Gizem TABAN ŞEBER/ İZ GAZETE- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Cemil Tugay, ‘İzmir Geleceğe Doğru’ sloganıyla İzmir’in geleceğini tasarladığı projelerini kamuoyuna tanıttı. Tepekule Kongre Merkezi’nde gerçekleşen proje lansmanına; CHP Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir Milletvekilleri, ilçe belediye başkan adayları, belediye meclis üyesi adayları, il yöneticileri, ilçe başkanları ve yöneticileri, kadın kolları ile gençlik kolları başkan ve yöneticileri, partililer, STK, sendika ve meslek odası temsilcileri ile muhtarlar katıldı. Programın başlangıcında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in mesajı okundu. Özel’in mesajında Başkan Adayı Tugay’a ve parti örgütüne başarı dilekleri yer aldı. Sunum öncesinde ‘İzmir Farkı’ temalı tanıtım videosu gösterimi yapıldı. Başkan Adayı Tugay’ın sunumu büyük alkış aldı.

Kılıçdaroğlu ve Soyer’e teşekkür

Seçim şarkısı ve alkışlar eşliğinde sahneye çıkan CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Cemil Tugay’ın proje lansmanındaki konuşmasına önceki dönem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Tunç Soyer’e teşekkür ederek başladı. “Çok heyecanlıyım, hayatımın en özel anlarından biri, Benim inanılmaz bir an” diyen CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Tugay, şunları söyledi: “Bu noktaya gelmek inanılmaz bir hikaye… Hala inanmakta güçlük çekiyorum. Sindiremedim değil ama ben de insanım, duygularımızla var oluyoruz. Şu an 57 yaşındayım, bu zamana gelene kadar böyle bir noktaya geleceğimi hayal etmemiştim. Öğretmen bir babanın, ev hanımı bir annenin dört çocuğundan en büyüğüyüm. Sıradan yaşam süren bir ailenin evladı olarak okumayı tercih ettim. Okuyarak bu ülkenin bilgili, ahlaklı insanlarından biri olmayı tercih ettim. O nedenle doktor oldum. Partiye üye olurken katkı vermeyi çok istedim. Ülkemizin sıkıntıları çok fazla… Özellikle benim gibi geçmiş yaşamında dışlanmış, kendi kendine mücadele etmek zorunda bırakılmış pek çok çocuğun, İzmirlinin hayat mücadelesine katkım olur diye siyasete CHP’ye katılarak dahil oldum. Sonraki süreçte, kader beni bu noktaya getirdi. Sadece kader değil tabi ki, bunda rolü olan insanlar var. Karşıyaka Belediye Başkanlığı benim için bu noktaya gelmem de en büyük neden… İnsanların bana belediye başkanlığında güven duyması için pek çok şey yapmamı sağladı. Başkan olmam için bana referans olan Sayın Tunç Soyer’e teşekkür ediyorum. Bu çok samimi bir teşekkürdür. Diğer teşekkürüm de o tarihte genel başkanımız olan, CV’mi gördükten sonra ‘partimizi iyi temsil eder’ diyerek beni Karşıyaka’ya aday gösteren Sayın Kemal Kılıçdaroğlu… Zaman pek çok şeyi farklı hale getirebiliyor. Bazen bazı şeyler insanların yanlış şeyler söylemesine, düşünmesine, kırgınlıklar yaşanmasına nende oluyor. Ama CHP’ye emek vermiş, katkı vermiş, geçmiş dönem belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz, üst yöneticilerimiz, hepsiyle beraber bir aile olduğumuza dair hiçbir şüphe içerisinde değilim. Laf olsun diye söylemiyorum. Zor günümüzde birbirimizin yanında olduğumuzu bu partiye üye olduğum günden bugüne gördüm.”

