Getirdiği düzenlemelerle eğitimi tarikatların talepleri doğrultusunda şeklillendirdiği eleştirileri alan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, çocuğunu özel okula göndermesiyle ilgili olarak Yeni Yol grubundan Selçuk Özdağ tarafından sorulan soruya yanıt verdi. BirGün’ün haberine göre, Özdağ Tekin’e, “Bakan ve bakan yardımcılarının çocuklarının devlet okullarını tercih etme oranı nedir? Bakanlık düzeyinde yürütülen kamu politikalarının, bakan ve üst düzey bürokratların kendi çocuklarını gönderdikleri okullardan bağımsız olmasının, toplumda eşitlik algısını zedelediğini düşünmüyor musunuz? 2018 yılından bugüne kadar görev yapmış tüm bakanların ve bakan yardımcılarının çocuklarının ilköğretim düzeyinde devam ettikleri okullar hangi türdendir?” sorularını sordu.
“DEMOKRASİNİN KANITI”
4 Kasım’da sorulardan bazılarına yanıt veren Tekin kendisini “Tercih özgürlüğü” savıyla savunurken, “Vatandaşların herhangi bir eğitim kurumunu tercih edebilmeleri demokratik bir hukuk devleti olmanın göstergelerinden biri olduğu gibi, Bakan ve bakan yardımcıları da aynı tercih hakkına sahiptir” ifadelerini kullandı. Her fırsatta İmam Hatip okullarını öven Tekin, bakan ve bakan yardımcılarının kaçının çocuklarını özel okula gönderdiğini ise açıklamadı. Bakan Tekin verdiği yanıtta: “Ülke vatandaşlarının çocuklarının eğitimi için yasal statüde eğitim veren herhangi bir eğitim kurumunu tercih edebilmeleri demokratik bir hukuk devleti olmanın göstergelerinden biri olduğu gibi, Bakan ve bakan yardımcıları da aynı tercih hakkına sahiptir.
“TERCİH ÖZGÜRLÜĞÜ”
Bireylerin eğitim için tercih ettikleri okullar, siyasi bir değerlendirme aracı olamayacağı gibi, etkin görevde olan kamu görevlileri için de siyasi bir değerlendirme aracı değildir. Vatandaşlarımızın ve kamu görevlilerinin eğitim kurumu tercihi; iddia edilenin aksine eğitim kurumlarının ve devlet okullarının güvensizliğini değil, eğitim kurumlarının çeşitliliğini ve tercih özgürlüğünün göstergesidir. Öte yandan başta kamu görevlisi olmak üzere hiçbir ülke vatandaşının eğitim tercihine ilişkin bilginin üçüncü şahıslarla paylaşılması hukuki ve ahlaki açıdan uygun olmadığı gibi kişisel tercihleri ve aile mahremiyetini gözetmek de görevlerimiz arasındadır. Sonuç olarak Bakanlığımızın önceliği; tüm çocuklarımızın eşit şartlarda, kaliteli ve çağın gereklerine uygun bir eğitim almasını sağlamaktır” şeklinde konuştu.




