Ayvalık, Ege’nin kuzeyinde saklı kalmış ama bir o kadar meşhur bir güzellikleri arasında yer alıyor. Taş evlerle dolu dar sokakları, zeytin kokan havası ve denizin üzerinde gün batımı manzaralarıyla ziyaretçilerine hem dinginlik hem de keşif dolu zaman geçirmenizi sağlıyor. Ulaşımı kolay ama sunduklarıyla bir o kadar zengin olan Ayvalık, tarihi dokusuyla geçmişe yolculuk ettirirken, lezzet duraklarıyla da büyülüyor.
Tarihi Rum evleri ve kaldırımları
Ayvalık’ın kalbi olan merkezdeki Arnavut kaldırımlı taş sokaklar ve tarihi Rum evleri sizleri büyüleyecek. Sahilden iç kısımlara ilerledikçe, cumbalı taş evler ve dar sokaklar arasında kaybolacağınızı hissedeceksiniz. Bu evlerin çoğu 150 yıl öncesine dayanıyor ve sit alanı olarak korunmaya devam ediliyor.
Mübadele sonrası Girit ve Midilli’den gelen Türklerin yerleştiği evlerin bir kısmı hala yaşam alanı olarak kullanılıyor. Bazıları ise butik otel veya pansiyon olarak turizme kazandırılmış. Ayvalık sokaklarında yürürken tarihe tanıklık ediyor.
Macaron Mahallesi
Ayvalık sokaklarında gezerken mutlaka Macaron Mahallesi’ne uğramanız gerekiyor. Adı, bölgenin Rumca adı olan mercanköşkten geliyor. Eskiden kahvehanelerle dolu erkeklerin yoğunlukta olduğu bir mahalle olan Macaron, günümüzde tatlı kafeler, pastaneler ve antika ile sanat dükkanlarıyla dolu bir dinlenme durağı haline getirildi. Burada ünlü Macaron Muhallebicisi’nde bademli ve damla sakızlı muhallebi, Şeytanın Kahvesi’nde ise koruk suyuna ziyaretçiler büyük ilgi duyuyor.
Taksiyarhis Anıt Müzesi
Ayvalık’ın en önemli yapılarından biri olan Taksiyarhis Anıt Müzesi, 15. yüzyılda Rumlar tarafından inşa edilmiş ilk kilise olarak biliniyor. Uzun yıllar depo olarak kullanıldıktan sonra restorasyonla müzeye dönüştürülmüş. Heybetli duruşu, tavan işlemeleri ve Hazreti İsa’yı anlatan resimlerle ziyaretçilerini büyülüyor.
Saatli Cami
1850’lerde Rumlar tarafından kilise olarak inşa edilen yapı, mübadeleden sonra camiye çevrilmiş ve çan kulesine bir saat eklenmiş. Huzurlu ve sade atmosferiyle cami, dinlenmek ve tarih içinde kısa bir mola vermek için ideal bir durak.
Dünyaca meşhur lezzet: Ayvalık Tostu
Ayvalık denince ilk akla gelen lezzet, meşhur Ayvalık Tostu. Nohut mayasıyla yapılan özel ekmeği ve tulum peyniri, kasap sucuğu, turşu ve domatesten oluşan özgün malzemeleriyle klasik tostlardan ayrılıyor. Yanında Özerhisar ayranı ile tadını taçlandırabilirsiniz.
Cunda Adası
Ayvalık Adaları’nın en büyük ve yerleşime açık tek adası Cunda, bölgenin gözbebeği. 1964’te inşa edilen köprüyü geçtikten sonra adaya ulaşıyorsunuz. Uzun sahil şeridi, ikonik yapıları, balık restoranları ve zeytinyağlı mezeleriyle Cunda, huzurlu bir keşif sunuyor.
Bunları da mutlaka görmelisiniz
Taş Kahve: Vitray camları ve yüksek tavanıyla ikonik bir mekân. Dibek kahvesi mutlaka deneyin.
Rahmi Koç Müzesi: Kilise ve cami olarak kullanılan yapı, restorasyon sonrası özel müze olarak ziyaretçilerini bekliyor.
Alibey Heykeli: Kurtuluş Savaşı kahramanı Yarbay Ali Çetinkaya anısına yapılan heykel, adada görülmesi gereken simgesel noktalardan biri.
Sanat Köyü Küçükköy
Fatih Sultan Mehmet döneminden kalan Küçükköy, günümüzde sanatın ve Boşnak kültürünün birleştiği bir köy hâline gelmiş. Heykel sanatçısı Uğur Çalışkan öncülüğünde restore edilen evler, galeriler, atölyeler ve kafelerle dolu.
Küçükköy Muhallebicisi’nde tahin, pekmez ve cevizle hazırlanan muhallebiyi deneyebilirsiniz.
Boşnak böreği ve mantısı, köyün gastronomik keşfi için ideal.