Başkan Tugay, 8 Mart’ın tarihsel önemine değinerek, kadınların hak, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin yalnızca bugüne özgü olmadığını, tarihin her döneminde bu çabanın devam ettiğini söyledi. 1908’de başlayan işçi kadınların direnişine dikkat çeken Tugay, bu mücadelenin 1911’de uluslararası bir boyut kazandığını ve 1975 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edildiğini hatırlattı.
“Dünyanın yarısına bir gün yetmez”
Kadınların hala ücret adaletsizliği, siyasal temsilde eksiklik, eğitime erişimde zorluk ve şiddet gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Başkan Tugay, kadın hakları için sadece bir gün değil, her gün mücadele edilmesi gerektiğini belirtti. “Her günümüz, kadınların hiçbir baskıya, zorbalığa, ayrımcılığa uğramadan yaşaması için çalışma günü olmalıdır” dedi.
Atatürk’ün izinde eşitlik mücadelesi
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün "Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir" sözünü hatırlatan Tugay, Türkiye’de kadın hakları mücadelesinin Atatürk’ün önderliğinde büyük bir dönüşüm yaşadığını ve bu yolda ilerlemeye devam edeceklerini belirtti.
“Kadın hakları, insan haklarıdır”
Başkan Tugay, kadın emeğinin görünür olması ve kadın cinayetleri ile şiddetin sona ermesi için kararlılıkla çalışacaklarını vurgulayarak, “Bir kadının emeği sömürüldüğünde, hakları elinden alındığında, bir kadın şiddete uğradığında tüm insanlığın hayatı çalınmış demektir” ifadelerini kullandı.
Başkan Tugay, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlayarak, kadınların hak ettiği eşitliği elde etmeleri için mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