Yeni nesil belediyecilik

Yönetim anlayışına dair konuşan Tugay, şunları söyledi: “Nasıl bir yerel yönetim düşündüğümü felsefik olarak anlatacağım. İçinde yaşadığımız dönem artık bize yeni şeyler söyleme zamanı olduğunu gösteriyor. Yeni bir siyaset anlayışına ve bunu hayata geçirecek yeni siyasetçilere ihtiyaç olduğunu sadece bizler değil, toplumumuzun her kesimi söylüyor. Dünya genelinde artık siyasetin tıkanma noktası var, onu aşmamız gerekiyor. Belediye yönetimi olarak bunu ‘Yeni nesil belediyeciliğe ihtiyacımız var’ olarak tanımladık. Bugünkü sorunlarımızı ve insanların beklentilerini doğru tanımlayıp analiz ederek uzun yılları, ki ölçek olarak 2050 yılını koyduk, kapsayan bir belediye çalışması ortaya koymak istiyoruz. İklim krizi, genel adaletsizlik gibi konuları küresel düşünerek yerel anlamda ortak bir çalışma yapmak zorundayız. Dar bir çerçeve ve kadro ile değil ulaşabildiğimiz tüm kaynaklarla, söz söyleyebilecek herkesi davet ettiğimiz bir anlayışa ihtiyacımız var. Verimlilik çağımızın en sihirli kelimelerinden… Her ne yaparsa yapalım bir kaynak harcıyor ve yarar elde ediyoruz. Ancak azami yararı elde edebiliyor muyuz? Bunun adı verimlilik. Verimliliğin iyi hesaplanmadığı yönetim tarzları maalesef kamuda göz ardı ediliyor. Bir konuyu anlamak için sadece kendisi ve dar çerçeveli kimselerin gözlemi değil, geniş perspektifte doğru stratejiler geliştirip yol haritaları çıkararak yapılması gereken şey yeni nesil belediyecilik. Mutlaka halkın katılımı, STK’lerin katılımını sağlamak da yeni nesil belediyeciliğin kapsamı içindedir. Bu anlayışla İzBB başkanı olursam belediyenin bu çerçevede yeniden organize edilmesi olacaktır. Kararlarımızı, planlamalarımızı, çalışmalarımızı yaparken bizim beynimiz olacak,  yol gösterecek, veriyi toplayacak, ihtiyacımız olduğunda o bilgileri doğru analiz ederek sunacak, şehrin gözü kulağa olacak bir kurum İzmir Planlama Ajansı… Böyle bir birim var ama çok dar kapsamlı çalışıyor. İstanbul Planlama Ajansı hayal ettiğimize yakın çalışıyor ama ben daha da ileride bir kurum düşünüyorum. Bunu kuracağız. Çevik yönetim anlayışı, özel sektörün hızlı hareket etmek için benimsediği bir anlayıştır. Yerel yönetimlerde bugüne kadar çok telaffuz edilmedi, biz telaffuz ettik. Bu anlayışıyla belediyeyi yöneteceğiz.”

Ben sizlerden biriyim

“Ben sizlerden biriyim” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Tugay, “Bilmeniz gerekiyor, olağanüstü bir insan değilim ama iyi niyetli, çalışkan kendince akıllı olduğunu düşünen bir kardeşinizim. Yaptığımız her işte performansımızı ölçmemiz gerekiyor, yeni kuracağımız belediye yönetiminin kendi performansını ölçmesi gerekiyor. Hedeflerimizi yaptık mı yapmadık mı, yapmadıysak niye yapmadık, buna bakmamız ve sorun neredeyse çözmemiz lazım” dedi.

İlk 6 ayda neler yapacak?

Göreve seçildiği takdirde ilk 6 ayda yapacaklarını anlatan Başkan Adayı Tugay, “Belediyeyi aldık, kurumsal reorganizasyon yaptık, yönetim anlayışımızı tarif ettik ve çalışmaya başladık. İlk 6 ay bizim için acil müdahaleler yapacağımız, hızlı çözülmesi gereken konulara temas edeceğimiz bir dönem olacak. Su fiyatından çokça şikayet ediliyor, sosyo-ekonomik durumu sıkıntılı olan yurttaşlarımız için indirimli su fiyatı tarifeleri belirleyeceğiz. Daha sonra genel için de indirimli su fiyatları belirleyeceğiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu konuda özverili olacak. Aynı şeyi ulaşım hizmetlerinde de gözeteceğiz. Yollarla ilgili çok şikayet var, ana arterlerden başlayarak sorunları saptayacağız. Çok hızlı hareket edeceğiz. Çok önemli gibi görünmeyen ama yüz binlerce insana sıkıntı veren alt-üst geçitler, yürüyen merdivenler, asansörler, bunları sürekli gözleyen, takip eden, anında müdahale eden ekipler oluşturarak onların bakımını daha hızlı yapacağız. İlaçlama hiçbir zaman aksatılmaması gereken bir şey; ilaçlamanın eksik olmasından kaynaklı çok şikayet oluyor. İlk ayda ilaçlama çalışması düzenini oturtacağız. Yapay Zeka Daire Başkanlığı kuracağız. Kurulamıyorsa eş değer bir birim kuracağız. Bunu kendi altyapımızla, kendi insanlarımızla yapacağız. Türkiye’de ve dünyada bu konuda en öncü olan belediyelerden biri olacağız” diye konuştu.

