Bayraklı Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Serdar Sandal, İz Gazete’ye konuştu. İki bölüm olarak okuyucularımızla buluşacak olan söyleşimizin ilk kısmında Başkan Sandal’ın parti içi değişim tartışmaları ve kongre süreci hakkındaki değerlendirmeleri yer alırken ikinci kısımda ise Başkan Sandal’ın görevde geride bıraktığı 4 yılı ve hedeflerini konuştuk.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamadı. Bunun ardından kamuoyunda ‘Seçimi CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu kazanamadı’ gibi tartışmalar meydana geldi ve eleştiri okları Sayın Kılıçdaroğlu’na yöneltildi. Siz ne düşünüyorsunuz?

Siyaset bir süreç işidir. Bu süreç içerisinde dönem dönem farklı sonuçlar alabilirsiniz. Ama bu, siyasetin genel akışını değiştirmez. Kazanamadık, doğru. Ama yenilmedik. Bu seçim eğer parlamenter sistemin, hakkın hukukun adaletin, işçinin köylünün emekçinin mücadelesi ise, bu kavga devam ediyor. Ama bu kavga A ya da B kişisinin Cumhurbaşkanı olup olmaması, A kişisi ya da B kişisinin milletvekili olup olmaması ise o zaman başka bir şey söyleyebiliriz. Bizim baktığımız iş; toplumun temel ihtiyaçları ve temel hak ve özgürlükleri, ülkenin rotasının yeniden belirleneceği nezdinde alacağımız pozisyonla ilgili… Bu kavga bitti mi? İşçinin, köylünün, memurun, emeklinin, çiftçinin derdi bitti mi? Hukuktan, adaletten, eşitlikten söz edebiliyor muyuz?  Hayır. Bu mücadele devam ediyor. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet tarihinin en önemli değerlerinden biridir. Ama bunu anlayabilmek için ahlakınız, vicdanınız ve siyasal derinliğiniz olacak. Ve yürüttüğünüz dava toplumun davası olacak. Böyle baktığınızda Kemal Bey hepimiz için bir şans… Yüzde 48, çok ciddi bir oy… Bugün genel başkanı eleştiren arkadaşlar iki gruba ayrılıyor; bir, sahada hiç olmayanlar… Bu eleştirilerin büyük bir çoğunluğunu seçim çalışmalarında olmayan arkadaşlarımız yapıyor. Bizim için hiçbir kıymeti harbiyeleri yok. İki, kendi seçim bölgelerinde arzu ettikleri oyu alamayan arkadaşlarımız eleştiri yapıyor. Kemal Bey Cumhurbaşkanı adayıydı, 7 tane de Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı vardı. Bu arkadaşlar kazandı da Kemal Bey mi kaybetti? Bu arkadaşlar seçim bölgelerinde gözle görülür bir artış mı elde ettiler? Hayır. Peki biz ne istiyoruz? Değişim istiyoruz. Neyin değişmesini istiyoruz? Değişmesini istediğimiz şey ne? Adını koyamıyoruz.

Ey zeka pırıltısı taşıyan...

CHP örgütlerinin seçim sürecinde yeterince çalışmadığına dair de görüşler var. İzmir özelinde sorayım, CHP örgütü yeterince sahada mıydı?

Bence örgütler üzerlerine düşeni yaptılar. Ufak tefek aksaklıklar olsa da genel olarak baktığınızda örgütler başarılı… Bu anlamda il örgütümüzü, Büyükşehir’imizi karalamaya yönelik bir grup arkadaşımız var. Bu grup, bu tartışmalar olmadan önce de İzmir’in merkez sağ olduğunu, merkez sağ oyların çok güçlü olduğunu, burada her an merkez sağ bir adayın kazanabileceğini söyleyen bir grup… Şimdi de Sayın Genel Başkanımızın İzmir’de aldığı yüzde 67’lik oranı düşük görüyorlar. Ey zeka pırıltısı taşıyan arkadaşlarım; eğer burası merkez sağın bir kalesiyse, her 100 kişiden 67’si Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermişse, Cumhur İttifakı’nın oyu da yüzde 33’ün altına düşmüşse buradaki başarısızlık mı?

