Gizem TABAN/İZ GAZETE- Ege Perakendeciler Derneği (EGE-PERDER) Başkanı ve Başdaş Marketler Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Feyzi Başdaş, sektörel gelişmeler ve Başdaş Marketler’in yeni dönem çalışmaları hakkında İz Gazete’ye açıklamalarda bulundu.

Yüzde 100 büyüme

Perakende sektöründe son 6 ay ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Ege Perakendeciler Derneği Başkanı ve Başdaş Marketler Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Feyzi Başdaş, “Biz şirket olarak her zaman işimizi daha iyi yapmaya odaklanıyoruz. Tabi 2022’de yaşanan krizin etkileri vardı, ciddi bir sıkıntıydı ama bu sene şubat ayı ile beraber yeni asgari ücretin etkisiyle, insanların yeni maaş algısıyla birlikte cirolarımız arttı. Farklı bir şey yapmadık ama yüzde 100’ün üzerinde bir büyüme var. Şu ana kadarki rakamlar bizi bu sene ayakta tutabilecek pozisyonda. Birçok temel ihtiyacın fiyatı yılbaşından sonra durdu, zamların çoğu kasım-aralık aylarında yapılmıştı, yani firmalar tedbir olarak yılbaşından önce zamlarını yaptı. Şubat ayı ile birlikte fiyatlar durdu. Belli başlı ürünlerde fiyatlar arttı ama onun dışında temel ihtiyaçların fiyatı durdu. Tarihimizde ilk defa Ramazan ayını fiyat artırmadan geçirdik. Depremin de etkisi vardı. Ben 27 yıldır bu işin içindeyim ama 27 yıldır ilk defa Ramazan öncesi zamlar gelmedi. Sonrasında ülke seçim sathına girince kimse fiyat bakmadı, herkes seçime odaklandı. Firmalar da fiyat artırmaya çekindi, fiyatlar da durdu. Hareketlilik durma noktasına geldi ama yaptığımız iş gıda işi olduğu için bir sıkıntı yaşamadık. Ama seçim öncesi ekonomide bir durgunluk oldu, herkes bir bekleme sürecine girdi. Bizim sektör gıda olduğu için avantajlı… Halkın cebine ne kadar ilave para girerse bizim işimiz de o kadar artıyor. Bir etken daha; araba ve ev fiyatlarının yüksek olması insanların elindeki parayı daha çok gıdaya harcamasını sağladı” diye konuştu.

bc2311cd-310a-44d4-892b-440440ea1bbe

Fiyatlar neden yüksek?

“Yiyecek ve içecek fiyatları inanılmaz arttı, bu da fazla talepten kaynaklanıyor” diyerek sözlerini sürdüren Başdaş, “Yoksa bugün restoranların, lokantaların, kafelerin fiyatlarını bu kadar yükseltmesi için bir neden yok. Enerji fiyatları yılbaşından sonra düştü. Sebze fiyatları, güncel sebzelerde şu an geçen sezonun altında… Yakıt maliyetleri de düştü. Ama fiyatlar sürekli yükseliyor. Bunun tek bir sebebi var; asgari ücretin artmasıyla talebin de artması… Bunun dışında zammı gerektirecek bir şey yok. Et fiyatları da yükseldi ama o da şubat ayından sonra yükseldi. Piyasada önde gelen firmalar fiyatını artırdığında herkes ona bakarak aynı şekilde hareket ediyor. Kimsenin, maliyetini hesaplayıp ona göre hareket ettiğini düşünmüyorum. Yoksa bir restoranda bir yemeğin 300 lira olmasının bir sebebi yok. Arz-talep oldukça insanlar daha fazla para kazanmak ister, bu bir gerçek… Arz-talep fazla olunca, o işletmeye fazla müşteri gelince tek yapılan şey fiyatı artırmak. Bunu anlamış değilim. Daha fazla kişiyi memnun edeceğine ‘fiyatı artırıp daha fazla para kazanayım’ düşüncesi oluyor. Daha fazla para kazanma hırsı her zaman işletmeleri de ülkeleri de daha kötü yöne götürür” ifadelerini kullandı.

