Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, AKP'ye geçmesinin ardından toplanan ilk büyükşehir belediye meclis toplantısına katılmadı. Çerçioğlu'nun katılmadığı Eylül ayı meclis toplantısını kendisiyle birlikte hareket ederek CHP'den istifa eden Başkan Vekili Polat Bora Mersin idare etti. Meclis toplantısı başlamadan önce CHP'li meclis üyeleri ve belediye başkanlarının salona girişi sırasında belediye personeli ile meclis üyeleri arasında gerginlik ve arbede yaşandı. Girişteki gerginlik meclis salonunda da devam etti. Cumhur İttifakı meclis üyelerinin oturduğu sıraların arkasında ve meclis salonu dışında bekleyen belediye personeli olduğu belirten kişilerce sık sık "Aydın'ın efesi topuklu efe", "Ömer dışarı" sloganları atıldı. Meclis salonunda sükunetin sağlanmaması üzerine Başkan Vekili Polat Bora Mersin, yoklamanın yapılmasının ardından elindeki kağıtlarda fosforlu kalemle işaretlenmiş olan meclis çalışma yönetmeliğinin ilgili maddesini okuyup oturumu ileri bir tarihe erteledi. CHP Grubu, oturumun ertelenmesine tepki gösterdi.
Bunun provokasyon olduğu çok belli
Meclisin ertelenmesinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili ve Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, şunları kaydetti:
"Polat bey çok taraflı bir meclis başkanlığı yapmaya kalktı. Buraya katılan vatandaşları uyardı. Ama burada maaşlı, Özlem Hanım için slogan bizim aleyhimize slogan atan arkadaşlara ilişkin en ufak uyarısı olmadı. Bu tarafsızlık olmadığı sürece meclis toplantılarının sağlıklı olması mümkün değil. Dolayısıyla da biz tarafsızca buraya yüreği olan Özlem Çerçioğlu'nun çıkması gerekirdi. Eğer Polat Mersin çıktıysa vekil sıfatıyla buradaki meclisi objektif bir şekilde yönetmesi gerekirdi."
Yaşananların “provokasyon” olduğunu belirten Günel, "Bunun provokasyon olduğu çok belli. Meclis bir sonraki zaman yapılır. Bu kesinlikle planlı. Yani bakın meclisin iptalini sağlayan eylemleri yapan büyükşehir belediyesinin personeli. Slogan atan onlar. Arkadaşlarımızın hiçbiri meclis salonunda slogan atmamasına rağmen bakın slogan atmaya devam ediyorlar. Meclis sükunetinin sağlanmaması ve provoke edilmesi tamamıyla büyükşehir talimatlı personeli tarafından gerçekleşmiştir. Planlı gelinmiş. Zaten meclis toplantı yapılmamak üzere gelinmiş. Bizde kendilerince moral bozukluğu yaratmaya çalışacaklar ama çok basit. Buna vereceğimiz cevap; Sultanhisar'daki rantı, aile büyüklerindeki rantı bir zahmet açıklarsa ondan sonra konuşalım" dedi.
CHP Grubu'nun meclis salonundan çıkışı sırasında ışıklar kapatılarak belediye çalışanı olduğu belirten grubun sloganları devam etti.