Deniz taksi, enerji verimliliği

Başkan Adayı Tugay, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir daha bu şehirde hiçbir yere su basmasını istemiyorum. Yeşil dokunun geliştirilmesi, sosyal amaçla yapılacak uygulamalarda satın almalar yapacağız. Tüketim kooperatifi kuracağız. Belediyeler bugüne kadar kendi şirketlerini buna ortak yapmadılar. Bizim dönemimizde belediyeler ve iştirakleri kooperatiflere ortak olacak ve destekleyecek. Kentsel dönüşüm daire başkanlığını ve planlama dairesini kuracağız. Dezavantajlı okulların kandillerini talep edeceğiz verilirse biz işleteceğiz ki çocuklarımız okullarda aç kalmasın. İleri yaş yurttaşlarımızı yalnız bırakmayacağım. Karşıyaka’da bu konuya ok dikkat ettik. İleri Yaş Eylem Planı’nı dahil edeceğiz. Gençlerimize ulaşımda aylık abonman kartı vereceğiz. İç körfezde taksi uygulamasını hayata geçirecek ve ‘Deniz taksi’ uygulamasını başlatacağız. Otobanda seferler düzenleyecek, durakların temizliğine daha çok dikkat edeceğiz. Bütçe disiplini ile ilgili her türlü sorunu doğru yöneterek dirençli bir belediye sağlayacağız. Enerji tüketimi konusunda adımlar atacak, belediyeye ait tesislerde enerji verimliliği çalışması yapacağız. Ana arterlerde çalışma yapacak, ara yollarda en geç 20 günde kazılan yerleri kapatacağız. Kazı yapan bütün şirketler için de bu durum geçerli olacak. Yapılan işin kalitesi ve zamanında tüketilmesi gözetilerek UKOME’nin kararları buna uygun yürütülecek. İzmir’de kentsel dönüşümden dolayı çok kazı var, bu sorunun halledilmesi lazım. Bu anlattıklarım ilk 180 gün içinde yapacağım işler.”

Planma, dönüşüm ve tasarım

İlk 180 günlük yapacakları çalışmaların ardından sonraki süreçte hayata geçirecekleri projeler hakkında da bilgiler veren Tugay, dokuz başlıkta belediyenin eylem planlarını anlattı. İlk başlığın ‘Planlama, kentsel dönüşüm ve tasarım’ olduğunun altını çizen Tugay, ¨Planlama doğru yapılmazsa hiçbir şeyin doğru yapılma şansı yok. O nedenle İzmir’in 2050 yılına doğru ilerlediği süreçte bugünkü sorunlar ve o günkü olabilecek sorunlara dair planlanması gerekiyor. Amacımız kırsal ve metropolle şehrimizdeki 1 / 25.000’lik planları yapmamız lazım. Bunu ilk 1,5 senede yapacağız. İzmir’in her tarafının 1/ 25.000’lik planları yapılacak. Yeni yerleşim alanları oluşturacağız. Bir süredir şehrimiz kendi kendine gelişiyor gibi. Büyük bölümünü kendimizin belirlediği bazı yerleşim alanları oluşturacağız. Beş yıl içinde belediyemiz 25 bin sosyal konut yapacak, hepsi de çok kaliteli olacak. Planlamayı yaparken kentimizin doğa ile ilişkisini bozmayacağız. Eğer hasar verdiğimiz alanlar varsa derhal tamir etmemiz gerekiyor. Eksiklerimizi planlarda tamamlayacak ama ekolojik bir restorasyon yapacağız. Kırsal bölgelerde yaşayan insanlarımız daha nitelikli bir yaşama kavuşmalıdır. Kırsal bölgeleri yerleşim açısından çekim merkezi haline getirmemiz lazım. Almanya’da köylerde varlıklı insanlar yaşıyor. Kırsal Planlama Daire Başkanlığı kuracağız. Tüm kırsal bölgeyi olması gerektiği gibi planlayacağız” ifadelerini kullandı.

Kendine yeten havzalar

‘Kendine yeten kent modeli’ doğrultusunda hayata geçireceği çalışmalardan söz eden Tugay, “Geleceğimizde su, enerji, gıda krizi gibi süreçlerle karşılaşma riskimiz var. Kentlerimizin, yaşam alanlarımızın bu krizlerde ayakta kalması gerekiyor, yaşayabileceğimiz şartları korumak zorundayız. Bakışımız şöyle; İzmir’de havzalar var. Buralarda suyu öyle yönetelim ki su kaynakları kendi kendine yetsin, kendi gıdası orada yaşayan nüfusa yetebilsin, yenilenebilir enerji kendine yetsin, mümkünse daha fazla enerji üretebilsin. Kendine yeten havzalar, hem normal yaşamda hem afet durumlarında sağlanması gereken şeyler. Bunlar olgunlaştırarak oluşturduğumuz fikirler… İzmir’i bölgesel olarak planlarken kendine yeten bölgeler olmasını sağlayacağız. Avrupa’nın Bağımsız Yaşam Hareketi Kent Ağı var, İzmir’i bu ağa dahil edeceğiz. İnsanların daha nitelikli yaşaması için kentlerin yeniden yapılandırmasını sağlayan çalışmalar yapılıyor. Buna dahil olacağız” ifadelerini kullandı.

