Silivri'de tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun oğlu Selim İmamoğlu ve babası Hasan İmamoğlu; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında bugün ifade verecek.

Hasan İmamoğlu ve Selim İmamoğlu, yolsuzluk soruşturması kapsamında ‘rüşvet’ ve ‘suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama’ suçlarından ‘şüpheli’ sıfatıyla ifade verdi.

Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu ile oğlu Selim İmamoğlu, “yolsuzluk soruşturması" kapsamında ifadeye çağırıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Hasan İmamoğlu ve Selim İmamoğlu’nun “soruşturma dosyası kapsamındaki deliller doğrultusunda” ifade vereceğini duyurdu.

İFADE İŞLEMLERİ TAMAMLANDI

Hasan İmamoğlu ve Selim İmamoğlu, yolsuzluk soruşturması kapsamında ‘rüşvet’ ve ‘suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama’ suçlarından ‘şüpheli’ sıfatıyla ifade verdi.

Başsavcılığın talimatı üzerine Emniyet'e yürüyerek giden dede ve toruna İBB Başkanvekili Nuri Aslan da eşlik etti.

İmamoğlu ailesinin ifade işlemleri saat 10.30 civarında başladı, 11.40 civarında sona erdi.

006Dd3Bc Aae0 4Fb0 9Da6 C3281040C531

SELİM İMAMOĞLU: "ALACAKLISI YA DA BORÇLUSU OLDUĞUM İCRA TAKİP DOSYASI YOK"

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde ifade veren Selim İmamoğlu'nun ifadesi ortaya çıktı.

"Alacaklısı ya da borçlusu olduğum icra takip dosyası yoktur" diyen Selim İmamoğlu'na "MASAK tarafından tespiti yapılan Dilek Kaya İmamoğlu ve Hasan İmamoğlu isimli şahıslardan hesabınıza gelen paraların kaynağı hakkında açıklama yapınız. Hesabınıza yatan paraları yurtdışında bulunan şirkete göndermenizdeki amaç nedir? Bu şirketin faaliyet alanları nelerdir?"sorusu soruldu.

Selim İmamoğlu'nun yanıtı şöyle:

"Yukarıda benim de belirttiğim gibi çift işlem konusu savcılığın yaptığı incelemeyle örtüşmektedir. Bu yanlışında düzeltilmesini talep ediyorum. İnşaat işi yapan bir ailenin 3. Nesli olarak bilgi birikimimiz yurt dışına taşımak istediğimde annemin ve dedemin bana hem maddi hem de manevi olarak yardımcı olmaları gayet normaldir. Bunun bir suç olduğu ve suç geliri olduğu iddiasını kabul etmiyorum. Annemin ve dedemin bana göndermiş oldukları parayı nereden temin ettiklerini bilmiyorum. Bu konuda herhangi bir şüphe duymamı gerektirecek bir şey yoktur. Şunu söyleyebilirim ki dedem Hasan İMAMOĞLU en az 40 senelik bir tüccarlık geçmişi vardır. Birçok sektörde bireysel çabaları ile ailemiz adına elde ettiği birikimler vardır. Annemin de aynı şekilde hem kendini hem de ailemizi korumak ve güvence altına almak adına yıllarca yaptığı birikimler vardır. Bu paraların kaynağı buradan gelmektedir. Bu nedenle şüphe edilmesi gereken bir durum veya hal yoktur.

"EN UFAK SUÇLAMAYI KABUL ETMİYORUM"

Selim İmamoğlu, şöyle devam etti:

"Ben iyi bir üniversiteden mezun olmuş ve şuan halihazırda İstanbul Teknik Üniversitesinde fizik mühendisliği alanında kuantum teknolojileri üzerine yüksek lisans yapan kendini bilime adamış bir Türk genciyim. Aynı zamanda şükürler olsun ki çok uzun yıllardır ticaretle uğraşan ve bu işini hakkıyla yapan bir ailem vardır. Bu birikimi hem ailemin hem de Türkiye Cumhuriyeti devletinin bana verdiği eğitim ve vizyonla uluslararası alana taşımak benim en büyük hakkımdır. Bu konuyla alakalı benim ve ailemin ilişkilendirildiği en ufak bir suçlamayı bile kabul etmiyorum."

KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARAR VERİLMELİ

Selim İmamoğlu’nun avukatları Tora Pekin, Dilek Gürsan Küçükaksu ve Sezen Yılmaz’ın ise ortak beyanlarında, "Müvekkile isnat edilen aklama suçunda failin eylemi gerçekleştirdiği sırada üzerinde işlem yaptığı mal varlığı değerlerinin suçtan kaynaklandığını bilmesi gerekmektedir. Müvekkil ifade ettiği üzere yurt dışına yatırım olarak yolladığı parayı anne ve dedesinden almıştır. Müvekkilin izah ettiği üzere gerçekleşen para transferlerinin tamamı aile içi mal varlığı tasarrufudur ve müvekkilin bu malvarlığına dair herhangi bir şüphe geliştirmesini gerektiren bir durum yoktur. Müvekkilin anne ve dedesinden aldığı paranın ne sebeple ve hangi suçtan kaynaklandığı ve bunun müvekkil tarafından nasıl bilinebileceği tümüyle belirsizdir, müvekkile açıklanmamıştır. Bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK) verilmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

BABA HASAN İMAMOĞLU'NUN İFADESİ DE ORTAYA ÇIKTI

Torunu Selim İmamoğlu'na para göndermekle suçlanan Hasan İmamoğlu'nun da ifadesi ortaya çıktı.

İmamoğlu, adına kayıtlı birden fazla gayrimenkul bulunduğunu ancak ayrıntı listesinin resmi kayıtlardan temin edilebileceğini belirtti. Üzerine kayıtlı olmayan bir varlık kullanmadığını belirtildi.

Kullandığı hatlar arasında geçmişte şirket adına kayıtlı bir hat ile hâlen şirket hattı ve cezaevi görüşmeleri için ayrı bir hat bulunduğunu, başka hat kullanmadığını söyledi.

"BAZI DÖNEMLERDE NAKİT İHTİYACI İÇİN DESTEK OLDUM"

Carsal Reklam ve çeşitli transferlere ilişkin MASAK tespitleri sorulduğunda, İmamoğlu ticari işlemleri Tuncay Yılmaz’ın takip ettiğini, bazı dönemlerde şirketin nakit ihtiyacı için kendi birikiminden destek verdiğini söyledi.

İmamoğlu İnşaat’a ait bir arsanın Carsal Reklam’a satışı ve bu arsa üzerinde İmamoğlu İnşaat projesi yürütülmesine dair, “kat karşılığı proje” olduğunu hatırladığını, detaylara yine genel müdürün hâkim olduğunu ifade etti.

Dervişoğlu, Bahçeli’ye ateş püskürttü: Bindirin onu İmralı feribotuna…
Dervişoğlu, Bahçeli’ye ateş püskürttü: Bindirin onu İmralı feribotuna…
İçeriği Görüntüle

“TİCARETTEN ELDE ETTİĞİM GELİR VE KENDİ BİRİKİMİM"

Şirket hesaplarına Varlık Barışı kapsamında yatırıldığı belirtilen toplam 35.220.151,59 TL tutarındaki nakit (TL ve döviz) için “ticaretten elde ettiğim gelir ve kendi birikimim” beyanında bulundu. İş ve işlemlerin şirket muhasebesi tarafından yürütüldüğünü söyledi.

İmamoğlu, Tuncay Yılmaz’ı yaklaşık 10 yıldır tanıdığını ve şirketin genel müdürü olduğunu aktardı. Burcu Beyazoğlu’nun firmada yaklaşık 15 yıldır finans müdürü olarak çalıştığını, eşinin İBB’de çalıştığını bildiğini söyledi. Mahmut Gültekin ve Baran Gönül’ü taşeron olarak hatırladığını; listede yer alan birçok ismi ise tanımadığını beyan etti.

“DAİRELER BANKA DEKONTLARIYLA ALINDI”

West Side projesine ilişkin rüşvet iddialarını “asılsız” olarak nitelendiren Hasan İmamoğlu, 4 daireyi banka hesabındaki dövizi TL’ye çevirip havale ederek aldığını, banka kayıtlarının bunu göstereceğini belirtti.

