Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin görülen davada otelin yönetim kurulu üyeleri Emine Mürtezaoğlu, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras hakkında iddianamede olası kasttan ceza talep edilirken esas hakkındaki mütalaada “bilinçli taksirden” ceza istenmesine tepki gösterildi.

Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin görülen davada otelin yönetim kurulu üyeleri Emine Mürtezaoğlu, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras hakkında iddianamede olası kasttan ceza istenirken esas hakkındaki mütalaada “bilinçli taksirden” ceza istenmesine tepki gösterildi. Oğlunu kaybeden Serpil Gençbay, “Yangın sırasında kapıları çaldılarda mı da hafifletici neden oldu ve suç vasfı değişti Emine Mürtezaoğlu, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras için. Burada herhangi bir yargılama sürecine yardımları da olmadı, bırakın yardımı üstüne her şeyi gizliyorlar. Suç vasfının düşürülmesini bırakın ağırlaştırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de, 21 Ocak’ta 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasına ilişkin, 20’si tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.

Taraf ve izleyicilerin fazla olması nedeniyle duruşma, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi spor salonunda hazırlanan duruşma salonunda görülüyor.

Duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yakınlarını kaybedenler ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya tutuklu sanıklar getirildiği sırada yakınlarını kaybeden aileler, “Çocuklarımızın katilleri geliyor” diye tepki gösterdi. Duruşma esas hakkındaki savunmaların alınmasıyla başladı.

"Bu dava eksik başlamıştır"

İlk olarak söz alan yangında oğlu Yiğit Gençbay’ı kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, şunları söyledi:

“Burada bir daha böyle olaylar yaşanmaması için örnek bir karar çıkacak, vicdanımız huzur bulacak. Ancak bu dava eksik başlamıştır. Pek çok şüpheli kamu görevlisi bu yargılamaya dahil edilmedi. Adalet Bakanlığı ve pek çok üst düzey görevli yargının önüne bariyer koymuştur. Başsağlığı dilemesi gereken Turizm ve Kültür Bakanı, televizyon televizyon gezip kendilerinin suçsuz olduğuna insanları inandırmaya çalışmıştır. Kamu görevlilerin yargı önüne çıkmasını engelledi. Çalışma Bakanı da kendi payına düşen bariyeri yargı önüne koyup kendi açısından sorumlu olan kamu görevlilerine soruşturma izni vermedi. Aynı şeyi İçişleri Bakanlığı da valiler açısından yaptı. Bakan Yardımcısına ilişkin süreci takip ediyoruz, onun da yargı önüne çıkacağına inancımız tam. Yargı önüne konulan bariyerlerin kaldırılacağına inanıyoruz. Biz 78 canımızla birlikte yandık.

"Sayın Bakandan bu yönde hukuka uygun bir tavır beklemek gerçekçi değildir"

Danıştay kararı ile soruşturma izni verilen Turizm ve Kültür Bakanlığı personellerinin derhal tutuklanarak görevlerinden uzaklaştırılması gerekmektedir. Ancak Sayın Bakandan bu yönde hukuka uygun bir tavır beklemek gerçekçi değildir. Tüm yönetim kurulu üyeleri açısından olası kast unsuru vardır. Çünkü otel yönetiminin sorumluluklarını hiç yerine getirmemesi ölüm sayısını artıran önemli bir etken olmuştur. Otel sahibi ailenin tamamı burnu bile kanamadan otelden çıktı. Ancak otelde kalan misafirler uyandırılmadı. İl Özel İdaresi gerekli denetim yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Görevli her bir idare, Belediye, Bakanlıklar vs. biri diğerinden denetim beklemiş. Sorumlu bu idarelerin biri dahi görevini yerine getirmiş olsaydı bu durum ortaya çıkmayabilirdi. Görevlerini yerine getirmeyen idareler nedeniyle hayatını kaybeden sayısı artmıştır. Burada yargılanan ve henüz buraya getirilmeyen kamu görevlilerinin eylemlerinin cezai sorumluluk getirdiği ortadadır.