Seçim sürecini zora sokmayın

Seçim sonrasında parti içinde değişim tartışmaları başladı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Evet, bu partide bir şeyin değişmesi gerekiyor, altını çizerek söylüyorum; partiyi havuz medyasında tartıştıran, iddialarını net olarak ortaya koymayan bütün arkadaşların söylemlerini değiştirmesi gerekiyor. Benim değişimden anladığım bu… Bu arkadaşlara şunu söylemek isterim; yerel seçim sürecini zora sokmayın. Partide değişim, kurultay ile olur, tüzük değişikliği ile olur, program değişikliği işe olur. Gelin hep beraber söyleyelim; üyeleri sıfırlayalım, aktif-pasif üyelik sistemine geçelim, partinin tüm seçilebilir kişilerini aktif üyeler belirlesin. Gelin, milletvekilliğini 2 ya da 3 dönem ile sınırlayalım. Gelin, belediye başkanlığını 2 ya da 3 dönem ile sınırlayalım. Gelin, programı yeniden düzenleyelim. Değişim bunlarla olur.

Değişim konusunda bir eleştiri yaptınız. Değişim bayrağını ilk açan isim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ydu. Bu eleştirilere Sayın İmamoğlu dahil mi?

Ben, kendi belediye başkanlarım, vekillerim, parti organlarım ile ilgili bir eleştiride bulunmadım. Genel düşüncemi söyledim.

Soyer'e büyük oranda katılıyorum

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de değişim konusunda bir bildiri yayınladı. Sayın Soyer’in değişim tarifini nasıl buluyorsunuz?

Herkes değişim diyor, genel başkan da değişim diyor. Değişimin karşısında durmak mümkün değil, ama değişimden ne anladığımız önemli; içeriği, tarifi… Biz gençleri, kadınları, emekçileri, vatandaşı nasıl partiye nasıl edeceğiz, örgütler yeniden ayağa nasıl kalkacak, bunlarla ilgili somut bir şeyin söylenmesi lazım. Mesela bu delege yapısı partiye tamamen tarumar eden bir sistem, partiliyi birbirine düşüren bir sistem… Bundan nasıl kurtulacağız, tüzükte anti-demokratik uygulamalar varsa bunları nasıl temizleyeceğiz, programımızı nasıl dijital çağa uygun olarak güncelleyeceğiz, bunları konuşmak gerekir. Eğer ‘15 gün kurultay yapalım, bu meseleleri konuşalım’ denirse tamam ama bu meseleyi kişiye indirgediğinizde oradan bir çözüm elde edebilme şansınız yok. Sayın Soyer’in değişim anlayışı ile İstanbul’daki değişim çağrıları da birbirinden farklı… Ama birileri bunu çarpıtma ihtiyacı duydu. Ben Sayın Soyer’in değişim bildirisindeki tespitlerin büyük çoğunluğuna katılıyorum.
 

Oyum Kemal Kılıçdaroğlu'na

Parti içinde kurultay hazırlıkları da başladı. Sayın Kılıçdaroğlu sizce aday olmalı mı?

Evet, aday olmalı… Şunu net söyleyeyim; bin 200 delege varsa, bin 199’u oyunu kime verir bilemem ama ben bir oyumu Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’na veririm.

Özgürlüğünü kaptırmayacak

Biraz da yerel süreci konuşmak isterim. Kongre takviminin ilk ayağı olan mahalle delege seçimleri 3 Temmuz itibarıyla başladı. Bayraklı’da önceki dönem bu süreç oldukça hareketli geçmişti.

Hareketli arkadaşlar vardı, onlara hareketlenmeyin dedik, onlar hareketlenince dışarıdan böyle bir görüntü oluştu. Oysa kentin dinamikleri belli… Bayraklı, bugün de siyasal özgürlüğüne hiçbir yere kaptırmayacak. Farklı ilçelerden gelip, hiç kimse Bayraklı’da cirit oynayamaz.

Kongreye müdahil olacak mı?

İlçe kongresine müdahil olacak mısınız, olmayacak mısınız?

Müdahil olmayacağım, içindeyim.

CHP Bayraklı’da Mart 2022’de yapılan olağanüstü ilçe kongresinde sizin de desteklediğiniz öne sürülen Didem Gültekin ilçe başkanı seçilmişti. Sayın Gültekin’in yeniden aday olması halinde kendisini destekleyecek misiniz?

Biz yıllardır partiye emek veren, gönül veren arkadaşlarımızın mahallelerde kendi delegasyonunu belirlemeleri ile ilgili tavırlarına saygı duyarız. Ve o tavırlarını sergileyebilmeleri için gerekli altyapı ne ise onu hazırlarız. Gidip müdahale etmeyiz. Bugün Bayraklı’nın 24 mahallesinde hiçbir arkadaşım, ‘Şunu listeye yazın, bunu yazmayın, başkan bize söyledi’ gibi bir şey diyemez, duyamaz. Biz tam aksine, tüm mahallelerde arkadaşlarımızın bir araya gelmesini, birlikte hareket etmelerini, mümkünse tek listeyle hareket etmelerini, tek liste mümkün değilse de yarışın demokratik olmasını isteriz. Nasıl ki mahalledeki delegasyonun oluşumuna saygı duyuyorsak, aynı delegasyonun kendi mahallesinden ilçeye gelecek temsilciyi seçme hakkına da saygı duyuyoruz. Benim, A, B, C diye yöneticiler belirleyip ‘Bu işi bunlarla yapacağız’ demem çok yanlış. Zaten belediye başkanının böyle bir işi de yok. Bu delegasyon oluştuktan sonra, kim ilçe başkanı olmak istiyorsa ve delegasyon kimin ilçe başkanı olmasını istiyorsa biz o adayın yanında oluruz.

