Gizem TABAN ŞEBER/İZ GAZETE- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, Ege Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) 36’ıncı Yüksek İstişare Kurulu toplantısına konuk oldu. Tugay’a CHP Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan eşlik etti.  Başkan Adayı Tugay, göreve seçildiği takdirde nasıl bir yönetim anlayışıyla hareket edeceğini anlattı.

Deneyime dikkat çekti

Kendini tanıtarak sözlerine başlayan CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, hayatının neredeyse tamamını İzmir’de geçirdiğine vurgu yaparak, sivil toplumda ve siyasi yaptığı görevlerden söz etti. CHP’li Tugay, “Siyaset sorunların çözümü için mutlaka işin içinde olmamız gereken bir sistem... Cumhuriyetçi, Atatürkçü, laik, çağdaşlığa inanan bir insan olduğum için CHP’deyim” dedi. 2019’dan bu yana Karşıyaka Belediye Başkanlığı görevinde bulunan CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, belediyecilik deneyimi olduğuna dikkat çekti. Tugay, “Bir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı seçeceğiniz zaman mutlaka yerel yönetim deneyimi yaşamış, büyükşehir adayı olduğu şehirde daha önce ilçe belediye başkanlığı yapmış birini aday göstermek yapılabilecek en sağlıklı hareket… Karşıyaka’da 5 yıl belediye başkanlığı yaptıktan sonra bu göreve aday gösterilmemin doğru olduğunu düşünüyorum, zaten kendim talip oldum” ifadelerini kullandı.

Ek sorumluluklarımız var

Belediyelerin sadece temel hizmetlerden değil kentin geleceğini ilgilendiren pek çok konudan sorumlu olduklarını belirten Başkan Adayı Tugay, Karşıyaka’da 5 yıllık görev süresinde özellikle sürdürülebilirlik alanında hayata geçirdiği çalışmalardan bahsetti. CHP’li Tugay, şunları söyledi: “Belediyenin standart belediyecilik hizmetleri dediğimiz hizmetleri var; temizlik, ulaşım ve altyapı, çevre, zabıta hizmetleri gibi… Bunlar temel belediyecilik hizmetleri, bunların dışında dünya ve Türkiye şartlarında istesek de istemesek de belediyelerin ek sorumlulukları var. En önemli boyutu kentin geleceğini yönlendirmek… İnsanların hizmet almada yaşadığı boşlukları görüp buna göre politikalar geliştirmek… Şu an ülkemizde ekonomik krizden dolayı ciddi bir yoksulluk var. Sağlık ve eğitime erişimde sorunlar var, işsizlik sorunu var, yatırımcıların yeterince destek bulamaması sorunları var. İklim krizi sorunu var. Su krizi, gıda krizi, enerji krizi var. Geçen 5 yıllık süre içerisinde sürdürülebilirlik başlığı altında kentimizin gelecekteki bu krizlere hazırlanması için ilçe belediyesi ölçeğinde çalışmalar yaptık. Karşıyaka, uluslararası standartlarda sürdürülebilirlik raporu hazırlayan ilk belediye oldu. Merkezi hükümetimiz maalesef sürdürülebilirlik konusunda yeterli diyebileceğim hedefler koymuyor. Daha hızlı bir şekilde fosil yakıtlardan çıkmamız lazım, daha fazla yenilenebilir enerjiye ihtiyacımız var. Kamu, özel sektör ve sivil toplum işbirliklerinin çoğalması lazım... İklim krizi gibi konular daha önce belediyeler için öncelikli görev değil gibi görünürken hükümet bu konuda yeterli olmadığı için bu sorumluluğu yerel yönetimlerin üzerine alması gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir bakış açısıyla 2050 yılını kapsayan bir planlamamamız olması gerektiğine inanıyorum.”