Riskli binalar dönüşecek

Deprem ve kentsel dönüşüm başlıkları altında açıklamalarda bulunan Tugay, şöyle konuştu: “İzmir’in en önemli sorunu deprem riski… Fay hatlarının yoğun olduğu bir bölgede yaşıyoruz. Depremin bizim için ne kadar risk olduğunu, deprem halinde neler yaşayabileceğimizi, yaşadığımızda kendimizi o ortamdan nasıl kurtarabileceğimizi önden hesaplamış olmamız, hazırlığını yapmamız gerekiyor. Deprem master planı, şehrimizin ihtiyacı olan planlama… Şu an sahip olduğumuz pek çok bilgi var. Genel anlamda bir deprem master planımız yok. Olmak zorunda… Bunu yapacağız. Riskli olduğunu tespit ettiğimiz tüm binalarda kentsel dönüşümü gerçekleştirmek durumundayız. ‘Dua edelim, bir şey olmasın’ şeklinde bir yerel yönetim anlayışı olmaz. Riskli binaların hepsi dönüşmek zorunda... Bunun için yapmamız gereken ne ise yapacağız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bina yıkımlarını kendi üstleniyor, İzmir de bunu yapar. Dönüşüm boyunca insanlara kira desteği sağlıyor, İzmir bunu da yapar. Hükümetin temsilcilerinin bu konudaki iddialı sözlerini gerçekçi bulmuyorum. Konut ihtiyacı olan bölgelerde yapmaları gerekenler var. Cumhurbaşkanı, talihsiz bir şekilde Karabağlar’ı kötü örnek olarak gösterdi ama muhtemelen doğru bilgilendirilmemiş. Bölge riskli alan ilan edilmiş, yetki bakanlıkta, bakanlığın elini kolunu tutan, engel olan yok. Karabağlar Belediyesi de Büyükşehir Belediyesi de en ufak olumsuz bir tavır göstermemiş, buna rağmen 1 çivi çakılmamış. Bize hikaye anlatıyorlar. Ne çalışma yapılması gereken yerde ne de İzmir’de başarılı bir işleri yok, amaçları rant sağlamak… Ben hiçbir vatandaşımızın enkaz altında kalmasını istemiyorum, en kısa zamanda riski binalar hepsi dönüştürülecek. Bu benim taahhüdümdür. Ege Şehir Planlama Şirketi’ni ada bazında dönüşüm için tekrar yetkili hale getireceğiz, İZBETON sadece yol çalışmaları yapacak.”

Hizmet binası açıklaması

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası’nın yapımı ile ilgili görüşlerini açıklayan Tugay, “İzmir’in kentsel ve kamusal alanlarında kamusal tesislerin tasarımı ile ilgili yeni bir sayfa açacağız. Pazaryeri deyince gözünüzün önüne beton atılmış, düzensiz bir zemin, uzay bir çatı geliyor. Çoğu ışık almaz, hava almaz, tuvaletleri her zaman problemlidir… Ancak buna mahkum değiliz. Ne pazaryerlerinde ne de spor ve kültür tesislerinde daha çağdaş, bize daha fazla keyif verecek, kullanımında fonksiyonel olan tesisler yapabiliriz. Bunun için tasarım rehberlerine ihtiyacımız var. ¨İzmir’de nasıl pazaryerleri yapabiliriz, tasarım örnekleri çıkarır mısınız?¨ diyerek yapacağımız çalıştaylarla ortak akıl projeleri çıkacaktır. Bizi güneşten, yağmurdan koruyacak, ekolojik yanları düşünülmüş; enerji açısından kendine yeten tesisler yapabiliriz. İzmir’in kamusal alanları ile ilgili olarak konsept tasarım örnekleri olacak. Bizim rahatsız olduğumuz, konuşmak istemediğimiz diğer konu belediyenin hizmet binasına ihtiyaç olduğu. Görüş ayrılıkları var, İzmir’de bir değerlendirme talep edeceğim. İzmirlilerin istediği olacak. Benim kendi görüşüm Konak Meydanı’nda eski yerinde, eski büyüklüğünde bir bina yapılsın diyorum. Gurur duyacağımız bir binayı burada inşa edebiliriz diye kişisel bir düşüncem var. Bunu da kamuoyunun takdirine sunacağım eğer onaylarsanız eski yerinde herkese keyif verecek bir belediye binamız olacak ve bugün fuarda çalışan tüm arkadaşlarımı oraya davet edeceğim” diye konuştu.

