Pınar Teke ile Gün Doğdu programının konuğu Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay oldu. Tam kapanmada kararı ve belediye olarak bu süreçte yaptıkları çalışmaları anlatarak başlayan Başkan Tugay, “Kararlar geç alınıyor. Denge tam gözetilmiyor. Biraz daha bilim gözüyle bakan Bilim Kurulu ve bu kurulun önerilerini dikkate alan bir yönetim anlayışı olsa topluma daha az travma vererek süreci yönetebilirdi. Örneğin kapanma döneminde pazar yerleri kapattılar. Ama marketlerde satış devam etti e fiyatlar ne hikmetse arttı. Bunun da dengelenmesi için Pazar yerlerinde sayıca çok az ve insanların ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde satış yapılsın dedik. Buna izin vermediler. Daha sonra cumartesi günleri haftanın bir günü pazarlar kurulun dediler. Yani hatanın bir günü insanları buraya sıkıştırmak yoğunluk oluşturacak. Biz haftanın her günü her Pazar yerinde 8-10 pazarcının satış yapmasına izin verecektik. Bu bir örnek sadece. Bunlar gereksiz. Bir tarafta marketlerde kuyruklar oluşurken diğer yanda pazarda açık alanda satışa izin verilmiyor. Böyle planlanmaya bilirdi. Bunlar yanlış karalar. Öte yandan belediye olarak insanların mağduriyetlerini gidermek için çalışmalara devam ediyoruz. Daha önceden de devam eden ihtiyaç sahiplerine gıda amaçlı yardımlarımız var. Bunu birçok belediye de yapıyor. Geçen eylül ayından beri Karşıyaka Dayanışması adı altında yaptığımız çalışmalar var. Bize iletilen her türlü destek talebini karşılıyor. Yardım etmek isteyenlerle ihtiyaç sahiplerini buluşturuyoruz. Aynı zamanda 700-800 aileye her ay düzenli gıda yardımı yapıyoruz. Bu dönemde 65 yaş üstü vatandaşların sıkıntılarına çare bulmak için aktif çalışma yapıyoruz. Bize herkes her türlü ihtiyacını iletebilir. Elimizden gelen her türlü desteği vermeye hazırız” diye konuştu.

‘EKSTRA KESİNTİ YAPTILAR’

Kapanma sürecide her gün bir mahallede toplu alan çalışması yaptıklarını belirten Tugay, “Rutin hizmetlerde aksamış olan saha temizlik, ilaçlama, budama gibi hizmetleri hepsini yapacak şekilde belli bir alanı kendimize hedef seçiyoruz. Ekiplerimizle birlikte bu alana girip detaylı çalışmalarımızı yapıyoruz. Bir nevi bahar temizliği yapıyoruz. Amacımız budur. Bu dönemde bazı çalışanlarımız risk grubunda oldukları için idari izinli sayılıyorlar. Çalışanlar arasında yüzde 30-40’a ulaştı ve iş gücü kaybımız oldu. Bundan dolayı ister istemez hizmetler aksadı. Çünkü personel azlığı var. Bakanlığa da başvurduk ama herhangi bir izin alamadık. Olağanüstü bir dönem olduğunu ve bu yüzden istihdam açığının kapatılması gerektiğini söyledik istihdam için herhangi bir onay alamadık. Hükümet tarafından CHP’li belediyelere üvey evlat muamelesi yapıldığını gördük. İller Bankası hak edişinde, henüz ödeme tarihi gelmemiş alacakları bu dönem kesmişler, yani ekstra kesinti yapmışlar. Bu kadar sıkışık zamanımızda ekstra 700-800 bin lira paramızı kesmişler. Zaten normal belediyelere ödenen hak ediş fiyatları yüzde 25 oranında düştü. Bunun üzerine ekstra kesintiler koymayı iyi niyetli olarak görmüyorum. Kasıtlı olarak bizi zora sokmak için çaba gösteriyorlar. Vatandaşa verdiğimiz görev bizi yıpratmaz elimizden ne geliyorsa yapacağız. Bu dönemin getirdiği ekstra çalışmalar olmalı. Çevre temizliği önemli, toplum sağlığı önemli, insanların kapalı alanlarda yaşadığı bunmalım hissini gidermek gerekiyor. Bunun için çalışmalarımız var” şeklinde konuştu.

MÜZİSYENLERE DESTEK

Pandemiden en çok etkilenen kesimlerden biri olan müzisyenler için ‘Kent Akustik’ programını hayata geçirdiklerini dile getiren Tugay, “Karşıyaka’nın yerel sanatçılarını tanıtmak, popülize etmek için yapılan bir program. Her defasında bir sanatçı konuk edilerek yapılacak. Önümüzdeki yaz dönemini açık alanlarda sanatçılarımıza performanslar gerçekleştirerek hem halkın kültür sanat ihtiyacını giderecek hem de sanatçılara destek olacağımız etkinlikler yapacağı. Açıkhava konserleri, söyleşileri düzenleyeceğiz. Çünkü bu süreçte bu ihtiyaçlar daha da arttı” dedi.

