İz TV ile FİKİR TV’nin ortaklaşa yayınlandığı ‘Fikir Masası’ programında FİKİR Genel Yayın Yönetmeni Murat Büyükyılmaz ile İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, kent gündemini masaya yatırdı. Program, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İzmir ziyareti değerlendirmesiyle başladı.

Ümit Kartal: Geçen hafta programımızın gündemi İzmir’deki siyasal krizdi. Burada sorumluluğun Özgür Özel’e düştüğünü ifade etmiştik. Senin de çağrıların vardı. Özgür Özel İzmir’e geldi ve önemli açıklamalar yaptı. Neler söylemek istersin?

Murat Büyükyılmaz: Aslında biz İzmir’de bir eksikliğe ve ihtiyaca dikkat çekmiştik. Özgür Özel de İzmir’i yakından takip ediyor. Bu ihtiyacı o da görmüş olacak ki, bir görevlendirme ve bir çağrıyla seslendi İzmir’e. Bence çok olumlu bir gelişme. Özgür Özel’in böyle bir inisiyatif alıp elini taşın altına koyması çok olumlu bir gelişme. Burada en önemli konu tek ses ve ortak mücadele çağrısı. Demek ki böyle bir açık onun tarafında da kabul edilmiş.

“Ana muhalefetin iç dengelerini kaşıma arzumuz yok”

Ümit Kartal: Özgür Özel kısaca diyor ki, partinin çıkarları neyi gerektiriyorsa tüm partililer bunu yapmalı. Basın önünde tartışmaları da bırakın diye bir çağrısı var. Bu mesaj sence kime? Bir yerel basın vurgusu var. Hatta birkaç haber sitesi bunu ‘yerel basına ayar’ diye verdi. Yerel basına sorumlu davranma vurgusu yapmış. Ülkenin içinden geçtiği ağır koşullarda bizim siyasi iktidarın sorumluluklarını ve günahlarını unutup, ana muhalefet partisinin iç dengelerini kaşımaya yönelik bir arzumuz ve motivasyonumuz olamaz. Kendi adıma da bunu çok net söyleyebilirim. Son iki aydır İzmir’i ülke gündemine hak etmediği biçimde yerleştiren konularla ilgili iyi gazetecilik yapma motivasyonu dışında başka bir duygum yok. Kuşkusuz aynı şehirde yaşadığım insanlara dair bir vefa motivasyonu da var.


“Basın özgürlüğünü yerelden yaşatacağız”

İz Gazete düşmanca, karalayan, saldıran, iftira atan bir pozisyonda değil. Böyle bir dönemde Türkiye’nin ana muhalefet partisinin kendi iç kavgalarına gömülmesinden mutlu olacak değiliz. Bu nedenle Özgür Özel’in yerel basınla ilgili sözlerini üstüme alınmak istemezdim. Ama üstüme almak durumunda kaldığım şeyler öğrendim. Basın özgürlüğü bu topraklarda cumhuriyet tarihinden de eski bir konu ve halen tartışılıyor. Bu konunun yerel basına kadar gelmesinin de doğru olmadığını düşünüyorum. Siyasi iktidar zaten merkez medyayı kutuplaştırmış durumda. Bunu karşısında bir alternatif medya var. Bizler yerelden basın özgürlüğünü ve demokrasiyi yaşatacak örnekler yaratmak zorundayız. Yerel medyanın en önemli özelliğinin bu olduğunu düşünüyorum. Çünkü yüz yüze bakan insanlar daha gerçekçi bir eleştiride bulunabilir. Hariçten gazel okumak kolaydır. Yerel medya hem eleştirilerin dozunun seviyeli olmasına hem de eleştirilerin yapıcı olmasına alan açar. Yerel demokrasinin gelişmesi bakımından da yerel medyanın kuvvetlenmesi önemlidir. Ben Cumhuriyet Halk Partililerin bu noktada daha gönlü geniş ve anlamaya çalışır olmasını beklerim. Bizi kimse yönlendiremez. Herhangi bir konuda yazdıramaz, konuşturamaz.

“Gazeteciler konuşmadıkça İzmir’in sorunları düzelmez”

Murat Büyükyılmaz: Bu mesaj Büyükşehir Belediye başkanına, eski il başkanına ve şimdiki yardımcılarına. Bence herkese. İzmir’in sorunlarının ortaya konması önemli. Evet, parti içine bir seslenme yapıyor olabilir ancak İzmir’in sorunlarının da ortaya konması gerekir. İzmir’in karşılaştığı siyasi operasyonun yanı sıra deprem, yangın, su sorunu gibi birçok sorunla karşılaştığını ifade ediyoruz. Biz sözümüzü İzmir’in çıkarları ve ihtiyaçları üzerinden kurduk. Biz İzmir’in sorunlarının nasıl çözüleceğiyle ilgileniyoruz. Gazeteciler konuşmadıkça bu sorunlar devam edecek. Siyasetin İzmir’in sorunlarına odaklanması çok daha sağlıklı olacaktır. Yerel medyanın da görevi budur. Özgür Özel’in yerel basına ayar vereceğini düşünmüyorum ama bir beklentisi olabilir. İzmir’in çıkarları için yerel basının daha toparlayıcı yayın yapması gibi bir ricası olabilir.