Ulaşım çalışmaları

Ulaşım alanında yapmak istedikleri çalışmaları da sunan Tugay, şunları aktardı: “Akıllı kavşaklarla trafik yüzde 10 daha rahatlayacak. Trafiğin sıkıştığı noktalarda neden sıkıştığı belli, yapacağımız şey her şeyin önüne koyarak bunu yapmamız. Şirin Payzın Kavşağı’nda, Halkapınarü hilal ve Ege Mahallesi’nde yapacağımız çalışmalarla trafik rahatlayacak. Kavşak ve bağlantı noktalarında şerit sayısını artıracağız. Bayraklı Belediyesi’nin altındaki alanda trafiği yer altına alarak o kalan alana da meydan projesi yapacağız. Bayraklı’yı deniz ile bu şekilde buluşturacağız. Mürselpaşa’da bir altgeçit var, yapılması zor değil. En kısa zamanda yapılacak işlerden biri de bu. Alsancak Garı’nın orada trafiğin yer altına alınması zor ama bizim gözümüzü korkutmuyor, en kısa zamanda bunu yapacağız. Yaşayanlar Üst Geçidi, Karabağlar’da yaşanan bir sorun. Üst geçit projesi yapılmış, hazır ve ilk yapacağımız projelerden biri bu. Ben burada kesin ve erken yapılacak projelerden bahsediyorum. Kentimizin master planının güncellenmeye, belki de yeni baştan yapılmaya ihtiyacı var. Mümkün olan en kısa zamanda İzmir’in geneli için bir ulaşım master planı yapılacak. Anadolu Caddesi ve İZBAN hattı üzerinden geçen Mavişehir’i Cumhuriyet Mahallesi’ne bağlayan deniz kenarına inebileceğiniz bir bağlantı yapılacak. Karşıyaka Belediye Başkanlığımda içimde kalmıştı, en kısa sürede yapılacak şeylerden birisi…”

Metrobüs İzmir’e gelecek

Ulaşım alanında yapacağı projelerden bahsetmeyi sürdüren Tugay, şu ifadelerini kullandı: “Metrobüs uygulamasını İzmir’e bir şekilde getireceğiz. İstersek her şeyi yaparız. Bunu da nasıl yapabildiğimizi göreceksiniz. Karabağlar-Gaziemir Metrosu bakanlıkta onay bekliyor, onaylandığında çalışması başlayacak. Örnekköy tramvay onayı alınmış projelendirmiş bir çalışma, başlanacak ve bitirilecek. İZBAN seferleri sıklaşacak. Şehir Hastanesi için teleferik için proje var, yapılabilir, monoray da düşünüyoruz. Bisiklet köprüleri yapacağız. Deniz taksi çok kolaylıkla devreye sokulacak bir uygulama, ilk 6 ayda başlatacağız. Halkapınar’da aktarma istasyonunda yaşananları görmek gerek, 2050 yılında kaç kişi bu istasyonu kullanacak? Tam 1 milyon kişi… Bu aktarma istasyonlarını düzenleyeceğiz, yaşam alanlarına çevireceğiz dediğimiz zaman yurtdışındaki örnekler göz önüne geliyor. Türkiye’de de İzmir’de de bu konuda eksiğimiz var. Aktarma istasyonlarının hepsinde düzenlemeler yapacağız. İnsanların ihtiyaçlarımızı karşılayan merkezler olacak. Otogar için Büyükşehir Belediyemizin yarışma ile belirlediği projeyi sahipleniyoruz. Otogar bu şekilde olacak. Bunu çözeceğim. Modern, çağdaş bir görünümde olacak. Semt garajı ihtiyacı var, sırasıyla hepsini yapacağız. Otopark projeleri var, uygulanmayı bekleyen… Bunları yapacağız. Kemalpaşa’da, Selçuk’ta, Aliağa’da yapacağız. Karavan otoparkının acilen yapılması lazım, bunları en hızlı şekilde yapacağız.”

