Gizem TABAN/İZGAZETE- Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, İz Televizyonu’nda Gizem Taban ile Z Raporu programına konuk oldu. Başkan Tugay, dirençli kent yolunda yapılan çalışmaları anlatırken belediyenin mali durumu hakkında da açıklamalarda bulundu. Tugay ayrıca 14 Mayıs seçimlerini yönelik değerlendirmelerini aktardı. 

manşet4-3

Köklü çözümler gerekli

Kentsel dönüşüm konusunda köklü çözümlere ihtiyaç olduğunu belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, “2020’de İzmir’de meydana depreminden sonra zaten Karşıyaka’da oldukça fazla sayıda bina, endişelerinden dolayı bina sahiplerinin bizzat kendileri tarafınca deprem açısından risk analizine tabi tutuldu. Çok sayıda bina yıkıldı ve yeniden yapım için süreç devam ediyor. Karşıyaka’da yapılar değerli olduğu için bir dönüşüm sırasında o müteahhit için ödenen ücret bir yerde insanların binasının değerlenmesi ile karşılanabiliyor. Bu yaklaşım üzerinden bir kentsel dönüşüm mantığı yürüyor. Ayrıca, korunma bölgesi ve ağır-orta hasar almış binalar için yüzde 20 emsal artışı kararları, çok sayıda binanın dönüşümünde avantaj sağladı. Ancak kentsel dönüşüm ihtiyacı bina sayısı olarak ve bölge olarak oldukça fazla... Bu nedenle daha köklü ve yaygın çözümlere ihtiyacımız var. Bu da ada bazlı revizyon plan çalışmalarının yapılması, bazı yeni rezerv konut alanlarının, yeni imar alanlarının açılması ve tabii ki kentsel dönüşümü kolaylaştırmak için kanunun sağladığı avantajların geliştirilmesi lazım. Bugün ödenen kira yardımı ya da ödenen kredi miktarı yeterli değil. Dönüşüm sırasında yeterli destek alınamadığı için insanların adım atamaması sorunu var. Ancak özellikle bu 6 Şubat depremi, ihmallerin çok ağır sonuçlanacağını gösterdiği için ne olursa olsun bir yol bulmalı ve çözmeliyiz diye düşünüyoruz” diye konuştu. 

Dirençli kent çalışması

Dirençli kent olma yolunda yapılan çalışmalara değinen Başkan Tugay, “Biz belediye olarak şu anda mikro bölgeleme çalışması için uğraşıyoruz. Sıvılaşma riski yüksek denilen alanda daha detaylı zemin analizi yapılması için tekliflerimizi aldık.Yakında özellikle Mavişehir, Bostanlı gibi bölgelerde zemin etüdü çalışmalarına başlıyoruz. Bu arada binalarının güvenliği ile ilgili endişeleri olan, incelenmesi için başvuran vatandaşlarımızın binalarını inceliyoruz. Bazı binaların taşıyıcı sistemleri o kadar hasarlı ya da o kadar bozulmuş ki çökme riski oluyor. Karşıyaka’nın binalarının içerisindeki aşırı riskli olan, çökme riski olan binaları tespit edeceğimiz bir tarama çalışması da yapacağız” dedi.

manşer

Haciz koydular

SSK ve vergi borçları nedeniyle belediyenin hesaplarına ipotek, mallarına ise haciz konulması ile ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Tugay, şunları söyledi: “Bu sorunun oluşması tamamen bizim kontrolümüzün dışında oldu. Yani savrukça bir harcama olduğu için değil. Birincisi borçlu başladık. Sıkıntılarımız vardı, o ayrı bir konu. İkincisi pandemi oldu. Pandemi döneminde belediyelerin gelirleri tamamen diplere düştü. Giderleri ise arttı. Ardından öyle bir ekonomik kriz geldi ki elektrik fiyatı 4 katına çıktı, yakıt fiyatı 4 katına çıktı. Personel giderleri de katlandı. Memurlarımıza sosyal denge tazminatı ödüyoruz. Bu bir vergi borcu yaratıyor. SGK borcu iseçalışanların maaşlarından kaynaklanan borçlar. Peki bunlar için kaynak nereden gelecek? Belediyelerin gelir kaynakları belli… Kreşlerimiz, anaokullarımız var. Buralarda aylık 500 TL ücret alınıyor. Bu rakam 4 yıl önce 750 liraydı, enflasyona baktığınızda şimdi 3 bin TL olması gerekiyordu ancak siz kamu yararını düşünüyorsanız, halka hizmeti amaçlıyorsanız böyle bir fiyat artışı yapamazsınız. Tesislerimiz 3 liraya çay veriyor. Neden? İnsanlarımızın oturabileceği yerler olsun, onların bütçelerine yük olmadan birkaç bardak çay içebilsinler diye... Yaptığımız pek çok hizmette ekonomik açıdan eksiye düşüyoruz. Eksiye düşerken neye güveniyoruz? Bizim bir devletimiz var ve o devlet insanlarından gani gani vergi topluyor. Bekliyoruz ki bu vergilerden yerel yönetimlere hak ettiği pay aktarılsın ve böylelikle belediyeler normal hizmetlerini sürdürebilsin. Yani personelin maaşını ödeyebilsin, temel belediyecilik hizmetlerini yürütebilsin. Ancak her şeyin fiyatı katlanırken personel maliyetleri de yükselirken, belediyenin temel geliri olan İller Bankası’ndan gelen pay arttı mı? Hayır. Önümüzdeki ay yüzde 30 daha düşecekmiş. Her şeyin bu kadar kötüye gittiği fiyatların sürekli arttığı maliyetleri ve masrafları arttığı bir durumda yüzde 30 daha azaltıyorlar. Bankaların hiçbirisi kredi vermiyor. Dolayısıyla geriye bir tek çare kalıyor; elinizdeki menkullerden bazılarını elden çıkarmanız ve oradan kaynak elde etmeniz. Ama SGK ve Vergi Dairesi; belediyeler sanki bir kamu kurumu değilmiş gibi sanki halka hizmet etmiyormuş da özel bir şirketmiş gibi; ekonomik krizden, pandemiden, ülkenin içinde bulunduğu bütün olumsuzluklardan dolayı oluşmuş olan vergi ve SSK borcunu bahane göstererek geçen ağustos ayında gayrimenkullere tedbir koydular, haciz koydular ve bizim elimizi kolumuzu bağladılar.”