“Yaşananların sorumlusu parti tüzüğüne uymayanlardır”

Ümit Kartal: İzmir’de dışarıdan bir komisyon kurulmasının iyi niyetli ama sorunları geleceğe atan, birazcık sümenaltı eden bir yöntem olduğu kanaatindeyim. Yerel yönetimlerde görevli kişiler, parti tüzük, programının ve yetkilerinin üzerinde ellerindeki güçle, parti örgütlerine ve yöneticilerine daha üstten, daha talimat veren bir çizgide durmayı tercih ettikleri için böyle problemler yaşanıyor. Herkes örgüt hiyerarşisi içinde ilerlemeyi kabul etse - ki bir yere üye olmak bunu kabul etmekle başlar – bu sorunlar yaşanmaz. Yaşananların sorumlusu parti içi hiyerarşiye kim uymuyorsa odur.

İzmir'in Çeşme ilçesinde olay iki yaralı
İzmir'in Çeşme ilçesinde olay iki yaralı
İçeriği Görüntüle

İzmir’deki tahliyeler

Murat Büyükyılmaz: Çok büyük yanlışlardan bir tanesi İzmir’de yaşandı ve hızlıca bundan dönüldü diyebiliriz. Bu nedenle sevindirici. Belki bir örnek de olmuş olur. Umarım suçu olmayan bir yurttaşın gece yarısı apar topar tutuklanmasına gerek olmadığı anlaşılmıştır. Diğer tutukluların da serbest bırakılması gerekiyor elbette.

Murat Çalık İzmir’e emanet!

Ümit Kartal: Murat Çalık, İzmir’de cezaevinde. Yürek dağlayan bir durum. AKP’liler bile tepki gösteriyor. ‘Böyle şey mi olur nereye kaçacak bu adam’ diyorlar. Murat Çalık, İzmir’e emanet. Siyasetçiler büyük büyük laflar ediyor her gün birileri tutuklanıyor. Önce Murat Çalık’tan başlayalım. Çalık serbest kalana kadar daha somut adımlar atılmalı. En başta seçilmişlere görev düşüyor. Seçilmişler Murat Çalık serbest kalana kadar tatile çıkmamalı. Ölümle burun buruna bir insan söz ediyoruz. Bunu anlatmak için birinin ölmesi mi gerekiyor? Bir kişiyi, Murat Çalık’ı kurtarmakla işe başlayalım. Annesine ziyaret izni verilmesini müjde olarak paylaşıyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Murat Çalık’ın sağlık durumunun kötüye gittiği kanaatindeyim ne yazık ki. İzmir bu emanete sahip çıkmalı. İzmir, cezaevinde bir belediye başkanının öldüğü şehir olmamalı. Murat Çalık’ın serbest kalmasından daha önemli bir siyasi gündem yok şu an İzmir’de.

Cemil Tugay'a canlı yayın çağrısı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın katıldığı bir televizyon programında söylediklerini değerlendiren İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, “Parti yöneticileri toplantılarda defalarca uyarmasına rağmen, ekranlarda kayda geçilecek şekilde şu ifadeyi kullanıyor, ‘Arkadaşlarımızın büyük çoğunluğunun suçsuz olduğuna inanıyorum.’ Ne demek bu? Bir kısmının suçlu olduğuna inanıyorum diyor. Onlar TOKİ olmadan Halk Konut Projesi yaptıkları için suçlanıyorlar. Cemil Tugay, daha iddianame hazırlanmadan bir hakim edasıyla suçlu olduklarını söylüyor. Zaten en iyi hakim de Cemil Tugay, yargıyı o dağıtıyor. Eylemi sendikanın önünde yapın diyor mesela. En iyi sendikacı da o. Gazetecilik böyle yapılmaz diyor. Milletvekilliği böyle yapılmaz diyor. İlçe başkanlarına fırça atıyor. Ama en iyi CHP’li o. En halkçı o. Her şeyin en doğrusunu o biliyor. Maşallah, on parmağında on marifet! Cevabını veremeyeceğim hiçbir şey yok demiş. Eğer bağırmayacaksa, İz Gazete muhabirlerinin, köşe yazarlarının karşısına çıkacağı bir canlı yayına davet etmek isteriz kendisini” dedi.

Muhabir: DOĞUKAN FİKRİ FİDAN