27 Temmuz 2015’te (Uzman–Beyaz–Mutlu–Mesturkuaz–Mes unvanlı firmalarla) sözleşme imzaladığını, 29 Temmuz 2015’te sözleşmedeki 1.000.000 TL satış bedelini ilgili hesaba gönderdiğini, sözleşme ve dekont nüshalarını avukatları aracılığıyla savcılığa sunacağını ifade etti.

Yapının ruhsatının 2014’te alındığını, sözleşmenin 2015’te imzalandığını belirterek, zamanlamanın iddialarla çeliştiğini savundu. “Kimseden rüşvet almadım, elden para iadesi olmadı” dedi.

MASAK RAPORUNA YANIT: “300 BİN DOLAR GÖNDERİLDİ, 200 BİNİ İADE EDİLDİ”
İmamoğlu, MASAK raporundaki bazı tespitlerin doğru olmadığını belirtti. 20 Nisan 2017’de 300.000 ABD Dolarını Beyaz İnşaat Petrol Ürünleri Turizm Sanayi ve Tic. AŞ’ye gönderdiğini; 23 Haziran 2017’de 200.000 ABD Dolarının aynı firma tarafından iade edildiğini söyledi. İlgili evrakların savcılığa sunulacağını bildirdi.

PARA DESTEK AMAÇLI GÖNDERİLDİ

Torunu Mehmet Selim İmamoğlu'nun Hırvatistan’da Tectum Investment d.o.o. unvanıyla inşaat alanında faaliyet yürüttüğünü; zaman zaman kendi birikiminden destek amaçlı para gönderdiğini, kaynağın kendi tasarrufu olduğunu belirtti.

“TEDBİRLER MAĞDURİYET YARATIYOR”

İmamoğlu, isnat edilen suçlamaların tamamını kabul etmediğini, yılların emeğiyle edindiği malvarlığı ve emekli maaşı üzerindeki tedbirler nedeniyle kira ve maaş gelirlerini alamadığını, ailece mağduriyet yaşadıklarını ifade etti; tedbirlerin kaldırılmasını talep etti.

"EMEKLİ MAAŞIMI ALAMIYORUM"

Hasan İmamoğlu ifadesini şöyle sonlandırdı:

"Tarafıma isnat edilen suçlamaları okudum ve anladım ancak tarafıma isnat edilen suçlamaların tamamı mesnetsiz ve iftiradan ibarettir. Benim yıllardır inşaat sektöründe edindiğim mal varlıklarıma ve emekli maaşıma el konuldu. Bu sebeple daha öncesinde geçim kaynağım olan kira gelirlerimi ve emekli maaşımı alamıyorum. Benim ve ailemin mağduriyeti devam etmektedir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Savcılık Makamınca bu tedbirlerin kaldırılmasını talep ediyorum."

KASIM AYININ İLK HAFTASI İŞARET EDİLMİŞTİ

18 Mart'ta üniversite diplomasına el konulan CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun 23 Mart'ta tutuklanmasının üzerinden 7 ayı aşkın süre geçmesine rağmen iddianamenin ne zaman hazırlanacağı tartışma ve merak konusu olmaya devam ediyor.

Daha önce ekim ayında hazırlanacağı belirtilen iddianameyle ilgili geçen hafta basın mensuplarına yeni bilgi veren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kaynakları bu kez kasım ayının ilk haftasını telaffuz etti.

Başsavcılık kaynakları 6 savcı tarafından yürütülen soruşturmada eksik tanık veya sanık ifadesi bulunmadığını, hazırlanacak iddianamenin de kısa sürede kamuoyu ile paylaşılabileceğini belirtti.

İFADELERİ ALINMADI AMA YURTDIŞI YASAĞI GETİRİLDİ

İmamoğlu’nun babası ve oğluna, henüz ifadeleri alınmadan yurt dışı yasağı verildi. Sulh Ceza Hâkimliği kararı "yolsuzluk" dosyası kapsamında aldı.

Başsavcılık'tan yapılan açıklamada, "Şüpheliler hakkında İstanbul Sulh Ceza Hâkimliğinin bugün tarihli kararıyla haklarında yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir" ifadeleri kullanıldı.

Kaynak: CUMHURİYET