Şırnak'ın Silopi ilçesindeki Habur Sınır Kapısı’ndan dün gece Türkiye'ye giriş yapan Irak plakalı lüks bir araç,Diyarbakır'a gitmek için İpekyolu olarak da bilinen E-24 karayolu üzerinde seyir halindeyken bu sabaha karşı Kızıltepe-Nusaybin ilçeleri arasında kalan Yeniköy mevkiinde silahlı saldırıya uğradı.

ÇAPRAZ ATEŞ SONRASI YAKIN MESAFEDEN ATEŞ EDİLDİ

Sözcü'den Özgür Cebe'nin haberine göre, kimliği belirsiz kişi veya kişilerce uzun namlulu silahlarla çapraz ateşe alınan araç kontrolden çıkıp durdu.

Saldırganlar “Sigorta atışı” adı verilen yöntemle kesin sonuç alma amacıyla bu kez araca yaklaşarak araçtakilerin sağ olup olmadıklarını kontrol etti. Sağ olanlara yakın mesafeden ateş ettikleri öğrenildi.

KİMLİKLERİ BELİRLENDİ

Irak'ın Duhok kentinden yurda giriş yaptıkları belirlenen araçtaki Hındreen Abdullah Salih (38), Waheda Haedar Jasim (62) Abdullah Saleh Mustafa (68), Chiman Shaheen Khalid (74) olduğu öğrenildi. Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi’ne sevk edilen Ahmed Jalaladeen İbrahim de kurtarılamadı.

Otopsi işlemlerinin ardından İbrahim’in cenazesi, Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilecek, orada bekleyen 4 cenazeyle birlikte yakınlarına teslim edilip Irak’a götürülecek. Ölenlerin yakınlarının hastanedeki bekleyişi sürüyor.

TEDAVİ AMAÇLI GELDİKLERİ SÖYLENDİ

Aile bireyleri, doktor randevusu için tedavi amaçlı Diyarbakır'a gelirken saldırıya uğradıklarını bildirilirken, suikastın kim tarafından ne amaçla gerçekleştirildiği ise henüz belirlenemedi.

SON GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI

Silahlı saldırıda ölen 5 kişinin, Nusaybin’de mola verdikleri ve saldırıdan dakikalar önce dinlenme tesisindeki son görüntüleri ortaya çıktı. Saat 23.44’te kaydedilen görüntülerde; Hındreen Abdullah Salih (39) ve Waheda Haedar Jasim’in (63), Chiman Shaheen Khalid’in (75) kolundan tutup vitrinlere baktığı, Abdullah Saleh Mustafa (69) ve Ahmed Jalaladeen İbrahim’in (45) peş peşe tesise girdikleri görülüyor.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Otopsi raporuna göre hayatını kaybedenlerin yakın mesafeden bitişik atış sonucu beyin, doku ve organ harabiyetine bağlı hayatlarını kaybettikleri öğrenildi. Savcılık gizemli suikastın perde arkasını ve olayın faillerinin yakalanması için soruşturma başlattı.

4 GÖZALTI

Valilikten yapılan açıklamada, yapılan soruşturmada olayın şüphelisi oldukları değerlendirilen M.Ş., F.A., A.Y. ve A.K. isimli 4 şüphelinin Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla gözaltına alındığı, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği belirtildi.

ŞÜPHELİLER KAMERALARDAN TESPİT EDİLDİ

Haklarındaki iddiaları reddettikleri belirtilen şüphelilerin, Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) ve güvenlik kameralarından tespit edildikleri ortaya çıktı. Şüphelilerin adreslerinde de aramalar yapılıyor.

İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI

Gözaltına alınan şüpheliler, ifadelerinde olayı soygun için gerçekleştirdiklerini belirtti.

Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgunda olayda hayatını kaybedenlerin yakınlarıyla görüşen ve bilgilendiren cumhuriyet savcısı, şüphelilerin jandarma tarafından evlerine düzenlenen baskınla gözaltına alındıkları bilgisini paylaştı.