Müşterilerimiz artıyor

Başdaş Marketler olarak hem müşteri sayısını artırmak hem de maliyeti düşürmek için yaptıkları çalışmalardan söz eden Başdaş, şöyle konuştu: “Bizim gider kalemlerinde azaltabileceğimiz bir şey yok. Bu kez, daha fazla iş yapıp maliyetleri azaltmaya çalışıyoruz. Biz de yılbaşından beri kendimize bir plan yaptık; hangi ayın hangi haftalarında daha az iş oluyorsa o günlere kampanya koyduk. Yani yüzde 25 zam koyacağımıza, yüzde 10-15 koyduk ama müşteri çektik. Ve her defasında müşteri sayısını artırıyoruz. Biz müşteri sayısı arttıkça fiyatı da arttırırsak eleştirdiklerimizden bir farkımız kalmaz. Zaten bize ne kadar müşteri gelirse bizim maliyetimiz o kadar azalıyor. Ocak ayında maliyet 28 iken şu an 24 seviyesine çektik. Çünkü kiralar, enerji maliyeti, personel ücreti sabit… O yüzden biz ne kadar iş yaparsak o kadar maliyetimiz düşüyor.”

Tarladan tezgaha

Kendi ürünlerini üretip satmanın avantajına da sahip olduklarını belirten Başdaş, “Örnek verecek olursak; kışın sadece yeşillik ve marul ekiyoruz. İzmir özellikle yeşilliği, marulu çok seviyor. Türkiye’de belki de bizden daha iyi ve daha ucuza yeşillik satan başka bir market yoktur. Çünkü kendimiz üretiyoruz, arada kimse yok. Tarladan getirip tezgâha koyuyoruz. Yaz mevsiminde yaklaşık 20 gün sonra çıkacak olan domates, salatalık, biber ekimini yaptık. Onu da piyasanın altında satacağız. Sebzeyi hem kaliteli üretip hem de piyasanın altında sattığınız zaman haliyle müşteri talebi fazla oluyor” dedi.

5d5762d9-31f9-4822-b4c4-f678eb48cc60

Et fiyatları düşecek

Et fiyatlarının fahiş oranda yükselmesini değerlendiren Başdaş, şunları söyledi: “Geçen sene süt fiyatları arttı, ciddi şekilde artış olduğunda süt üreticileri dişi tohum attılar, yani geçen sene Türkiye’deki doğumların büyük kısmı inek oldu. Dana değil inek doğumu yaptırıldı. Ne için? Süt fiyatları yüksek, inekler daha çok para etmeye başladı. Herkes dişi tohum attı. Bu kez Türkiye’de erkek dana sıkıntısı çekildi. Elinde erkek hayvanı olanlar da hepsi fiyatı yükseltti. Yıl başında ücretler artınca, et fiyatı alım gücüne göre düşük kaldı. Ocak-şubat ayında bir anda et kilo artışı oldu, bunun üzerine hemen fiyat artışı oldu. Televizyonda, sosyal medyada bu daha da dillendirildiği zaman fiyatlar daha da yükseldi. Et ve Balık Kurumu, Ramazan ortasında müdahale etti, bunu durdurabilmek için yurt dışından et getirdiler. İlk İstanbul’a verdiler, İstanbul’daki yerel marketlerle sabit fiyat anlaşması yapıldı ve et fiyatı biraz durdu. Ama aradan 10 gün geçti, tekrar yükselişe geçti. Ardından Ankara’yı devreye soktular. Et ve Balık Kurumu ile Federasyon olarak görüştüğümüzde; ‘Biz bunu durdurana kadar Batı’dan başlayacağız, çünkü hayvancılığın büyük kısmı Doğu’da… Batı’dan ucuz et sattırmaya başlayacağız, Doğu’daki hayvan buraya da gelmez, gelmeyeceği için fiyatlar da düşecek’ dediler. İkinci hamleyi yaptılar, tekrar durdu, sonra tekrar yükseldi. Şimdi en kısa sürede İzmir’de de başlayacaktır. İzmir’de başladığımız zaman et fiyatı biraz daha düşecek. Yani gördüğüm kadarıyla karkas et fiyatını 150 civarına çekene kadar Et ve Balık Kurumu bu işin peşini bırakmayacak. Zaten Kurban Bayramı yaklaştı, Kurban’dan sonra et fiyatları düşecek.” 