Dışarıdan saldırı olursa...

Eğer kongre sürecine dışarıdan bir müdahale olura tavrınız ne olacak?

Biz belediye başkanlarının diğer bir tanımı da şehr-i emin olmamızdır. Hem partililerimizin hem kentin hakkını ve hukukunu savunmakla yükümlüyüz. Düşünün, bir ilçe kongreniz var ve farklı ilçelerde geçmiş dönemde belediye başkanlığı, ilçe başkanlığı yapmış arkadaşlarınız, vekilleriniz kongre sürecine müdahil oluyorlar. Bu nedir? Bu, Bayraklı’nın iradesini ortaya koymasıyla ilgili yapılan eylemin karşısında durmaktır. Peki biz şehr-i emin olarak nerede duracağız? Kendi ilçemizdeki kendi vatandaşımızla beraber olacağız. Bu benim görevim. Ben bu görevi yaptım diye kimse Serdar Sandal’ın taraf tuttuğunu söyleyemez. Ben bu kentin belediye başkanıyım. Dışarıdan bir saldırı olduğunda tabi ki kendi partililerimle, kendi ilçemle birlikte hareket edeceğim.

Örgütten bir şey talep etmedim

Belediye başkanları, uyumlu çalışacağı kişilerle yol yürümek istiyor.  Dolayısıyla kongre süreçleri hareketli geçiyor. Siz bu konuda neler söylersiniz?

Belediye başkanlarına haksızlık etmemek lazım. Belediye başkanı arkadaş, bir dahaki adaylık sürecinde kendini destekleyen ilçe başkanından ziyade, gerçekten örgütü kucaklayabilecek, örgütle beraber yürüyebilecek, belediye ile olan ilişkilerini doğru belirleyebilecek bir arkadaşla çalışmak istiyor. Bu da belediye başkanının doğal hakkı… Ama bazen algıyla beraber yanlış işler de olabiliyor. Benim daha bir günden bir güne örgütten talep ettiğim bir şey olmadı, ‘Şöyle yapın, böyle davranın’ gibi bir tavrım olmadı.

Parti benim tekelimde değil

İlçe kongresinde Serdar Sandal’ın bir adayı olacak mı?

Herkese söylediğim şey şu; parti üyeleri delegasyonu seçer, delegasyon kimi ilçe başkanı olarak görmek istiyorsa; mevcut adaylar ile ilgili delegasyon ile konuşuruz, tartışırız, örgütü kucaklayabilecek, partiyi kucaklayabilecek arkadaşımız kimse tercihimiz o olur. Bizim bu anlamda tanımladığımız kimse yok.  Serdar Sandal’ın değil örgütün adayı olur. Parti benim tekelimde değil, ben partinin bir neferiyim.

Soyer ile yol yürüyeceğim

İl kongreleri için süreç eylül ayında başlayacak. İzmir İl Kongresi’nin de hareketli geçmesi bekleniyor. Bu süreçlerde siyasi yol arkadaşlıkları oluyor. Sizin daha önceki dönemde ‘Büyükşehir cephesi’ ile hareket ettiğiniz söyleniyor. Bu dönem Serdar Sandal’ın siyasi yol arkadaşları kimler olacak?

Ben ilçe belediye başkanıyım. Büyükşehir Belediye Başkanımız var. Bu süreçte temel rota genel merkez… Yerelde de bu boyutuyla açıklayan Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer ile…

 

Kol kola omuz omuza...

Kongre sürecine dair örgüte mesajınız nedir?

CHP örgütü 100 yıllık bir örgüt, tarihsel birikimi olan, Anadolu-Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin devamı…Bütün partililerimizin buna uygun hareket edeceğini biliyorum. Gün sonunda bu işler bittiğinde tekrar kucaklaşacağız, tekrar bir arada olacağız ve bu ülkeyi karanlıktan elbet bizler kurtaracağız. O yüzden el ele kol kola omuz omuza olacağız. Bu süreç, dinamik tutan bir yapı…

Gizem TABAN

Muhabir/Politika haberleri/izgazete.net