"Bu sanıklar olası kastla cezalandırılmalıdır"

Sanıkların yangın sırasındaki davranışları da olası kastın unsurunu oluşturmuştur. Yangın alarmlarının çalıştırılmamasını istemek de olası kasttan değerlendirilmelidir. Emir Aras ve eşi Elif Aras’ın kendileri ile aynı katta bulunanların kapısını bile çalmadan, hatta dışarıda karşılaştıkları misafirlere haber vermeden otelden kaçmaları da olası kast unsuru olarak değerlendirilmelidir. Sanıklar yangın öncesinde olduğu gibi yangın sırasında da ihmalli davranışlarda bulunmuşlardır. Elif Aras, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Emine Mürtezaoğlu yönetim kurulu üyeleridir. Ve bu üyelerin yönetim ve denetim görevleri vardır. Yangına ilişkin tüm tedbirleri almaları gerek. Bu sanıklar yangından sonra tutuklanana kadar sahibi oldukları diğer otelde ve bu otelde görev yapmışlardır. Bu yüzden bu sanıklar olası kastla cezalandırılmalıdır. Bu sanıklar kendilerine ait araçların otelin garajından çekilmesi için emir vermişlerdir. Benim oğlum yangından zarar görmeden çıktıktan sonra geri dönüp kendine emanet edilen canı teslim edene kadar insanları kurtarırken, bunlar diğer otelde afiyetle muzlarını yemişlerdir.

Zeki Yılmaz, Yiğithan Burak Çetin’in de ihmali, kusuru vardır. Bu yüzden onlar da olası kasttan yargılanmalıdır. Bu davada verilecek karar ne olursa olsun bizim yitirdiğimiz canları geri getirmeyecektir. Biz bu dünyadaki sürgün hayatımızı bitirip canlarımıza kavuşuncaya kadar içimiz soğumayacak. Biz burada intikam için değil, adalet ve adil bir yargılama için bulunuyoruz. Bir daha bu tür organize kötülüklerin başka insanlara yaşatılmaması için burada bulunuyoruz. Bu davada verilecek karar, kamu görevlileri mevzuata uygun davranmadıkları takdirde cezalandırılacaklarını bilmelerine neden olacaktır. Bu davada verilecek olan karar, ‘artık bu toplumda hiçbir suç cezasız kalmıyor, kötülük yapanın yanına kar kalmıyor’ şeklindeki cezasızlık algısının toplum gündeminden sökülüp atıldığı, özgürlükçü, adaletli güzel günlerin başlangıcı olacaktır. Artık hiç bir anne öbür dünyada adaletin tecelli etmesinin eklemeyecek bu dünyada da adaletin tecelli edeceğini görecektir.”

Adalet Bakanı Tunç'tan 'İmamoğlu' açıklaması
Adalet Bakanı Tunç'tan 'İmamoğlu' açıklaması
İçeriği Görüntüle

"Sanıkların yangın sırasındaki eylemleri değerlendirmeye alınmamıştır"

Gençbay’ın ardından duruşmada söz alan müşteki avukatı Mehmet Eren Turan, iddianamede 13 sanık hakkında olası kasttan ceza istendiğini hatırlattı ve “Yargılama aşamasında aksi yönde deliller dosyaya kazandırılmamıştır. Ancak yargılama sonucunda olası kast olan suç vasfı bazı sanıklar açısından bilinçli taksire çevrilmiştir. Sanıkların yangın sırasındaki eylemleri değerlendirmeye alınmamıştır. Oysa sanıkların eylemleri neticenin ağırlaştırılmasına neden olmuştur. Huzurdaki dava ile tüm kamu görevlilerinin dosyası birleştirilmeden karara çıkılmasını uygun bulmuyoruz” dedi.

Yangında oğlu Yiğit Gençbay’ı kaybeden Ankara 11. İdare Mahkemesi Hakimi Serpil Gençbay da “Yangın sırasında kapıları çaldılar mı da hafifletici neden oldu ve suç vasfı değişti, Emine Mürtezaoğlu, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras için. Burada herhangi bir yargılama sürecine yardımları da olmadı, bırakın yardımı üstüne her şeyi gizliyorlar. Adaletin yerine getirilmesini engelliyorlar. Olay günü başka bir otelde beklerken Emine Hanım'ın torunu için birisine, 'Tableti ve giysileri yanmış çok üzülüyor' dediğini duyduk. Bunu söyleyenin cezası düşürülemez. Olası kasttan çıkarılması yüreğimizi yakacaktır. Masum değiller. Suç vasfının düşürülmesini bırakın ağırlaştırılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak: ANKA