Büyük kanal yenilenecek

“Diğer konu başlığımız su ve körfez” diyerek açıklamalarına devam eden Tugay, “İzmir’imizin meşhur bir büyük kanalı var. Bu büyük kanal projesinin yenilenmeye, kapasitesinin artırılmasına ihtiyaç var. Bunun yapılması zorunlu. Eğer bunu yapmazsak bir süre sonra patlamalar, sistemin çökmesi gibi sıkıntılar yaşanabilir. Bu hattı tüm hat boyunca yenileyeceğiz. Önümüzdeki yıllarda bununla ilgili çalışmalar yaptığımızı göreceksiniz. Çiğli’deki atık su arıtma tesisi dördüncü gfazı yapılıyor, beşinci fazı da görev süremiz içinde yapacağız. Yağmur suyu ayrıştırma çalışmaları devam edecek. Kıyı düzenlemelerini Kordon’da fırsata çevirmek istiyorum; Bostanlı’daki benzer bir yapıya kavuşması için düzenleme yapacağız. Kayıp kaçak oranlarını azaltacak çalışmalarla amacımız kaçak oranını yüzde 25’in altına düşüreceğiz. Her ilçede bir atık su arıtma tesisi olması lazım, olmayanlar sırası ile yapılacak. Projeleri hazır olan Dikili, Beydağ, Kınık hemen yapılacak; diğerlerini de sırası ile yapılacak. Denizin kirliliği mutlaka çözülecek. ‘Yüzecek misiniz?’ diyorlar, önce ben yüzmeyeceğim, yüzecek birini bulacağız” ifadelerini kullandı.

Semt marinası ve halk plajları

Körfezin kuzey ve güney kıyılarında marina yapmak istediklerini duyuran Tugay, şehrin içinde semt marinası ve halk plajları yapmak istediklerini duyurdu. Tugay, projeyi şu sözlerle anlattı: “Karataş ve Karantina arasında hayalperestler tarafından değil uzmanlar tarafından bir proje yapıldı: Semt marinası ve halk plajları… Sahilevleri ve Güzelbahçe temiz, yüzülebiliyor; içeriye gelme noktasında da Körfez’i temizlemeyi bekliyoruz. Atık suyu arıtıp tarımsal sulamada kullanacağız. 2050 yılında İzmir’de susuz kalmamamız için yapmamız gereken bir iş: Yeraltı suyu haritaları. Bu zor bir şey değil, jeoloji mühendisleri hocaları kısa zamanda bunu yapabileceğimizi söylediler. Sondajlarla da seviye ve kalitesini kontrol edeceğiz. Bazı noktalarda da sünger şehir uygulaması yapılacak. Bugün karbon emisyonunu sıfırlasak dünyanın kendini yenilemesi 100 yıl… Neticede su sıkıntısı olacak. Biz bilimsel çalışmalar yaparak İzmir’de gelecekte yaşanacak su sıkıntısı en aza indireceğiz. İZSU ile görüştüm, Savaştepe Barajı ile İzmir’in su hattını bağlamak için girişimlerimiz olacak. Daha ucuz ve yazın kesintisiz su temini yapacağız. İzmir’in susuzluk yaşayamayacağını şimdiden söyleyebilirim.”

AKP’ye ‘yeşil şehir’ göndermesi

İklim krizi ile mücadele konusuna çok önem verdiğini vurgulayan Tugay, AKP’nin ‘yeşil şehir’ bakış açısıyla ilgili göndermede bulundu. Tugay, “Karşıyaka’da iklim krizi konusuna çok önem verdik. İklim krizinin getirdiği olumsuzlukları baştan kesmek için sürdürülebilir enerji eylem planı, atık yönetimi, yeşil bölge planlaması, yeşil ve mavi master planlarını yapmış olacağız. Yeşil şehir olma yolunda planlarımız var. Bu konuda laf söyleyenlere gönderme yapıyorum da alınmıyorlar. Onlar ‘nereden ne kazanırız’ diye baktıkları için yeşil umurlarında değil. Zeytin fidanı dağıtmışlar, biz dağıtmadık direkt ektik” dedi.

Tarımda destek genişleyecek

Tarım alanında üreticiyi desteklemeye devam edeceklerinin altını çizen Tugay, “Tarımla ilgili olarak İzmir’in çok güçlü bir yerel yönetim geleneği var. İzmir Büyükşehir Belediyesi üretim kooperatiflerini desteklemeye devam edecek. Üreticiyi koruyacağız. Ama sadece alımlarla değil ortak işleme tesisleri, lojistik tesisleri, tarım makinaları parkları kurarak desteğimizi genişleteceğiz. Dijital teknolojinin kullanıldığı tarım 4.0’ı üreticilerimizin kullanması için üzerimize düşeni yapacağız. Marka ve AR-GE merkezi kuracağız. Soğuk hava depoları ile ilgili hazır projeler var. Gastronomi en önemli değerlerimizden biri… Bunu geliştirmemiz, dünyaya anlatmamız lazım. Bu şehri gastronominin başkenti yapmamız lazım. Bunları yaparken isteğimiz; İzmir’in çevresinde kendine yeten üretimin sağlanması, sağlıklı ürünler üretilmesi…” diye konuştu.