Bir numaralı iş planlama

“Bizim yapacağımız 1 numaralı iş, planlama” sözleriyle konuşmasını sürdüren Başkan Adayı Tugay, “İmar planından değil her şeyden söz ediyorum. Plansız olan bir yerel yönetimin başarılı olması mümkün değil. Her ne yapacaksak çok iyi planlayarak başlamamız lazım. Amerika’nın yeniden keşfinin gerek olmadığını genç yaşlarda öğrenen biri olarak yöneteceğiniz kentin verilerin en sağlıklı şekilde toplamanız, bu verileri doğru ve sağlıklı şekilde analiz etmeniz, bunun sonucunda hedefleriniz doğrultusunda stratejik kararlar vermeniz gerekiyor. Bunları yaparak 5 yıl sonra, 20 yıl sonra, 40 yıl sonra neyi başaracağınızı bulmanız lazım.  Siyasetçilerin dar çerçevede verdikleri kararlardan kurtulmak lazım... Dünyanın, ülkemizin, kentimizin buna ihtiyacı var. İzmir halkı görev verirse en katılımcı en demokratik yönetim anlayışının sözünü veriyorum. Katılımcı demokrasiyi işletmek zorundayız” açıklamalarında bulundu.

Yapay zekâda öncü olacak

Göreve seçildiği takdirde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni yapay zekâ konusunda öncü bir belediye haline getireceğini açıklayan CHP’li Tugay, “Planlama işini yapacak bir kuruma ihtiyaç var, belediyemizin İzmir Planlama Ajansı var. Ancak benim hayal ettiğim şekilde çalışmıyor. Benim hayal ettiğime yakın çalışmayı yapan İstanbul Planlama Ajansı’dır. İncelemenizi tavsiye ederim. Veri toplama, doğru yönetme işi veri mühendisliği konusu… Ülkemizde daha çok yeni bir dal. Yapay zekâ verileri toplamada analiz etmede çok yardımcı olan bir şey… Genel Başkanımız aday belirleme süreçlerinde yapay zekâdan yardım aldığını söylediğinde bir sürü söylemler oldu, kendi cahilliklerini görmeden bu uygulamayı küçümsemeye çalıştılar. Oysa buradan çok doğru kararlar çıktığını görmeliler. Yapay zekâyı yerel yönetimlerde kullanmak zorundayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi benim başkanlığımda yönetilecekse yapay zekâyı kullanma konusunda en öncü belediyelerden biri olacak.  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olursam yönetim şemasında organizasyon yapmayı düşünüyorum.  Bazı birimleri kapatmayı bazı birimleri açmayı, her kaynağın verimli olacağı bir organizasyonu devreye sokmayı düşünüyorum” diye konuştu.

Sosyal adalet vurgusu

“Bu şehir sadece belediyenin değildir, bu şehir, bu şehirde yaşayan herkesindir. O yüzden herkesin söz ve katılım hakkı vardır. Bu katılımı eleştirel boyutta da yapabilir” diyen Başkan Adayı Tugay, göreve geldiği takdirde yapacağı çalışmalardan bazılarına değindi. Tugay, şöyle konuştu:  “Sadece sosyal yardım yaparak sorunları çözemeyiz. İnsanların barınma ve beslenme sorunu olması, insanların hastalıklarla mücadele ederken yalnız olması, dezavantajlı gruplarla ilgili yeterli önlemlerin alınmaması, acıların görülmemesini 2024 yılında insanlık medeniyetine yakıştıramıyorum. Bunlar bireysel olarak çözülebilecek şeyler değil, kamunun sorumluluğu… İzmir’de suyun maliyeti yüksek, yeraltından yüksek enerji maliyetleriyle elde ediliyor ama bazı insanlar için o su parasını ödemek çok zor, bazı insanlar için ulaşım ücretini ödemek çok zor.  Bir şehirde insanların toplu ulaşıma gücü yetmediğini görmek gerekiyor. Sosyal adalet konusunu çok önemsiyorum. Su fiyatlarını bir anda düşüremeyeceğim, bunu daha önce de söyledim. Çünkü bu belediye bütçesini sıkıntıya sokar ama farklı çalışmalarla su maliyetini azaltarak yoksulluk çeken insanlara suyun temel harcama miktarını sembolik rakamlarla vermemiz gerekiyor, ulaşımda da avantajlar sağlamak gerekiyor. Sosyal adaleti tesis etmek yerel yönetimlerin esas görevidir. Altyapı sorunlar var.  Bununla ilgili master planlarımız var, bunları güncelleyeceğiz. Altyapı sorununu 2050’ye kadar gidermek üzere çalışmalar yapmamız lazım.  Üstyapıda yollar, zeminler ile ilgili şikayetler var, bunları kısa sürede çözeceğimizi düşünüyorum. İlçe belediyeleri ile tam bir koordinasyon içerisinde çalışacağız.”