‘İHTİYACA UYGUN İŞLER YAPIYORUZ’

Salgın sürecinde hayata geçirilen projelere de değinen Tugay, “Biz bir yola çıktık. Planlar koyduk. Pandemi ve deprem hedeflerde değişiklikler yapmamıza neden oldu. Kullanamayacağımız işler yapmak yerine ihtiyaca uygun işler yapıyoruz. En çok yeşil alan ihtiyacı var. Kentin çeşitli yerlerinde yeşil alanlar, spor alanları yapmaya çalışıyoruz. Kütüphaneler, girişimcilik merkezi, sivil toplum merkezi gibi çalışmalar var. Yakında Çarşı’nın revizyonu için çalışmalar yapacağız. Bir de Türkiye’de bir ilk kez iki üniversiteyle teknoloji gelişim merkezi yaptı. Kısa adıyla TEKMER. Tekno kentin daha küçük versiyonudur. İzmir’de İlk defa biz yaptık. Gençler için çok değerli olacağını düşündüğüm bir iş. Pandemi olmasaydı Karşıyaka Kent Müzesi projemizi hayata geçirecektik. Türkiye’nin en güzel müzelerinden biri olacaktı. Bir de büyük bir kütüphane hayalim vardı. Pandemi nedeniyle adım atamadık” açıklamasında bulundu.

‘GEREKİRSE VAZGEÇERİZ’

Karşıyaka ve Çiğli’de jeotermal kaynaklı bölgesel ısıtma sistemi uygulanabileceği söylemlerine çevrebilimcilerden gelen tepkiye yanıt veren Tugay, “Bu endişeleri dikkatle dinliyorum. Çevreye karşı duyarsız olduğumuz yönünde kanaati olan biri varsa belediye olarak çevre konusunda yaptığımız çalışmaları anlatmak isteriz. Jeotermal kuyusu açıp bölgesel ısıtmada kullanacağız diye bir karar yok. Bir adım atılmış değil. Gerekirse vazgeçeriz. Ama orada bir doğal kaynak var. Balçova’da olduğu gibi çevreye hiç zarar vermeden kullanılabiliyor. Doğalgaza ödediğiniz paranın yarısı maliyetine gelebiliyor. Kendi doğal kaynağımızı kullanıyoruz. Jeotermal işletmesini yanlış yapan, çevreye zarar verecek şekilde işleten işletmeler nedeniyle hepimiz mahkûm oluyoruz. Bu konuya gerçekten önem veren insanlar gidip Balçova’ya gidip insanların yaşam alanlarının ortasında trafo binaları gibi küçük binalarla işletilen kuyuları görsünler. Bir de insanlara memnun mu diye sorsunlar. Eğer kuş cenneti içindeyse neden orada sanayi tesisleri yapılmasına izin verdiler? Çarpıtarak anlatmaya çalıştıkları gibi değil. İçlerinde bilinçsiz insanlar olduğu düşünüyorum. Bir de kasıtlı olarak belediye yapmasın diye düşünenler de olabilir” diye konuştu.

‘AHLAKLI CHP’Lİ BAŞKA PARTİYE OY VERMEZ’

Torbalı’da gerçekleşen başkanlık seçiminin iptali için açılan dava hakkında konuşan Tugay, “Menemen’de olduğu gibi Torbalı’da da benzer şeyler yaşanacağını biliyorduk. CHP’nin kimliğiyle adaylar bu seçimi kazandıysa bunun dışına çıkmak ahlak dışıdır. Ahlaklı davranmamayı seçmiş ve AKP’ye geçmiş meclis üyesini kınıyorum. Parti iradesine saygılı davranılması gerekiyordu. Mahkeme ne karar verir bilemeyiz ama başvuruyu kabul etmiş öyle görünüyor ki seçimi de iptal edebilirler. Birilerini ikna edip, ona cazip gelen bir teklifle matrisini değiştirip kazanmadığını bir seçimi etik dışı yöntemle almaya çalışmanıza etik mi diyeceğiz? Fotoğraf çekmeye etik dışı diyip bu duruma ses çıkarmamak mı gerekir? Hiçbir ahlaklı CHP’li başka partiye oy vermez. Ama bir kişi yüzünden hepsi zan altında kalmış oluyor. Ama CHP’nin seçmen oylarıyla kazandığı bir yerde yine onlar devam edecekler” dedi.

‘GURUR DUYDUĞUM BİR LİDER’

İBB Başkanı Tunç Soyer ile son derece uyumlu bir çalışma yürüttüklerini dile getiren Tugay, “Kendisinden çok şey örendiğim ve birlikte çalışmaktan gurur duyduğum bir liderdir. Gayet uyum içerinde çalışıyoruz. Yalnızca çok sıkıntılı bir dönemden geçtiğimiz için beklentileri pek karşılayamamış olabiliriz. Önümüzdeki dönemlerde de bunu da telefi edeceğiz. Tunç Başkan köklü çözümlere ve altyapıya çok önem veriyor. Tarım, kentin sosyal yaşamı ile ilgili yaptığı çalışmalar İzmir’in kent yaşamını üst düzeye çıkaran çalışmalardır. Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla başlatılan askıda defter kampanyası başlatıldı. Tunç Başkanın da çağrı yaptığı bu kampanya ben de kendi gücüm ölçüsünde katılacağım ve tüm İzmir’in de buna destek vermesini bekliyorum” dedi.