karar
Eski AKP İzmir Milletvekili tutuklanmıştı: Mahkemeden flaş karar
İçeriği Görüntüle

"BU ÜLKENİN HİÇBİR EVLADI BİR DAHA TOPRAĞA DÜŞMESİN İSTİYORUZ"

Bizim yaklaşımımız birleştiricidir: Bu ülkenin hiçbir evladı bir daha toprağa düşmesin istiyoruz. Ne güvenlik görevlilerimizin, ne vatandaşlarımızın acısı tekrar yaşanmasın istiyoruz. Teröre karşı mücadele eden askerimizin, polisimizin can güvenliği; bu devletin namus borcudur. Aynı zamanda, milletimizin ortak geleceği; demokratik siyaset zemininde güçlenmek zorundadır. Aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Geride kalan ailelerinin acısını yüreğimizde taşıyoruz. Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Unutmadan, unutturmadan; ama yeni acılara da kapı aralamadan… Bu ülkenin birliği, bütünlüğü ve huzuru için, meşru ve demokratik yoldan yürümeye devam edeceğiz. Şehitlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz."

Kaynak: ANKA