Yenilenebilir enerji hedefleri

Yenilenebilir enerji yatırımlarını en üst seviyeye çıkaracaklarını kaydeden Tugay, “Dünyanın jeotermal kaynakları açısından çok zengin bir kentiz. Bu kaynaklarla 250 bin konutu ısıtabiliriz. Balçova’da jeotermalle çevreye hiçbir sıkıntı vermeden 25 bin konut ısınıyor. İzmir’de bunun önünü açacağız. Enerji verimliliği konusunu pek çok şeyin önüne koyacağız, enerji tasarrufu sağlayacağız.  Çöpler dönüştürülebildiği kadar dönüştürülmeli, dönüştürülemediği yerde yakarak yok etmeli. İzmir’de acil ihtiyaç olan şey bu. Harmandalı’na çöp dökmeyecek, bu tesislerde çöpü yakarak yok edeceğiz. Organik atıkların komposta dönüşmesi ve toprağa iade edilmesi lazım. Toprak ürün yetiştirirken organik içeriğini kaybediyor, birilerinin onu geri iade etmesi gerekiyor. Bu, dünyanın en büyük en önemli sorunlarından biri. Susuz kalmak en önemli sorun ama gıdamızı üretemeyecek olmamızın nedeni susuz kalmak değil, toprağın verimini kaybetmesi. Bu konuya ne kadar takık olduğumu bilenler biliyor. İzmir kompost tesisi kurarak insanlara evdeki yemek atıklarını 15 20 gün depolamalarını sağlayarak sonra onları alıp vereceğimiz karta para yükleyerek geri alacağız. Kendi atıklarının İzmir’de toprağa geri dönmesini sağlayacağız; bu İzmir’e yakışmaz mı? Ben, İzmir’in bu konuya sahip çıkacağına eminim, dünya bu noktada İzmir’i örnek gösterecektir” açıklamalarında bulundu.

İstihdam, ekonomi, kalkınma

İstihdam, ekonomi ve bölgesel kalınma alanında yapacakları çalışmaları da aktaran Tugay, şöyle konuştu: “Belediye ve kalkınma; belediyeler çöp toplayan, park ve bahçelere bakan, yolları tamir eden, arada bir insanları evlendiren kurumlar ama Türkiye o kadar kötü yönetiliyor ki artık kalkınma dışında bir şeyler yapmamız lazım. İzmir, üretimi çok, sanayisi gelişmiş, insanları eğitimli olan, genç nüfusunun çok değerli olduğu, nitelikli iş gücü için birilerinin elinden tutulmasını bekleyen bir şehir. O nedenle biz kalkınma belediyeciliği yapacağız. İş birliği gücümüzü geliştirecek, Ege Bölgesi’nin ağabeyi olarak entegrasyon çalışması yapacağız. Eğer başarırsak o zaman birilerinin bize kader gibi yaşattığı bu şartları kabul etmek zorunda kalmayacak kendi başımızın çaresine bakacağız. İzmir, sağlık turizminin başkenti olabilir. Bio-ekonomide öncü kentlerden biri olacaktır. Kırsal bölgede istihdam ve her türlü çalışmayı takip eden ofisler kuracağız. Gençlerin kooperatiflere sahip çıkmasını teşvik edeceğiz. Ürettikleri yeterli katma değere sahip olursa bunu yapacaklardır. Esnafı da iş geliştirmede yalnız bırakmayacağız. Girişimcilik merkezlerimizi çoğaltacağız. Kent içinde farklı temalarda ticari yerler oluşturmayı düşünüyoruz. Kültür, sanat ve spor alanında müzelerimiz yeterli değil. Kent ve doğa tarihi müzesine ihtiyacımız var. Kadifekale’deki tiyatroyu beş sene içinde restore edebilirsek mutlu olacağız.”