Körfez’de tüp geçit istemiyoruz

Ulaşım konusunda açıklamalarda bulunan CHP’li Tugay, “İkinci çevreyolunun şehrimiz için elzem olduğunu biliyorum. Bilinmeyen şeyler var; İzmir Büyükşehir Belediyesi ikinci çevreyolu ile ilgili, ‘Yapılmalı, çok ihtiyaç var ama projede hatalar var, onlar düzeltilse daha doğru olur’ şeklinde görüş bildirmiş. Ancak sanki İzmir Büyükşehir Belediyesi ikinci çevreyolunu istemiyor gibi algı yaratıldı. İstemediğimiz bir şey var;  Körfez’de tüp geçit istemiyoruz. Bunun nedeni görsel ya da çevre sorunları değil ama onlar da var ama şöyle düşünelim; Karşıyaka’dan kaç tane araç Körfez’i dolaşıp İnciraltı’na geliyor? Şehrin hangi noktasından hangi noktasına trafik var?  Geleceğin şehirlerinden toplu ulaşımın konforlu ve çeşitli hale getirilmesin sağlamamız gerekiyor.

İzmir kendi kendini kalkındırır

Merkezi hükümete eleştirilerde bulunan ve İzmir’in kendi kendine yetebilecek bir kent olduğunun altını çizen CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tugay, “Karşıyaka Stadı’nı yapmadılar, yapmıyorlar. Mahkemeler bitti. Başkanlığım döneminde Hamza Dağ’ın kolaylaştırıcılığı ile o zamanki Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’na gittik. Sayın Bakanım Karşıyaka stadı istiyor, önünüzde engel görüyor musunuz, biz üzerimize düşeni yaparız dedim, Sayın Bakan, ‘Kaynağımız yok’ dedi. O zaman yetkiyi Büyükşehir’e devredin, Büyükşehir Belediyemiz yapmaya hazır dedim. Ama maalesef geçen süre içerisinde devretmemek için bin dereden su getirdiler. Yapmadılar. Bizim kaynağımız yok dediler.  Bizim kalkınma belediyeciliğine ihtiyacımız var. İzmir kendi kendini kalkındırabilecek bir kenttir. Eğer koordinasyon ve iş birliği olursa İzmir kendi kendini zenginleştirebilir, istihdamı, ihracatı, markalaşmasını artırabilir. Büyükşehir Belediyemizin şirketlerinden birisi kalkınma amaçlı, kalkınma ajansı gibi çalışacak. Böyle şirketlerimiz var, yoksa da kurarız. Kalkınma belediyeciliği yapan bir İzmir Büyükşehir Belediyesi göreceksiniz” ifadelerini kullandı.

Körfez’e sirkülasyon tüneli

Son olarak Körfez’in temizlenmesi hakkında konuşan Tugay, “Körfez bizim her şeyimiz… Temiz olması lazım. Kendi içinde yapılacak bir sirkülasyon tüneli ile kısa sürede sorunlar çözülecek. Sirkülasyon tünelini hayata geçirdikten sonra körfezde yüzülmemesi gibi bir durum yok” dedi.

Editör: Duygu Kaya