Emir ve talimatla hakaretler edildi
Meclis salonundan ayrıldıktan sonra CHP Aydın İl Başkanı Hikmet Saatçı, belediye başkanları ve meclis üyeleri basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı yapan Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili ve Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, şunları kaydetti:
"Bugün malum meclis toplantısının ilanı üzerine iki saat önce il başkanlığımızda tüm grup üyelerimizle beraber toplandık. Gündeme ilişkin toplantımızı yaptık. Kararlarımızı aldık. Hep beraber partililerimizle birlikte meclis toplantımızın yapılacağı Büyükşehir Belediye binamıza doğru ilerledik. Partilerimizin en doğal hakkı protesto hakkı. Bizimle yürürken hiçbir taşkınlığa sebebiyet vermeden eylem haklarını kullandılar, protesto haklarını kullandılar. Hiçbir fiziksel taşkınlığa gerekçe olmadan, hiçbir fiziksel taşkınlık yapmadan demokrasiden kaynaklanan protesto haklarını kullanarak binaya doğru ilerledik. Meclis salonuna girdik. Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun organize ettiği, hepsinin belediye personeli olduğunu bildiğimiz arkadaşlarımız tarafından emir ve talimatla tarafımıza hakaretler edildi. Sloganlar atıldı. 'Buna da doğal, protesto hakkı' dedik. Meclis salonuna girmek üzere yeltendik. Bu süre içinde meclis salonunun kapısı belediye başkanlarımızın yüzüne çarpacak şekilde kapatıldı. Nazilli Belediye Başkanımız Ertuğrul Tetik'in yüzüne meclis divanında bürokrat olarak yer alan arkadaşımız Zafer Uçar, görmesine rağmen onun suratına çarparak kapıyı kapattı. Bu provokasyonlara da arkadaşlarımız aldırmadı, içeriye girdik. İçeriye girip oturduğumuz andan itibaren demokrasiden kaynaklanan eylem hakkını ne anlama geldiğini bilen arkadaşlarımız, partililerimiz, tarafsız vatandaşlar salona girdiğimiz zaman itibaren sustu. Fakat provokatörler susmadı. Onlar bizi provoke etmeye devam ettiler. Arkadaşlarımıza, şahsımıza, grubumuza yönelik hakaret içeren saldırılarına devam ettiler. Meclis toplantısı başlamış olmasına rağmen Meclis Başkan Vekili Polat Mersin geldi. Kürsüye oturdu. İçerideki vatandaşlarımızın meclise katılma hakkı var. Çünkü meclis toplantıları halka açıktır. Sükunetli bir şekilde arkadaşlarımız orada durdular. Basın mensupları görevini yaptı. Onlara da yer açıldı. Ama provokatör olarak oraya yerleşen kişiler susmadılar. Meclis Başkanı her nasılsa susan arkadaşlarımızın salondan çıkmaya davet etti. Ama sağ tarafında bulunan belediye personeli provokatör olmuş arkadaşlarımızı salonun dışına çıkmaya davet etmediği gibi 'Susun' bile demedi.
Arzu ettikleri kararı aldıramayacak olmaktan dolayı provokasyon yapıldı
Bugün belli ki büyükşehir belediye başkanı meclis çoğunluğu Cumhuriyet Halk Partisi grubunda olan bir meclisi yaptırtmamak istemiş. Bu provokasyonu planlı bir şekilde hazırlamış. Büyükşehir belediye meclis başkanı olan Polat Mersin zaten kendi tarafında olan, provokatörlük yapan arkadaşları susturamıyor. Bu nedenle meclis ertelendi. Şimdi meclisin ertelenmesi bizim için bir şey ifade etmez. Biz grup olarak yine dimdik görevimizi yapmak üzere o meclise salı günü de gideceğiz. Yine sükunetle Aydın'ın önceliklerini önümüze alarak planlı bir şekilde, grup halinde ortak karar alarak mecliste almış olduğumuz kararları uygulayacağız. Buna ilişkin de çalışmaya devam edeceğiz. Bugün birçok önergemiz var önergelerimizi sunduk. Ama meclis meclis yapılamadığı için önergelerimiz gündeme alınamadı. Salı günü meclis kaldığı yerden devam edecek. Dolayısıyla bu süreci takip edeceğiz. Bizi korkutup kaçırıp ya da bizim psikolojik harpte yenileyeceğimizi düşünen birileri varsa daha çok beklerler. Biz Cumhuriyet Halk Partililer direnmeye alışığız. Biz direnmeyi biliriz. Biz mücadeleyi biliriz. Biz üç, beş provokatörün söylemleriyle, eylemleriyle, meydanları boşaltacak adamlar değiliz. Biz onlarca belediye başkanımız içeride tutukluyken sokakları boşaltmamış, sokaklar da milyon olmuş bir partinin üyeleriyiz. O yüzden bizi burada elindeki güçle topuklayarak gittiği yerde birtakım imkan ve gücü arkasına alarak bizleri yıldırabileceğini, bizlerin çalışmamızı engelleyebileceğini düşünen birileri varsa bu işte çok yanıldıklarını zaman içinde anlayacaklar.Asıl dertleri Cumhuriyet Halk Partisi'nin çoğunluğunu halen koruyor olması. Bu çoğunlukla mecliste arzu ettikleri birçok haksız kararı aldıramayacak olmaktan dolayı bütün bu provokasyon yapıldı.
