Resmi olarak 16 Ekim 2023 tarihinde hasta kabulüne başlanan İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi, yıllık kira ücretiyle tepki çekti. İz Gazete’ye konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Yüce Ayhan, hastaneye verilecek bir yıllık kirayla iki Ödemiş Devlet Hastanesi’nin yapılabileceğini söyledi.
Şehir hastanelerinin kurgulanmasında bir sorun olduğunu belirten Dr. Ayhan, “Bayraklı Şehir Hastanesi’nin ilk planlaması İzmir’de yapılırken yıllık kirası açıklandığında şöyle bir hesap yapmıştık: Sağlık Bakanlığı, o esnada Ödemiş Devlet Hastanesi’ni yapmıştı. O da günün koşullarına göre iyi bir donanımla açılan bir hastaneydi. O gün İzmir Şehir Hastanesi’ne verilecek bir yıllık kirayla iki Ödemiş Devlet Hastanesi yapılabilirdi. Türkiye’deki tüm şehir hastanelerine verilen bir yıllık kira ücretiyle de 33 adet kamu hastanesi yapılabilir. Bu çok vahim bir rakam. Biz bu kirayı 25 yıl, süreyi uzatırlarsa 50 yıl ödeyeceğiz. Ayrıca yüklenici firma, kiranın yanında hizmetin de parasını alıyor. Şehir hastanelerinde bir test veya bir görüntüleme yapıldığında bunun ücret karşılığı birim fiyatı üzerinden bu firmaya ödeniyor. Hem kirayı alıyorlar hem personel iş gücünü Sağlık Bakanlığı sağlıyor hem de yapılan hizmetten para alınıyor. Bu da yetmiyor hastanede kuru temizlemecisi, berberi, pastanesi, fastfood yerleştirilmiş, özel bir alışveriş merkezi mantığıyla bunu pazarlıyor. Bize de versinler biz de açalım şehir hastanesini” şeklinde konuştu.
Aksaklıklar devam ediyor
Hasta kabulüne başlamasının ardından yaklaşık iki yıl geçerken hastanede yaşanan aksaklıkların devam ettiğine değinen Dr. Ayhan, “Şehir hastaneleri yönetmesi zor bir yapı. Bütüncül anlamıyla yönetmek zor. Daha az yatak sayısı bulunan sağlık kuruluşlarının yönetimi, tabii ki daha kolay olur” dedi. İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nin yaşadığı aksaklık ve eksikliklerin bir diğer boyutunu da ele alan Dr. Ayhan, “Şehir hastanelerinin belli hizmet sektörleri, belirli hizmet alanları taşerona devredilmiş durumda. Burada şehir hastanesinin patronu olan bir yüklenici firma ve müteahhit var. İkincisi ise bu müteahhit firmanın işleri ihale ettiği alt kuruluşlar oluyor. Bunlar, laboratuvar hizmetleri, görüntüleme, kan bankası testleri ve diğer işler alt yüklenicilere ihale edilerek yürütülüyor. Kamu bunun neresinde? Bu hastanelere sadece hekimleri yığıp ve ‘beş dakikada bir muayene yapın, hasta bakın’ diyerek zorluyor. Hekim, sağlık çalışanları emeğini bir müteahhit firmaya sunuyor” dedi.
İngiltere vazgeçmiş
Şehir hastaneleri modelini ilk olarak İngiltere’nin denediğini ve bundan vazgeçtiğini anlatan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Ayhan, “Hastane için yeri devlet verdi, müteahhit bir bina yaptı. Bildiğiniz gibi bu sır değil; ama burada aynı yüklenici firmanın bir konut projesi vardı. İkisi de yavaşlayıp firma ödeme güçlüğü çekince ek müteahhit firma, İzmir Şehir Hastanesi’ne yüklendi. Bayraklı Şehir Hastanesi, Türkerler firmasından Rönesans’a geçti. Çünkü Türkerler’in inşaatları durmuştu. Şehir Hastanesi tam bitmeden, sorunları çözülmeden, hasta kabulüne başladığında da sorunların da devam ettiğini duyduk ve belki de hastanenin eksikleri olmasına rağmen açılışı yapıldı. Çünkü buraya bir finans aktarılması gerekiyordu. Bitmeden açılışı yapılan hastane için ceza kesilmesi gerekirken bir an önce hastaneyi açıp hem firmayı cezadan kurtarıyorlar hem de firmaya kira ödemeye başlıyorlar. Nerede görülebilir böylesi bir yaklaşım? Şehir hastaneleri kamu-özel ortaklığı İngiltere’de ortaya çıkmış. Bunu İngiltere denemiş sonra da vazgeçmiş” ifadeleriyle açıkladı.