Ortodoks Cemaati eski Sözcüsü ve Konak Belediyesi Kent Tarihi Birimi çalışanı Teodora Hacudi İzmir'i anlatan bir yazı yayınladı ve sosyal medyada İzmirlileri bir araya getirdi.

İşte o yazının tamamı; 

İzmir'e dair bir yazı dolanıp duruyor.
“Artık ölmüş olan şehir” deniyor 
İzmirim, memleketim için.
Kim yazmış bilmiyorum,
bellli ki kırgın,
ama kırgın olduğu İzmir mi 
yoksa yitip giden yılları mı 
orası meçhul işte...

Geçenlerde de sormuştum;
Nedir İzmirli olmak
kim daha fazla İzmirli
bu işin azı çoğu var mı
yoksa dedikleri gibi bir aşk mı İzmir
bir kere tanıdın mı vazgeçemediğin...

Ben de özlüyorum çocukluğumu ve çocukluğumun İzmirini.
Ne Şan sineması kaldı artık ne de yazlık sinemalar
ama çim konserlerimiz, sokak müzisyenlerimiz var.
Canlı heykellerimizi de unutmamak lazım,
hangimiz durmadık önlerinde
bazen güldük bazen de isyan ettik yaşananlara.

Darıların eski tadı yok,
kokusuna gittiğimiz salatalık satıcıları da
ama Hisarönü'ndeki şambalicinin artık şubeleri var.
Ben o küçük dükkanın önünde sırada beklemeyi tercih edenlerdenim.
Boyozumuz güzel, yumurtalar da fırınlanmış.
Bir de hala korkmadan sokakta midye yiyebiliyoruz.
Gevreğimize ise laf yok,
martılar bile gevrek yiyor bu şehirde.
Ya sokakta dökülen lokmalara ne demeli.
En son ne zaman para verip lokma yediniz İzmir'de.

Eskiden ayı oynatıcıları vardı,
şimdi herkesin sahip çıktığı sokak hayvanları.
Kültürparkın içinde kediler için barınaklar türedi.

Eski gazinolar, çay bahçeleri yok belki ama 
biramızı alıp oturduğumuz çimlerimiz var.

Kadınların geceleri sokaklarda artık rahat dolaşamadığı ise külliyen yalan.
Sizi bilmem ama ben, Basmane'nin arka sokaklarında bile gece vakti dolaşabiliyorum.

Rumların, Levantenlerin, Ermenilerin, Yahudilerin
neden yitip gittiklerini düşünmeden, 
Rumca, İtalyanca, Ladino duymayı özleyenler
Arapça ve Kürtçe'den neden bu kadar rahatsız anlayamıyorum.

İzmir kozmopolittir
kozmopolit olmak farklı kültürlerin bir arada yaşaması değil
birlikte yaşayabilmesi ve bu farklılıkları paylaşabilmesidir.
Üzülüyorsak yitip gidenlerin ardından
elimizde kalanları yaşatalım o zaman.

Göçle gelenler eskiden kente adepte olabiliyormuş
peki sorarım size hangimizin dedeleri göçle gelmedi bu kente.
Bizimkiler hemen adepte oldu da şimdikiler mi olamıyor.
Fırsat verilse onlar da olurlar
hatta oluyorlar da.

Benim küçük Suriyelilerimden İbo,
anne babasıyla İstanbul'a yerleşip,
oraları bir türlü sevemeyenlerden.
“Ben İzmirliyim Teo abla, İstanbul'a dönmem” diye isyan edip
İzmir'de nenesinin yanında kaldı.

Muhammed de oldukça akıcı Türkçe konuşuyor mesela
ama “e”leri uzatarak.
N'apsın çocuk
mahalle arkadaşlarının çoğu Roman.

Başka İzmir yok.
Eskisi gibi olmasa da
İzmir hala güzel
hala canlı..

İzmir onu sevmekten vazgeçersek ölür
Dedim ya İzmir Aşktır....

Editör: Haber Merkezi