Savcı Ekrem Yıldız, şüphelilerden ikisinin Nusaybin-Mardin yolu üzerinde konaklayan aracı takibe aldıkları, diğer iki kişinin de aracı Nusaybin çıkışında durdurarak içindekileri öldürmek için ateş açtığını söyledi. Savcı Yıldız, kamera kayıtlarından kimlikleri tespit edildiğini belirttiği şüphelilerin Nusaybinde ikamet ettikleri evlerinde gözaltına alındıklarını açıkladı.

ARAÇTAN İNDİRİP BAŞLARINA SIKMIŞLAR

Saldırıda annesi Waheda Haedar Jasim’i ve ağabeyi Ahmed Jalaladeen İbrahim’i kaybeden Havar Jalaladeen İbrahim, Kürtçe yaptığı konuşmada, şu ifadeleri kullandı;

*Annem ve kardeşim Diyarbakır’a doktora gitmek için gelmişlerdi. Nusaybin’e gelirken yemek için durmuşlar. Yemekten sonra yola çıkmışlar, Nusaybin-Mardin yolu arasında, yanlarında 3 kişi daha vardı, toplamda 5 kişi oluyorlardı.

*Yollarını kesip araçtan indirip başlarına sıkmışlar. İçlerinde yaşlı kadınlar vardı, annem de yaşlıydı. Genç bir kız vardı araçta. Benim kardeşim de yaralıydı, sonradan vefat etti. Hepsinin de başlarına sıkmışlar, onlardan kimse kurtulmadı.

*Soruşturma başlatılmış, gözaltılar var ama kim olduklarını, arkalarında kimin olduğunu bilmiyoruz. Türkiye hükümetinden ve devletinden, bu olayın çözüme kavuşturulmasını ve kim olduklarını ortaya çıkartmalarını istiyoruz.

*Biz Duhok’ta bilinen ve tanınan bir aileyiz. İnsanlar bizi tanıyor, kardeşim imam hatiptir, herkes onu tanıyor. Faillerin bu işi neden, niçin yaptığının ortaya çıkartılması tek talebimizdir. Hem annem hem de kardeşimi kaybettim. Diğerlerini tanıyoruz, hepsi canından oldu.

“DUHOK’TA TANINAN İMAMLARDI”

Havar Jalaladee’nin kardeşi Harbi Celadeddin İbrahim de, olayda hayatını kaybeden Abdullah Saleh Mustafa ve ağabeyi Ahmed Jalaladeen İbrahim’in Duhok’ta tanınan imamlar olduğunu belirterek, “Olayın yaşanmasının üzerinden saatler geçtikten sonra şüphelilerin gözaltına alınması bizleri sevindirdi. Bu konu üzerinde duran bizlere bu konuda ev sahipliği yapan, destek olan herkese ve özellikle de Mardin Valisi Mahmut Demirtaş ve devletinin ekiplerine teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Müyesser Abdullah da yaşanan vahşetten kısa süre sonra faillerin yakalanmış olmasının kendi acılarını teselli ettiğini söyleyerek, “Yaşanan feci olayda vefat edenlerden biri babam, biri annem, biri kız kardeşimdi. 10 yıldır ailemiz Türkiye’ye gidip geliyor, benim bir ağabeyimin Türkiye’de evi var ve Türkiye’de ikamet ediyor. İlk defa böyle bir olayla karşılaştık. Haberi aldığımızda kendimizi kaybettik. En acı günümüzde bizi yalnız bırakmadılar. Gerçekten çok ilgilendiler. Jandarma komutanımız, valimiz ve ilgili kurumlar bizlerle yakından ilgilendiler. Faillerin kısa sürede yakalandığını öğrendik. Bu da bizim için teselli oldu. Bundan sonraki beklentimiz bu yakalananların hak ettiği cezayı bulmaları ve adalet yönünde hesap vermeleridir” ifadelerini kullandı.