Herkes zarar ediyor

Tüm marketlerin şu anda et fiyatları dolayısıyla zarar ettiğini söyleyen Başdaş, “Şu anda bizim aldığımız karkas et fiyatı 230-240 civarında, bunun kemiğiyle beraber bize etin çıplak maliyeti 300 lira… Tezgaha gelmesi, işçilik, enerji maliyeti derken çok daha pahalı oluyor. Perakendenin tamamı şu an etten zarar ediyor. Çünkü 240 lira aldığınız karkas etin yüzde 25’i kemiktir, yağı vesaire toplamda 25 lira sırf etin maliyeti var, işçilik maliyeti gibi maliyetleri de ekleyin et oluyor 300 lira… Bu yüzden 400’ün altında sattığınız her etten para kazanamıyorsunuz. İşçilik bizden gidiyor, onu koyduğumuzda zarar ediyoruz. Buna rağmen ne için satıyoruz? Bu bir fırtınadır, oturacak diyoruz. Bir de seçim atmosferi vardı, 1-2 ay içinde tahminimce bütün taşlar yerine oturacak” dedi.

Kutuplaşma bitmeli

Hem iktidara hem muhalefete çağrıda bulunan Başdaş, “İki yıla aşkın pandemiyi yaşadık, onu atlattıktan sonra seçim atmosferine girdik. Seçim atmosferi de ülkeyi kutuplaştırdı, sürekli bir gerginlik ve mutsuzluk vardı ama artık seçim bitti. Bu saatten sonra iktidardan da muhalefetten de beklentimiz; eforlarını ülkenin çıkarları için harcamaları… Artık önümüze bakmamız lazım. Eğer şimdiden yerel seçim startını alırlarsa, ülkede yine kutuplaşma olacak. Ülkenin sorunlarına odaklanılması lazım. Muhalefetin iktidara yardım etmesi veya iktidarın muhalefetten yardım alması lazım. Herkesin, koltuğuna değil ülkenin geleceğine odaklanması gerekiyor. Toplumu bu kadar kutuplaştırmaya gerek yok. El birliğiyle hareket edersek bu ülke 1 yıl içinde ekonomik refaha kavuşur. Siyaset ortamı rahat bırakırsa iş insanları zaten kendi yolunu bulur. Bu ülkenin insanı zor şartlarda yaşamaya alışkındır, en zor şartlarda bile şirketler ayakta kalıyor. Krizlere alışığız ama yeter ki kutuplaşma bitsin” diye konuştu. 

98893756-745f-4741-8814-3d4addfe01b5

Başdaş’ın 2023 hedefi

Geçtiğimiz hafta Bayraklı’da bir şube daha açtıklarını belirten ve Başdaş Marketler’in 2023 hedeflerine ilişkin açıklamalarda bulunan Mehmet Feyzi Başdaş, “GES yatırımı yaptık. Kendi elektriğimizin yüzde 35’ini karşılayacak yatırımı yaptık, yüzde 100’ünü karşılayacak bir hamle de yapacağız. Bunu da yaptıktan sonra kendi maliyetimizi azaltmış olacağız, böylece rekabet gücümüzü artıracağız. Ama öncelikle kendi sütümüzü üretme hedefimiz var. Hedefimiz, kendi ineklerimizden topladığımız sütü marketlerde çiğ süt olarak insanların alması… Bunun için Manisa tarafı ya da Ödemiş-Tire taraflarında yer bakıyoruz. Şartlarımıza uyan araziyi bulduğumuzda çiğ süt yatırımı yapacağız. Bunu sağladığımızda da rekabet gücümüz artacak. Ayrıca Başdaş online olarak da devam ediyor, her geçen biraz daha büyüyor” dedi.

 Perakende yasası acilen çıkarılmalı

Büyük marketlere karşı yerel esnafın korunması gerektiğini dile getiren Başdaş, “Perakendeciler olarak devlet ile bir görüşme halindeyiz. Yasa taslakları konuşuldu, tartışıldı ama ülke son 5-6 ay seçim atmosferine girince kaldı. Şu an Ticaret Bakanlığı’nda beklemede… Umut ediyorum kısa süre içinde bu işi tamamen bitirme noktasına geleceğiz. Perakende Yasası’nın artık geçmesi gerekiyor. Büyük marketlere karşı mücadele ediyoruz ama rekabet edemiyoruz. Hayatta kalmak için çok efor sarf ediyoruz. Perakendeciler olarak yeni hükümetten; paranın tüm Türkiye’de homojen olarak dağılması için özellikle yerel esnafı koruyacak Perakende Yasası’nın acilen çıkmasını istiyoruz. Sonuna kadar bu işin peşini bırakmayacağız. Çünkü esnafın ayakta kalması lazım” ifadelerini kullandı.

Editör: Duygu Kaya