Resmen el koydular

Son gelişmelerle bağlantılı olarak meydana gelen ekonomik sorundan dolayı işçi maaşlarının ödenmesi ile ilgili yaşanan problem hakkında konuşan Başkan Tugay, “SGK ve vergi dairesiyle olan sorunu çözmek için tekliflerimiz, girişimlerimiz oldu. Bir zamanlar Karşıyaka Belediyesi kendisine ait bir arsa üzerinde bir huzurevi inşa etmiş, eşyalarını da almış koymuş. Daha sonra burası bakanlığa devredilmiş. Devrederken de ‘Burası huzurevi olarak kullanıldığı müddetçe belediye ücretsiz olarak tahsis etmiş olacak’ diye bir protokol yapılmış. Fakat yaklaşık bir buçuk sene önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu bina depreme dayanıksız diye boşaltmış. Şu an o bina boş, kullanılmıyor. Biz, ‘Burayı ne yapacaksınız’ diye soruyoruz, ‘Biz bir plan, proje yapacağız’ diyorlar ama ‘Projeyi getirin’ diyoruz o da yok. Bütün bunlar olurken,‘Eğer isterseniz burayı biz size verelim, siz de bizim SGK ve vergi borcumuzdan düşün’ diyoruz. Bunu kabul etmiyorlar, bize geri de vermiyorlar. Bunun üzerine biz de ‘Biz burayı tahsis ederken huzurevi olarak kullanılsın diye tahsis ettik, şu anda tahsis gerekleri yerine getirilmiyor, bu durumda bu tahsisi İptal ediyoruz’ dedik ve bize iade edilmesini istedik. Ama bizim meclisten aldığımız tahsis iptali kararını mahkeme durdurdu. Şu anda orada bomboş bir bina duruyor, hiçbir çalışma yok ama resmen el koymuş durumdalar. Bunu yapan devlet aynı zamanda kendi kurumu olan belediyeye ekonomik ambargo uyguluyor. Bu şartlarda bizim sıkıntıya girmememiz mümkün değil” açıklamalarında bulundu.

manşet3-5

Sorumlusu belediye mi?

Başkan Tugay, konuşmasına şöyle devam etti: “Ben işçi arkadaşlarımızla toplu iş sözleşmesi yaparken, ‘Seçime doğru bize ekonomik baskı uygulanacağını düşünüyorum, size bu artışları verelim, tabii ki hakkınız ama o günlerde böyle sıkıntılar yaşayabilme ihtimalimiz var. Siyasi bir operasyon olabileceğini bilin ve ona göre lütfen tavrınızı alın’ dedim. Bu konuşmaları yaptığımızda, ‘Anladık, o günlerde bunun bilincinde oluruz’ diyen arkadaşlarımızdan bazıları ki büyük çoğunluğu tenzih ediyorum; maalesef bugün bu gerçeği görmezden geliyor. Sorunumuz bu... Bu sorunu aslında kökünden çözmenin yolu bu iktidarın değişmesi… Bu ülkenin iyi yönetilmesine ihtiyacımız var. Geçen yıl bu zamanlar bir kilo et ne kadardı, bir tuvalet kâğıdı ne kadardı, bir kilo pirinç ne kadardı? Bir de bugüne bakın. Bunun sorumlusu Karşıyaka Belediyesi mi?”

Karşıyaka’da hedef yüzde 80

İktidarın değişmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Tugay, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin Karşıyaka özelinde oy oranı hedefi hakkında da konuştu. Tugay, “Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu; ülkeyi içinde bulunduğu bu aşırı kötü durumdan çıkarmak için ulusal ve milli birliği savunan, dürüstlüğü ve güvenilirliği tartışmasız bir lider olarak Millet İttifakı’nın adayı… Kazanacağımıza inanıyoruz. İnsanlarımızın; her türlü önyargıdan, takım tutar gibi parti tutmaktan uzaklaşıp gerçekten adil, demokratik, eşitlikçi, kadınları da çocukları da öğrencileri de işçiyi de çiftçiyi de koruyan, gözeten bir siyasi iktidar tercihi yapması lazım. Karşıyaka’da Millet İttifakı’na destek oranının yüzde 80 civarında olacağını tahmin ediyorum. Bu kötü yönetimden kurtulmak için herkesin mutlaka ayrım noktasında doğru tercih yapması gerekiyor.  Seçim demek bu ülkenin iyi olması için bir tercih yapmak demek” ifadelerini kullandı.


 

Editör: Duygu Kaya