Kamuda görev yapan yaklaşık 4 milyon memur ile 2,5 milyon memur emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri devam ediyor. Bu süreçte Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda Bakan Vedat Işıkhan ile bir araya geldi. Toplantıda, Kamu İşveren Heyeti'nin daha önce sunduğu 2026 yılı için yüzde 10 + yüzde 6 zam teklifine ek olarak yeni bir öneri sunuldu. Buna göre, memurların taban aylığına 1000 TL artış yapılması teklif edildi. Yetkililer, Bakan Işıkhan’ın başkanlığında yürütülen toplu sözleşme müzakerelerinin, hizmet kollarına yönelik görüşmelerle birlikte hafta sonu da dahil olmak üzere önümüzdeki hafta boyunca süreceğini bildirdi.
Toplantı sonrası açıklama gerçekleştiren Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın, şunları aktardı:
Bin liralık teklif, sendikalarımıza sahayı işaret etmek demektir
"Bugün, Kamu İşveren Heyeti'nin 8. dönem toplu sözleşmede ikinci teklifi sunma günü. Sabah Bakan Bey ile bir görüşme gerçekleştirerek, bugün bir teklif sunması gerektiğini iletmiştim; heyet başkanı olarak çünkü gün içerisinde henüz aranmamıştık. Bunun üzerine bir değerlendirme yaparak, masada bulunan üç konfederasyon başkanıyla, heyet başkanı olarak bizleri davet ettiler ve beraber bir görüşmeye geçtik. Az önce ikinci teklifi istedik. Fakat, ikinci teklifi ifade etsek mi etmesek mi bilemiyorum. Taban aylığa sadece 1.000 TL'lik bir teklifte bulunuldu. Adres doğru ama miktar son derece yanlış. Evet, bu masadan mutlaka ama mutlaka önemli sonuçlar çıkması gerekiyor. Taban aylık en önemli taleplerden birisi. Çünkü emeklileri de ilgilendirdiği için, en önemli taleplerden birisi. Oradan teklifin 10.000 TL taban aylıkla başlamasını ve bunun üzerinden müzakere sürecinin açılmasını istedik. Ama 1.000 TL taban aylığa sadece bir iyileştirmeyle, bugünkü teklif beklentisi karşılanmaya çalışıldı. Bu teklif, bu beklentiyi karşılamaz. Onu çok söylüyorum, çok net olarak söylüyorum. Bu, bizlere, sendikalarımıza sahayı işaret etmek demektir.
Şimdi genele ilişkin teklifler var
Biz, bize sahayı işaret etmeyin diye burada açıklama yaptık ilk tekliften sonra. Fakat bu, direkt sahayı işaret etmek olarak algılandı. Çünkü dört günümüz var önümüzde. 23 gün bu anlamda geride kaldı. Bu dört günlük süreç içerisine, bütün her şeyi sıkıştırıp; hizmet kolu teklifleri, müzakere, müzakere, müzakere… Evet, görüştük ama hiçbir bağlayıcı cümle yok. Şimdi genele ilişkin teklifler var; masada hiçbir bağlayıcı cümle kurulmadı. Gece gündüz çalışmak gerekiyor ve bunu yetiştirmek gerekiyor. Masada akademik zam konusu önemli taleplerimizden birisi. Kariyer uzmanlarından şube müdürlerine varana kadar masadan beklenti var. Mühendisler ve teknik personele ilişkin masadan çok ciddi beklenti var. Bunu bütün kamuoyu biliyor. Genel idare hizmetler sınıfındaki tüm çalışanların bu boyutuyla beklentisi var; idari personelin beklentisi var. Yardımcı hizmetler konusu… Bunu kaldırın, bunları genel idare hizmetler sınıfına aktarın diye uzun süredir gayret gösteriyoruz.
Gelir adaletinin sağlanmasına ve ücret dengesizliğinin ortadan kaldırılmasına şiddetle ihtiyaç var
Bundan önceki toplu sözleşmelerde de ısrarımızı ifade ettik. Bununla ilişkin beklenti var ama daha hiçbiriyle ilgili net bir cümle yok. 3600 ek gösterge konusu, geçen toplu sözleşmede, toplu sözleşme süreci içinde bitirelim ve çalışalım diye karar aldık. Çalışılmadı. Süre daha bitmedi. Süre evet, aralıkta bitecek. Ama gelin bunun müjdesini burada verin; üzerinden yeteri kadar zaman geçti diyoruz. Henüz bu konuda cümle yok. Bayram ikramiyesi konusunda cümle yok. Kreş konusunda cümle yok. Aile yılı dedik, aileye ilişkin sosyal yardımlar artırılsın; aile dostu vergi politikası konusunda gelin adım atalım dedik. Henüz cümle yok. 1. derece verilmesi konusu memurlara… Önceki toplu sözleşmelerde aldığımız tarihten sonra başlayan memurların 1. derece beklentisi var, cümle yok. Disiplin affı ile ilgili cümle yok. Kira yardımı ile ilgili cümle yok. Büyükşehirlerdeki memurun kirada zorlandığını bundan önce ifade ettik. Onun için diyoruz ki, bakın, gelir adaletini sağlayan ve ücret dengesizliğini ortadan kaldıran bir toplu sözleşme olsun. Kamunun şu an en fazla buna ihtiyacı var. Gelir adaletinin sağlanmasına ve ücret dengesizliğinin ortadan kaldırılmasına şiddetle ihtiyaç var. Bu nedenle masadan mutlaka bunu sağlamak zorundayız. Çünkü kamu, bu saatten sonra çalışma barışı itibariyle gerçekten zorlanacaktır."