Milyonlarca çalışanın merakla beklediği 2026 yılı için geçerli olacak asgari ücret miktarının masaya yatırılacağı toplantı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ev sahipliğinde saat 14:00’te başladı. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, geçtiğimiz günlerde 2025 asgari ücretini eleştirerek, "Adil olmayan bir komisyonda 50 yıl durduk. Bundan sonra adil bir düzenleme yapılmazsa biz katılmayacağız" açıklamasını yapmıştı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ilk toplantısı öncesinde TÜRK-İŞ heyeti bakanlığa gelerek, Komisyon'daki yapısal itirazları nedeniyle toplantıya katılmayacağını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na iletti.
TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, mektup sunumu sonrası yaptığı açıklamada artan yaşam maliyetlerinin işçiler üzerindeki baskıyı giderek artırdığını ifade etti.
TÜRK-İŞ TOPLANTIYA KATILMAYACAK
TÜRK-İŞ – Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na gelerek mektubu sundu. TÜRK-İŞ, daha önce açıkladığı üzere Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına katılmayacak.
Ağar, toplantı öncesi yaptığı açıklamada, komisyon yapısının işçilerin temsilini karşılamadığını vurgulayarak şunları söyledi:
“İŞÇİLERİN BEKLENTİLERİ DİKKATE ALINMIYOR”
“Bugün ilk toplantı günü. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi komisyonda bir değişiklik olmadığı sürece toplantılara katılmayacağımızı belirtmiştik. TÜRK-İŞ, 1974 yılından bu yana işçileri temsil ediyor ancak komisyonun yapısı, işçilerin beklentilerini dikkate almadan hükümet ve işveren temsilcilerinin oylarıyla karar almaktadır.”
Konfederasyonun 24 Aralık 2024’te aldığı kararı hatırlatan Ağar, artan yaşam maliyetlerinin işçiler üzerindeki baskıyı giderek artırdığını ifade etti. Elektrik, doğal gaz ve suya yapılan zamların yanı sıra temel tüketim maddelerindeki fiyat artışlarının işçi ve ailelerini zorladığını vurguladı.
“ZENGİN VE YOKSUL ARASINDAKİ UÇURUM BÜYÜYOR”
Ağar, ekonomik büyümenin geniş toplum kesimlerine yansımadığını belirterek:
“Türkiye’de Gayri Safi Milli Hasıla yükseliyor ancak bu artış emekliye ve çalışanlara yansımıyor. Zengin ile yoksul arasındaki uçurum giderek büyüyor. Temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan geniş bir kesim var.” dedi.
Ramazan Ağar'ın ifadelerinin tamamı şu şekilde:
Bugün ilk toplantı günü. Geçmişte olduğu gibi bugün de toplantıya davet edildik. Komisyonda bir değişiklik olmazsa katılmayacağımızı belirtmiştik.
TÜRK-İŞ 1974 yılından bu yana işçileri temsil etmektedir. Ancak komisyonun yapısı işçileri dikkate almadan hükümet ve işveren temsilcilerinin oylarıyla alınmaktadır.
Türk-iş 24 Aralık 2024 tarihinde aldığı kararla komisyon çalışmalarına katılmayacağını paylaştı.
Elektrik, doğal gaz ve suya yapılan zamlar bu baskıyı artırmaktadır. İşçi ve ailesi başta zorunlu tüketim olmak üzere asgari ücret ailesi ardı ardına gelen fiyatlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır.
İşçinin alım gücü zorlanmaktadır.
Bu ekonomik tablo yıllarca prim ödeyen emeklileri de zor duruma sokmuştur. Türkiye'de Gayri Safi Milli Hasıla yükselmektedir ancak emekli, ve çalışanlara toplumun geniş kesimlerine yansımamaktadır.
Uçurum zengin ile fakir arasındaki uçurum giderek artmaktadır. Bir kesim temel ihtiyaçlarını karşılama da zorlanmaktadır.
Art arda yaşanan yüksek fiyat artışları ile kayıplar eksiksiz bir biçimde karşılanmalıdır. Ekonomik büyümenin oluşturduğu Refahın işçiye yansıması için ilave yapılması zorunludur.
Bazı işveren çevrelerinin asgari ücretin bir geçim ücreti olmadığı yaptıkları açıklamalar bilinmektedir. Önceki dönemde bu söylemin komisyon tarafından benimsenmesi ülkemizde ortalama ücret haline dönmüştür. Bu durum ücret skalasının daralmasına yol açmaktadır.
Mevcut eğilim sürdüğü takdirde çalışma barışının bozulmasıyla birlikte nitelikli iş gücünün de asgari ücrete sıkışma durumu ortaya çıkacaktır. Asgari ücret artarsa enflasyon da artar söylemleri doğru değildir. Enflasyonu yalnızca asgari ücret artışına bağlamak ekonomik sorunların yapısal ve çok boyutlu sorunlarını göz ardı etmek anlamına gelmektedir. İstihdamı azaltacağına dair söylemler de doğru değildir. Sendikal örgütlenmenin olmadığı bir yerde bir işçi 2-3 işçinin işini yapmaya devam etmektedir. Çocuk işçiliği de devam etmektedir. Gebze'de meydana gelen yangında ölen çocuk işçiler bu tablonun en vahim göstergesidir.
İşçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek, geleceğe güvenle bakmalarını sağlayacak gelir politikalarının hayata geçirilmesi zorunludur. TÜRK-İŞ bu hakkın eksiksiz bir şekilde tanımlanması için kararlı mücadelesini sürdürecektir.
TÜRK-İŞ olarak toplumun en temel hakkı olan adil gelir ve ücret için tüm kesimleri sorumluluk almaya ve gerçekçi adımlar atmaya davet ediyoruz.




