Türkiye’nin ilk Reçel Şenliği, Bornova Belediyesi’nin İzmir Gıda Mühendisleri Odası işbirliğiyle Yakaköy Piknik Alanı’nda düzenlendi. Binlerce İzmirli’nin katıldığı festivalde, kadın üreticilerin el emeği ürünleri sergilenirken çocuk oyunlarından konserlere ve yarışmalara kadar birçok etkinlik düzenlendi.

Bornova Belediye Başkanı Eşki’den bakanlığa tepki: Köylerimizi koruyacağız
Türkiye’nin ilk Reçel Şenliği'nde 50 üretici standı yer alırken, reçel yapım atölyeleri, kör tadım etkinlikleri, bando ve zeybek gösterileri, çocuk oyunları ve konserler festival coşkusunu zirveye taşıdı. “En Güzel Reçel Yarışması”nda birinciliği karışık incir-armut-ceviz reçeliyle Hacer Gamze Üçler, ikinciliği süt reçeliyle Feride Güleşçi, üçüncülüğü ise karpuz kabuğu reçeliyle Azime Işık kazandı.

CHP Bornova'da soruşturma: İlçe başkanı ve il yöneticisi hakkında suç duyurusu
CHP Bornova'da soruşturma: İlçe başkanı ve il yöneticisi hakkında suç duyurusu
İçeriği Görüntüle

"Zeytin ağaçlarının yapraklarını tek tek savunacağım”

Festival alanını eşi Beste Eşki ile birlikte gezen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Bu ülkede yüzyıllardır iki tip insan var. Bir tanesi kadını, bilimi, doğayı, tarımı önceleyen ve bunların sürdürülebilir bir şekilde hayatın içerisinde kalmasını amaçlayan. Bir diğeri de bunları geri plana itip kadınları eve hapsedip tarımı, doğayı katledip yerine betonu koyan, doğanın güzelliklerinden faydalanmak yerine doların yeşilini tercih eden, hiçbir şeye saygısı ve acıma duygusu olmayan. Ülkemizde bazen bunlardan birincisi galip gelir ve güzel işler yapılır ama çok büyük oranda bu topraklarda maalesef ikincisi hep önde olmuştur ve doğayı katletmeye, kadınları eve mahkûm etmeye, bizleri güzelliklerden uzak tutmaya çalışır. Ben çocukken annemin evde yaptığı gül ve kayısı reçellerinin tadını hiçbir zaman unutmadım. Zengin değildik ama bir kayısıya, bir güle, bir elmaya ulaşabilirdik. Bunların tatlılarıyla büyüdük.

“Kadınların eve hapsedilip erkek egemen bir dünya kurulmasına müsaade etmiyoruz”

Bir ülkede reçelin fiyatı balın fiyatını geçtiyse orada sorun var demektir. Annelerimizin yaptığı reçeller artık market raflarında baldan daha pahalı hale gelir oldu. Biz ya buna sessiz kalacağız, ya mücadele edeceğiz. Örneğin Bornova Erzene Mahallesi’nde zeytin ağaçlarının katledilip yerine binalar yapılmasına ya sessiz kalacağız ya da buna direneceğiz. Kadınlarımızı, doğayı ve tarımı koruyacağız. Ben ikincisini tercih ediyorum. Bu konularda sonuna kadar savaşmaya varım. Bu ülkede hiç kimsenin babalarımızın, annelerimizin ve küçükken bizlerin yediği bu reçelden, doğal besinlerden çocuklarımızı alıkoymasına izin vermeyeceğim. Elimden geldiğince, nefesimiz yettiğince mücadele edeceğim. Kadınların eve hapsedilip tamamen erkek egemen bir dünya kurulmasına müsaade etmiyoruz. O yüzden en ücra köşelerde, kimsenin aklına gelmediği yerlerde Kent Bostanları açıyoruz. Kendi kendilerine tarım yapsınlar, kendi evlerinin domatesini, biberini, patlıcanını yetiştirsinler, dışarıya çıkıp sosyalleşsinler diye. Daha önce Beşyol’da bir Kiraz Festivali vardı kaldırılmıştı, onu tekrardan hayata geçirdik. Şimdi Yakaköy’de bir Reçel Şenliği düzenliyoruz. Önümüzdeki yıl Sarnıç’ta Domates-Salça Festivali yapmak istiyoruz.

"Bornova halkının hakkını asla para babalarına teslim etmeyeceğim”

Biz Bornova’nın köylerinin müteahhitlerin Ankara’da, bakanlıktaki personelleri ikna ederek betona çevirmesiyle anılmasını istemiyoruz. Biz Bornova’nın köylerinin doğal güzellikleriyle, reçeliyle, kirazıyla, domatesiyle anılmasını istiyoruz. Biz kadınların kendi ürettiklerini sofraya getirebildikleri bir Bornova, bir İzmir, bir Türkiye inşa etmek istiyoruz. Ben Mustafa Kemal’in yetiştirdiği öğretmenler tarafından yetiştirildim. Bize ‘Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı’ diye öğrettiler. Bir milletvekili bu ülkenin doğasını katledip beton peşinde koşarak Bornova’nın yerli halkının arazisini çimento fabrikalarının sahiplerine açtırmak için mücadele ediyor. Buradan da kendisine sesleniyorum: Ömrüm yettiğince, nefesim yettiğince Bornova halkının hakkını asla para babalarına, siyasi iş takipçilerine teslim etmeyeceğim. Bornova’daki zeytin ağaçlarının tek tek yapraklarını savunacağım, her zerresinde doğanın her alanına sahip çıkacağız. Biz onların dolarlarını yeneceğiz, bizim emeğimiz onların hırslarını tarihe gömecek.”

Kaynak: ANKA