Hakkımızı helal etmiyoruz
Basın açıklaması sırasında bir itfaiye aracının sirenleri açarak alanın yakından geçmesi üzerinde sözlerini sürdüren Günel, "Bu da provokasyon. Burada sizinle basın toplantısı yapamayalım diye planlanmış. Cumhuriyet Halk Partisi bu süreçte kararlıdır. İl Başkanımızla birlikte 10 belediye başkanımız ve 47 meclis üyemizle birlikte kararlıdır ve Aydın için hizmet etmeye devam edecektir. Bugüne kadar zorbalıkla, bugüne kadar dayatmayla, bugüne kadar elindeki imkanla birtakım şeyleri almaya alışık olanlar bu saatten sonra bu alışkanlıklarından vazgeçmek zorunda kalacaklar. Ona güvenmiş olan Aydın halkının 344 bin üç oyunu alıp AK Parti'ye geçen Özlem Çerçioğlu protesto edilmeyeceğini mi, buna karşı bir eylem yapılmayacağını mı düşünüyordun? Buna bir eylem yapmak Cumhuriyet Halk Partililerin, ona güvenerek oy veren insanların en doğal demokratik hakkı değil mi? O değil miydi? Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Bey, AK Parti'ye geçtiğinde 'bu oyu insanlar Cumhur İttifakına değil Millet ittifakına verdi. Ben de senin için geldim orada çok çalıştım. Ben ve Cumhuriyet Halk Partililer hakkımızı helal etmiyoruz' diyen o değil miydi? Şimdi biz de ona hakkımızı helal etmiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediye başkan adayları, bütün neferleri, başta il başkanımız olmak üzere mahalle mahalle, sokak sokak bu partinin seçim kazanması için çalıştı. Bakın bugün arkadaşlarımız belediyenin önünde ona vermiş olduğu oyları temsili olarak yaktı. Eğer protesto edilmemeyi beklemek kadar bir gaflet olabilir mi? Tabii ki bu halk bu eylem hakkını kullanacak ve biz de buna ilişkin üç, beş kelime söyleyeceğiz" dedi.
Meclis iradesine darbe yapanlara karşıyız
CHP Grubu'nun fiziksel şiddette uğramamasının önüne emniyete tarafından alınan önlemlerle geçildiğini de aktaran Günel, "Biz bir kaos peşinde değiliz. Biz bir isyan yaratma, meclisi çalışamaz hale getirme, Aydın'a hizmet etme noktasında bir engel olma noktasında değiliz. Bakın biz gayet güzel geldik meclis salonumuza oturduk. Meclis yapmaya hazır bir vaziyette bekledik. Biz Aydın'ın önceliklerini yine göz önüne alarak başta il başkanımız ve belediye başkanlarımız, meclis üyelerimiz olmak üzere çalışmaya devam etmek istiyoruz. Bu ortamı germeye devam edenler, bu kaosu beslemeyi devam edenlerin bundan bir menfaati var ki bunu yapmaya devam ediyorlar. Ama şunu bilmeleri lazım; hiçbir Cumhuriyet Halk Partiliyi yıldıramazlar. Geri adım attıramazlar. Bizim içimizde istedikleri zaman yönlendirebilecekleri adam yoktur. Biz demokrasiye inanırız. Bugün 12 Eylül. 12 Eylül darbesine ne kadar karşıysak bugün mecliste provokasyon yaparak, Cumhuriyet Halk Partililerin meclis iradesine darbe yapanlara da karşıyız ve onları buradan kınıyoruz" diye konuştu.