Kültürpark ve Kemeraltı

Kültürpark, Kemeraltı gibi alanlar hakkında da projelerini açıklayan Tugay, ¨Kültürpark’a hepimizin hassas noktası: Benim dönemimde bir metre beton dökülmeyeceğinin sözünü veriyorum. Yeşil alanlar korunacak ve fonksiyonel olacak. Centralpark nasıl kullanılıyorsa Kültürpark da o şekilde kullanılacak. Mesela kitap fuarını orada yapabiliriz. Kültür ve spor faaliyetleri o alana çok yakışır. Detayları tek başıma değil, katılımcı olarak karar vereceğiz. Kemeraltı’nı alışveriş ve kent merkezi olmaktan çıkarıp kent laboratuvarları, atölyeler, kuluçka merkezleri ile bezediğimiz, insanların daha aktif kullandığı bir alan olarak düzenleme planımız var. Kemeraltı’na önümüzdeki günlerde gelecek canlılığın nedeni bu olacak ama kesin kararları birlikte alacağız” dedi. İzmir’e kocaman bir kütüphane sözü veren Tugay, ayrıca kentte bir de İzmir Büyükşehir Senfoni Orkestrası’nı kurmak istediğini söyledi. Basmane – Ödemiş arasında ‘Kültür Yolu’ çalışması yapmak istediğini belirten Tugay, Elektrik Fabrikası’nı da geriye alacaklarına inandığının altını çizerek o alanı ise ‘Çağdaş Yaşam Merkezi’ haline getirme arzusunda olduğunu belirtti.

Karşıyaka Stadı tepkisi

Karşıyaka’da yılan hikayesine dönen stat konusunda mesajlar veren Tugay, “Süreci başından sonuna takip etmiş birisi olarak Karşıyaka Stadı için elinden geleni yapmış ama utanmadan konuşanlara ¨Karşıyaka’nın onuru ile daha fazla oynamayın ya o stadı yapın ya da bize verin biz yapalım¨ diyorum” dedi.

Her canlı bize emanet

Sağlık alanında yapacakları çalışmaları da tek tek duyuran Tugay, şunları söyledi: “İnsanların sağlıkları giderek daha sorunlu hale geliyor. İzmir Tek Sağlık Bilim Kurulu, bu şehirde insanların, hayvanların, ağaçların hasta olmaması için çalışacak. Doktorların birinci görevi insanların hasta olmamasını sağlamaktır, ‘Hasta olsunlar da bize gelsinler’ diyenlerin hepsini kınıyorum. Eşrefpaşa Hastanesi’ni büyüteceğiz, kentin dört bir yanında hizmet sağlayacaklar. Sanayi bölgelerinde poliklinikler kuracak ve ücretsiz hizmetler vereceğiz.  Sağlık Dijital Akademi sistemini kuracağız. Şehrimizde gürültü ve ışık kirliliği yönetimi ile etkili çalışmalar yapacağız. Sadece insanların değil, tüm yaban hayvanlarının da sağlıklı olmasını amaçlayan bir eylem planımız olacak. Amacımız çoğalmamaları ve sağlıksız bir ortamda yaşamamaları ama yaşayan her canlı bize emanet. Onların kısırlaştırılmaları, sağlıklı ortamlarda tutulmaları bizim sorumluluğumuzda… Aşevlerini ve sosyal dayanışma marketlerini çoğaltacak, öğrencilerimize burs konusunu çeşitliliğini artıracağız. Bunun için bir müdürlük kurarak öğrencilerin başvurduğunda uzman düzeyde hizmet almasını sağlayacağız. Yurt hizmeti konusunda devlet yetersiz kalıyorsa açığı kapatmalı ve gereğini yapmalıyız. Süt Kuzusu projesi ile süt dağıtımına devam edeceğiz. Karşıyaka’da uyguladığımız 65 yaş üzeri vatandaşın evinde tamir hizmeti yapma işini bütün İzmir’de uygulayacağım.”

Mücadelemiz devam edecek

Proje sunumunun ardından ayakta alkışlanan CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tugay son olarak, “Yapacağımız bütün işler bundan ibaret değil. İlçelerde yapılacak çalışmaların anlatımını ilçe belediye başkanlarımıza bıraktık. Bunun bir hikaye olduğunu, süreç olduğunu, ben olmasam da beş sene içinde bitmeyeceğini söylemek istiyorum. Sadece şu duygumuzu bütün İzmir bilmeli: Biz burada kendimize kariyer yapmak birilerine hava atmak için, bir grup insana zenginlik sağlamak için değil bu ülkenin onurlu bir evladı olarak kimsenin açıkta aç kalmasına razı olmadığımız ve bu ülkeye inandığımız için, toplumumuz için ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk için yola çıktık. Bu mücadele son insanımız kendisini iyi hissedene kadar bu ülkenin onuru en yükseklere çıkana kadar devam edecektir” ifadelerini kullandı.

Editör: Özlem Çimen Durmaz